English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / If you want money

If you want money translate Turkish

564 parallel translation
But if you want money, I can't help you
Ama para istiyorsan sana yardımcı olamam.
If you want money, you'll get it.
Para istiyorsan, kazanacaksın.
So if I want to buy the building... you're telling me that I'd have to pay you a quite a bit of money?
Yani satın almak için çok fazla para mı vermeliyim?
If you want to give me some money, take it yourself.
Eğer bana para vermek istiyorsan, onu kendin alacaksın.
If you want your money, you have to drive me.
Paranı istiyorsan beni götürmen gerekiyor.
Well, if you don't want money, what do you want most?
Para değilse, en çok ne isterdin?
Well, it's no trick to make a lot of money if all you want is to make a lot of money.
Çok para kazanmak marifet değildir eğer bütün istediğiniz sadece para kazanmaksa...
If you really want to keep on writing, You could have the money to do it.
Yazarlığa gerçekten devam etmek istiyorsan, bunu parayla yapabilirsin.
I should think if you knew your money was badly needed... you might just say, " I want more.
Senin parana fazlasıyla ihtiyaç duyulduğunu biliyorsan daha fazlasını isteyebilirsin.
What's the use of having a little money if once in a while you can't be reckless with it on something you really want.
Arada sırada gerçekten istediğin bir şeyi alamayacaksan paran olmuş neye yarar?
Because you don't want the money anymore... even if you could have it, because she's... made you feel like a heel all of a sudden?
Ve dava etmeyeceğiz diyorum. Çünkü artık parayı istemiyorsun alabilecek olsan da.
If it's money you want - i'm sibyl vane's brother.
İstediğin paraysa... Ben Sibyl Vane'in kardeşiyim.
Charlie, if you lose the fight and the money, then you'll want to fight again...
Charlie, dövüşü ve parayı kaybedersen, tekrar dövüşmek isteyeceksin.
Now, if you want to make good use of that money... send him lots of cigarettes and candy, try and keep him happy.
Şimdi, eğer o parayı iyi değerlendirmek istiyorsan, ona pek çok sigara ve şekerleme gönder, onu mutlu tutmağa çalış.
The money is for you, too, if you want it.
Parada senin de payın var, tabii istersen.
Look here. If you want to impress the young lady. Don't forget that sort of thing takes money.
Dinle, geç hanımı etkilemek istersen bu işler paraya bakar.
If it's money you want- -
Eğer istediğin paraysa- -
If you want to make some money I'll give you a job.
Eğer para kazanmak istiyorsan sana iş veririm.
And I want you to know if I had money... Would pay... and all end.
Ve bilmeni isterim ki, eğer param olsaydı, ona öder ve işi bitirirdim.
And if you don't want my dirty money, I'll even work.
Hatta benim kirli paramı istemezsen, Çalışırım bile.
If you want to sleep in this house tonight, you get that money.
Bu gece bu evde kalmak istiyorsanız, parayı getireceksiniz.
Wait, if you want to earn some money, I know a way.
Eğer beklersen para bulmanın bir yolunu bulurum.
If you want to watch, bring money
İzlemek istiyorsanız, parasını vermelisiniz.
If you want a Christian funeral, leave some money with the undertaker.
Cenaze töreni istersen levazımatçıya biraz para bırak.
If you want to make an issue of the money, Lyle... I'll be glad to take it up with the Board.
Para konusunda konuşmak istersen Lyle bunu yönetime bildiririm.
If you want the money, get it.
Parayı istiyorsan kendin al.
Tell me, if you were me, which would you want to have your money in?
Eğer ben olsaydınız, paranızı hangisine yatırmak isterdiniz?
I wouldn't be wasting five minutes with you if I didn't think you had the potentialities to work your way into the money. So, what do you want?
Sende büyük paralar kazanma potansiyeli görmeseydim seninle beş dakika bile harcamazdım.
If you want any more money, you've got to go to work.
Eğer daha çok para istiyorsan, işe gitmelisin.
If you don't want the money you can give it to charity.
Parayı bağışlayabilirsiniz.
If you really want the money, you're gonna get it, Maxie.
O parayı çok istiyorsan Maxie, onu sana veririm.
If you want to come back on the road, the money is yours but not if you want to give it to Fats.
Tekrar yola düşmek istersen para senindir. Ama Semiz'e kaptıracak para yok bende.
As if you've just taken his money and now you want his pride?
Bütün parasını almışsın da şimdi de gururunu ister gibi...
If you don't want the money, that's your affair.
Parayı istemiyorsan orası seni ilgilendirir.
If you want to take our money and go to the United States of America...
Paramızı alıp Amerika'ya gitmek istiyorsan...
If you want it, get your ass out there and make me some money.
İstiyorsan, götünü kaldırıp dışarı çık da para kazandır biraz bana.
If you want to give me that money, fine.
Eğer parayı vermek istiyorsan iyi.
Well, if it wasn't the money, what do you want?
Para değilse istediğin neydi?
If you do not want money, what do you want from me?
Peki, amacın ne senin? Ne istiyorsun benden? Ne istiyorsun?
I mean if you want to, I've got some money.
Tabi arzu edersen. Biraz param var. Tamam.
If you want to make money, you have to ride your moment.
Eğer para kazanmak istiyorsan zamanını kullanmalısın.
If you want to get out of here, we'll need money.
Ama buradan gitmek için o paraya ihtiyacımız olacaktı.
You don't give a Tibetan a German alias... if you want him to be able to visit a bank inconspicuously... and draw out large sums of money!
Bir Tibetli'den bankaya gidip dikkat çekmeden yüklü miktarda para çekmesini istiyorsan ona sahte bir Alman ismi vermezsin.
I can lend you money, if you want.
Sana borç verebilirim Eğer isterseniz.
But you can have the money, if you want.
İstersen tüm parayı alabilirsin.
If all you want is money, then why?
Tek istediğiniz paraysa, bu niye?
Now, I have already gotten my ticket and if you want to go with me, I'll give you the money for yours.
Biletimi çoktan aldım ben benimle gelmek istersen bilet paranı da veririm.
I'll give you some money if that's what you want.
İstediğin buysa sana biraz para veririm.
I can't help you if you don't want the money
İstemiyorsanız size yardımcı olamam
I know this place is a mess, but if you don't mind staying here, I don't want your money.
Burada bir karışıklık olduğunu biliyorum burada kalmaya aldırmazsan, senden para istemiyorum.
If it's more money that you want, I'll give you more than half.
- Neden? Eğer daha fazla para istiyorsan, sana yarısından fazlasını veririm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]