If i could just translate Turkish
3,737 parallel translation
I wouldn't send out this call if I could just whip up a suit of armor and make the bad things go away.
Eğer zırhlarımdan birini kuşanıp Tüm bu belaları savuşturabilsem İnanın sizi çağırmazdım
If I could just get my hands on it...
- Onları bir elime geçirebilsem...
If I could just go back, stop this all from happening.
Eğer geri dönebilirsem tüm bu olacakları durdurabilirim.
If I could just borrow your phone for two minutes...
Telefonunu bana iki dakikalığına ödünç verir misin?
But looking at the C.T. If I could just get the scope in there, I think that I... ( sighs ) Okay.
Ama tomografi sonuçlarına bakınca sadece laproskop kullanarak- -
- If i could just...
- Bir şey söy - - Hayır.
If I could just get... what?
Sadece yapabilirsem... ne?
If I could just have a moment with him.
Onunla sadece biraz görüşebilirsem eğer.
If I could just get an explanation as to your intent...
Niyetinizle ilgili bir açıklama alabilirsem -
Bella, if I could just hold you one more time.
Bella, keşke seni bir kerecik daha kollarıma alabilseydim.
So if I could just see by show of hands, who do we think is winning right now?
O halde eğer şimdi elleri görebilirsem,... şu anda kimin kazandığını tahmin edebiliriz?
I think I can reach it if I could just angle my fucking hand back there.
- Elimi şuraya uzatabilsem yaparım aslında.
But if I could just call Jack...
Fakat ben Jack'i arayabilseydim...
If I could just have you sign this release.
Bu izin belgesini imzalayabilirseniz...
If I could just talk to her outside the confines of everything, you know?
Bütün bu olayların dışında onunla bir konuşabilsem, anlatabildim mi?
If I could just get a credit card for the room and any incidentals then we'll be- -
Oda ve çıkabilecek olaylar için kart lazım.
If only I could get out of this city, to this little town, and have that little flower shop there, I would just be so happy
Bu şehirden kurtulup, küçük bir kasabaya yerleşir ve orada bir çiçekçi dükkanı açabilirsem çok mutlu olacağım.
I was just seeing if I could borrow some shot glasses for a thing I'm throwing tonight.
Bu akşam yaptığım bir şey için shot bardakları ödünç alabilir miyim diye bakınıyordum.
- But I'm just saying, if you could just have one- -
- Dediğim gibi, onlardan bir tane yersen- -
If you could just take me to John, we could clear all this up, I'm sure.
Eğer beni John'a götürürseniz eminim bu işi çözebiliriz.
( Sighs ) I mean, we could've avoided all of this if I had just told you the truth about Ryan.
Sana Ryan hakkındaki gerçekleri söyleseydim, bütün bunları yaşamayabilirdik.
To go? I know there's no refund, so if you could just, you know, wrap it up for me. Yeah.
Eve mi?
If you could just go and get the doc, so that I could get this over with.
Doktoru bulur musun? Böylece bu işi bir an önce bitirebilirim.
If it's just a matter of harvesting, I'm sure I could manage.
Sadece parçalar çıkarılacaksa tek başıma halledebilirim.
And... and I was just wondering if maybe... Maybe you could pick up Ryan from soccer?
Merak ediyorum da acaba futbol maçı çıkışında Ryan'ı alabilir misin?
I understand that, but if you could just hang out a little bit longer.
Ben anlıyorum, ama eğer yapabilirseniz Sadece biraz daha takıl.
I thought, maybe we could... We could just meet up there if you want.
İstersen orada buluşabiliriz.
Oh, I wish I could just hop on the next plane to Venice, spy on him, and find out if I can trust him.
Keşke bir sonraki uçuğa biniverip Venedik'e gidebilsem. Onu gözetler ve güvenip güvenemeyeceğimi anlardım.
Just to let you know that if I could figure that out, Harvey can figure that out.
Sadece sana, bunu ben öğrendiysem Harvey'nin de rahatlıkla öğreneceğini söylemek istedim.
I just thought how much quicker it would be if we could find someone local.
Kasabadan birini daha çabuk buluruz diye düşünmüştüm.
I wonder if you haven't pushed her ladyship into it, so you could just show off in front of her.
Önünde gösteriş yapabilmek için, Hanımefendilerine ısrar etmiş olmayasın?
I just kind of figured if we kind of got together, maybe we could just turbo-charge this whole thing, and... we could really do a lot of good.
Sizin de şöhretinizi ve yararlı ortaklıkları anlama yeteneğinizi göz önüne alınca düşündüm ki eğer bir araya gelirsek, belki bütün bu işe hız kazandırabiliriz. - Çok iyi işler yapabiliriz.
If I could've just brought her back...
Onu geri getirebilseydim...
