If i do this translate Turkish
4,871 parallel translation
Hm, then you won't mind if I do this.
O zaman bunu yapmamı önemsemezsin.
If I do this, you have to be a million miles away.
Bunu yaparsam, sizin çok uzaklarda olmanız gerek.
But if I do this, you have to stop.
Ama eğer bunu yaparsam, sen artık esrarı bırakmalısın.
If I do this to a plant you have to wonder what it is you're actually feeling.
Eğer bunu bir bitkiye yaparsam ne olduğunu merak etmelisin. Aslında hissediyorsun.
But if I do this...
Ancak bunu yaptığımda...
- If we're faking it... would I do this?
- Eğer rol yapıyor olsaydık bunu yapar mıydım?
If I had proper equipment, I would know a lot more, but what I do know, this is not a naturally occurring typhus.
Daha uydun ekipmanım olsaydı daha çok şey öğrenebilirdim ama şu anda öğrendiğim şey bu kendiliğinden ortaya çıkan bir tifüs değil.
Look, if you're not gonna do something about this, I need to figure this out so I can do something about this, but I can't do that in here!
Bak, eğer bununla ilgili bir şey yapmayacaksan benim olayı anlamam lazım ki bir şeyler yapabileyim ama burada bir şey yapamam!
What would I do if this had nothing to do with freeing Katrina?
Eğer bunun Katrina'yı kurtarmakla bir ilgisi yoksa, ne yapmam gerekiyor?
If using this map meant betraying your trust that's something I cannot do.
Eğer bu haritayı kullanmak, bana olan güveninize ihanet demekse... bu benim yapamayacağım bir şey.
What would I do if this had nothing to do with freeing Katrina?
Eğer bunun Katrina'yı kurtarmakla bağlantısı yoksa ne yaparım?
If using this map meant betraying your trust that's something I cannot do.
Bu haritayı kullanmak size ihanet etmem anlamına gelecekse bunu yapamam.
Look, Cara, besides it being the right thing to do, if I bring this guy in, it solidifies my spot in the trainee program.
Cara, her zaman yaptığımız şeyin yanı sıra, eğer bu adamı ben yakalarsam puanım artar.
I bet if you were the fashion police, you'd do something. What about this?
Bahse varım, moda polisi olsaydın bir şeyler yapardın.
I came in to remind you it's their 34th wedding anniversary on Saturday week, so, if you want to do a cake, this is an advance warning.
Cumartesi gününün 34. yıldönümleri olduğunu hatırlatmaya geldim. Eğer pasta yapmak isterseniz, bir ön uyarı olur sizin için.
If I remember correctly, all we do in this family is yell.
Yanlış hatırlamıyorsam, bu ailede yaptığımız tek şey bağrışmak.
and if you can grant her comfort so be it. You deserved far better than this. Klaus, you need to know I had nothing to do with that business out in the bayou today.
Klaus, Bataklık'ta olanlarla hiçbir alakamın olmadığını bil.
If you do this for me right now, I'm gonna...
- Eğer bunu benim için yaparsana sana..
Okay, look, I don't know what you're doing here, but if this has anything to do with kissing me the other day without my consent, then I need to make it perfectly clear that that was not acceptable.
Bak, burada ne yapıyorsun bilmiyorum ama bunun geçen gün beni rızam olmadan öpmenle ilgisi varsa açıkça belirtmem gerekir ki kabul edilebilir bir şey değildi.
I figured if I could just set him straight, he wouldn't do anything like this again.
Eğer onu doğru yola getirebilirsem, bunun gibi bir şeyi tekrar yapmayacağını düşünmüştüm.
- I don't know if I can do this.
Bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
I don't know if I can do this.
Bunu yapabileceğimden emin değilim.
There's nothing a medic can do for this man that we cannot, so if you want to help your friend, just hold him still and listen to every word that I say.
Doktor bu adam için bizim yapabileceğimizden fazlasını yapamaz. Bu yüzden arkadaşına yardım etmek istiyorsan onu sıkıca tut ve söyleyeceğim şeyleri yap.
If you don't do as I say, you and your crew will leave this harbor atop a mushroom cloud.
Dediklerimi yapmazsanız siz ve personeliniz bu limanı bir mantar bulutu üzerinde terk edersiniz.
And I wanted him to know that if he still believes in this dream, then so do I.
Ve hayallerine inanıyorsa benim de inandığımı bilmesini istedim.
I know they could never admit this, but I have to wonder if me being pregnant has something to do with it.
Bunu asla itiraf etmezler biliyorum ama bunun hamileliğimle bir ilgisi olup olmadığını merak ediyorum.
This is insane! What if I can't do what you want?
Ya istediğin şeyi yapamazsam?
- Briefed on this? If I was taken, what I should do.
Kaçırıldığımda ne yapmam gerektiğine dair.
I'm trying to decide if we need to do this multiplication in order to align on octal boundaries.
Sekizli kenarları hizalamak için bu çarpımı yapmaya gerek var mı diye düşünüyorum.
I'd let you do this yourself if we had the time, but we don't.
Vaktimiz olsaydı kendi başına yapmana izin verirdim ama yok.
And if you end up leaving this hospital, like you left the last one and the one before that, what guarantee do I have that they will keep me on without you?
Sonuncusu gibi ya da daha önceki gibi bu hastaneden de ayrılırsan sensiz işe devam edebileceğimin garantisini nasıl verecekler?
Rudy, if you don't do something about this, I'll shoot him, too.
Rudy, bu konuda bir şey yapmazsan, onu da vururum.
I am suggesting you help me take this demon down, and if there's anything in that Bible that can help us do it, I want chapter and verse in my hands yesterday.
Bu şeytanı benimle yok etmenizi ve o İncil'de bize yardımcı olabilecek bir şey varsa hemen şimdi ayetine kadar istiyorum.
Well, I got one or two things preceding that on my shit-to-do list, so you'll forgive me if I don't process this right now, while you're standing here in my office, uninvited.
Yapılacak boktan işler listemde bir iki iş daha var bu yüzden, hem de ofisime izinsiz girmişken, bu isteğini hemen gerçekleştiremediğim için kusuruma bakma.
But if you do feel something I think you should think about this a little bit longer.
Ama bir şeyler hissediyorsan bence bunu biraz daha düşünmelisin.
But if you ever do anything like this again, I'll not spare you.
Ama bir daha böyle bir şey yaparsan seni affetmem.
You know, of course, I'll have to do more tests, see if I can replicate those results, but, Maggie, do you understand what this might mean?
Biliyorsun tabii, bu sonuçları tekrar alıp alamayacağımı görmek için daha fazla test yapmam gerekiyor ama Maggie bunun ne demek olabileceğini anlıyor musun?
Oh. And if you hate sad stories as much as I do, you should leave the room right now,'cause this one's super sad.
Ve benim gibi üzücü hikâyeleri sevmiyorsanız derhâl odayı terkedin, çünkü bu seferki aşırı üzücü.
I did not do this thing but I embrace death, if it helps you.
Söyledikleri şeyi yapmadım ama eğer sana yarıdmı dokunacaksa ölümü kucaklarım.
Listen, if you need me to blow this thing off, I can do it.
Bak, eğer bana ihtiyacın varsa gitmeyebilirim. Hayır, hayır, hayır.
Hey, if you need time, I can do this on my own.
Zamana ihtiyacın varsa bunu tek başıma da yapabilirim. Hayır.
Guys, if we get out of this, the first thing I'm going to do, I swear to God...
Çocuklar, buradan çıkarsak yemin ederim ki yapacağım ilk şey..
If we had a son, I would never, ever let you do something like this.
Eğer bir oğlumuz olsaydı, böyle bir şey yapmana asla izin vermezdim.
He thinks that any man that would allow this to happen in the name of servitude to a king is a jackass, and I do wonder if he might not be right.
Krala kölelik adına böyle bir şeyin olmasına izin veren adamın pislik olduğunu düşünüyor ve ben de haksız olup olmadığını merak ediyorum.
Well, I told her all she'd have to do is cover bar and staff if she'd give us the rest of her parties this year.
Ona, bu yılki diğer partileri bize verirse barı ve personeli koruması gerektiğini söyledim.
And, just for a moment, I thought to myself, "I don't know if I can do all of this without her."
Ve bir anda kendime dedim ki ; bütün bunları onsuz nasıl yapabilirim bilmiyorum.
And listen, if you ever get a car from this century, you know where to find me. - I do.
- Biliyorum.
I don't know if I can do this.
Ben bunu eğer ben bilmiyorum.
Hey, I know this is hard to accept, but if you'd like to spend your remaining time rerunning simulations, by all means, you can do that.
- Kabul etmesi zor, biliyorum ama kalan vaktini, simülasyonları tekrar uygulamakla harcayacaksan kimse sana karşı çıkmaz.
I don't know if I can do this.
Bunu yapabilir miyim bilmiyorum.
If you do, I'll give you this.
Yaparsan bunu sana veririm.
if it's meant to be 16
if i didn't know better 127
if i were you 923
if it wasn't for you 99
if it is 191
if i may ask 88
if i knew 98
if it's not too much trouble 48
if i can 158
if it isn't 54
if i didn't know better 127
if i were you 923
if it wasn't for you 99
if it is 191
if i may ask 88
if i knew 98
if it's not too much trouble 48
if i can 158
if it isn't 54
if it's a girl 43
if i may 812
if i do 197
if it wasn't 30
if it's any consolation 226
if it's the last thing i do 21
if i could 203
if it was 105
if it's okay with you 83
if i'm not mistaken 223
if i may 812
if i do 197
if it wasn't 30
if it's any consolation 226
if it's the last thing i do 21
if i could 203
if it was 105
if it's okay with you 83
if i'm not mistaken 223
if it were up to me 123
if it's all right 48
if i did 272
if it's a boy 49
if i do say so myself 43
if it's me 22
if i win 152
if it's ok 18
if it's not 54
if it helps 159
if it's all right 48
if i did 272
if it's a boy 49
if i do say so myself 43
if it's me 22
if i win 152
if it's ok 18
if it's not 54
if it helps 159