I'm just saying, I think if you wanted the job, you could get it back.
Sadece diyorum ki, bence işi istiyorsan geri dönmelisin.
Well, I know more, and you're not his parent, so if you could just shut the fuck up while I'm trying to be his parent...
Ben daha fazlasını biliyorum ve sen onun annesi değilsin. Yani, ben ona annelik yapmaya çalışırken çeneni kapatabilirsen...
If you went through all of that training to become a big doctor, you came up with a plan, you did my operation, you did it just right, just perfect, you made me so I could walk again,
İyi bir doktor olmak için o kadar çalışmışsın bir plan yapmışsın beni ameliyat etmişsin, düzgün de etmişsin üstelik kusursuz olmuş beni tekrar yürüyebilecek duruma getirmişsin ama ben yürümemişim.
Well, he's not always, And I was just wondering If maybe you could ask him to hang out sometime.
Merak ediyordum da belki bazen takılmak için onu çağırabilirsin.
Professor, if you could just give us a minute, this has been a terrible misunderstanding, and I'm sure we can get this whole thing sorted out.
Profesör, eğer bize bir dakika verirseniz ortada büyük bir yanlış anlaşılma var ve eminim ki bütün bunları çözebiliriz.
Look, I was just wondering if you could take a look at what we've got, maybe we could put our heads together, push this thing down the field, you know.
Elimizdekilere bir bakabilir misin acaba? Belki birlikte kafa kafaya verip bu olayı güzelce toparlarız.
I know it's a difficult subject, but if we could just talk it out, and then we can decide whether or not to bring it up in the hearing.
Biraz ağır bir konu olduğunu biliyorum ama üzerinde konuşursak duruşmada bu konuyu konuşup konuşmayacağımıza karar verebiliriz.
Listen, I'd just love it if you could make it stop.
Buna son verirseniz sevinirim.
Just so you know, Alicia, I didn't break off our friendship, and if you could let go of this victimhood pose that you're hanging on to...
Bil diye söylüyorum Alicia,... arkadaşlığımıza ben son vermedim,... ve eğer bu tutunduğun mağduriyet pozuna son verebilirsen...
I thought if you could come over to the house in the next couple days, one night, and let's sit down and just have a little business discussion.
Düşündüm de eğer bir kaç gün içerisinde mekanıma gelirsen bir gece oturup ufak birkaç iş görüşmesi yaparız
I just wanted to see if I could hurt her.
Sadece onu incitip incitemeyeceğimi görmek istedim.
'Look, I've emailed some files and wonder if Alan could just cast an eye over them.
E-posta ile bazı dosyalar yolladım, acaba Alan onlara bir bakabilir mi?
- So I was wondering if maybe you could just lend me the amount of the advance so that I could pay them back, and then I could restore a little freedom to my process.
- Diyordum ki aldığım avans kadar ödünç verirsiniz böylece onlara paralarını öderim ve rahatça yazmaya devam ederim.
Now, over here, I was thinking the turbulence could be reduced if we just put...
Şimdi burada düşündüm ki türbülansı azaltmamız için...
If this could be solved just by punishing you... I'd like to do that, too.
Olay seni cezalandırmakla kapansaydı bunu ben de yapmak isterdim.
Look, if this is some sort of elaborate prank to see me cry, you could have just played "Wind Beneath My Wing" " and saved us all a lot of time.
Ağladığımı ayrıntılı şekilde görmek için bir tür şaka ise "Wind Beneath My Wing'i" oynatmanız yeterli olurdu böylece herkes zamandan tasarruf ederdi.
Just wondering if Constable Parks and I could come in and take a look at his living quarters.
Acaba memur Parks ile içeri girip oturduğu yere bir göz atabilir miyiz?
You know, if you wanted to know what I was up to, you could have just asked.
Neyin peşinde olduğumu bana sorabilirdin.
if it's meant to be 16
if i didn't know better 127
if i were you 923
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if i may ask 88
if i knew 98
if i can 158
if it isn't 54
if i didn't know better 127
if i were you 923
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if i may ask 88
if i knew 98
if i can 158
if it isn't 54
if it's a girl 43
if i may 812
if i do 197
if it's any consolation 226
if it wasn't 30
if it was 105
if i could 203
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it were up to me 123
if i may 812
if i do 197
if it's any consolation 226
if it wasn't 30
if it was 105
if i could 203
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it were up to me 123
if i'm not mistaken 223
if it's a boy 49
if it's all right 48
if i did 272
if i do say so myself 43
if it's ok 18
if it's me 22
if i win 152
if it's not 54
if it helps 159
if it's a boy 49
if it's all right 48
if i did 272
if i do say so myself 43
if it's ok 18
if it's me 22
if i win 152
if it's not 54
if it helps 159