In control translate Turkish
6,405 parallel translation
FEMALE REPORTER : US and Iraqi forces are now in control of 70 % of Fallujah.
Artık Felluce'nin % 70'i ABD ve Irak güçlerinin kontrolünde.
We're in control.
Biz kontrol bulunmaktadır.
The rituals are a way for Eli to stay in control.
Takıntı yaptığı şeyler, kendisini kontrol etmenin bir yolu.
I am in control of this crime scene.
Bu suç mahallinde denetimdeyim.
Now, you are in control of this crime scene, and I will not question that for a second, not for a second.
Şimdi suç mahallinde denetimdesin ve bunu bir saniye bile sorgulamayacağım. Bir saniye bile!
The key to a happy life is to accept you are never actually in control.
Mutlu bir yaşamın anahtarı, kontrol altında olmadığını kabul etmektir.
What if they decide they wanna be in control?
Kontrol altına alınmak istemediklerine karar verirlerse ne olacak?
- You are not in control here!
- Burada yetki sende değil!
I was in the main control room when it happened, insulated.
Olay olduğunda ben ana kontrol odasında, izole haldeydim.
Don't fool yourself into thinking he's not in control of what's happening.
Olanların kontrolünün onun elinde olmadığını düşünerek kendini kandırma.
You are not in control.
Kontrol sende değil.
Your nature is in control.
Kontrol senin doğanda.
that way things will be in control.
O şekilde kontrol altında olacak.
Now, you are in control of this crime scene, And I will not question that for a second.
Şimdi suç mahallinde denetimdesin ve bunu bir saniye bile sorgulamayacağım.
- Show Proctor that we're in control.
- Proctor'a kontrolün bizde olduğunu göstereyim.
Blocking its source is easy if you're in control of the system.
Sistemi kontrol edebiliyorsan, kaynağı bloke etmek, çok basit.
At least you're more in control then you were yesterday.
En azından dünkünden biraz daha kontrollüsün.
Then I'll no you're in control again.
O zaman kendini kontrol edebildiğine ikna olurum.
These men, they need to believe they're in control of their own destiny, unaware of who really guides them.
Bu adamların, birinin onlara rehberlik ettiğinden habersizce kendi kaderlerini tayin ettiklerine inanmaları gerek.
And now I'm legally in control of the family and all our holdings.
Yasal olarak ailenin ve tüm mülklerimizin... -... kontrolü bende.
Take a woman who's in control of her life and then silence her.
Hayatının kontrolüne sahip bir kadını al ve onu sustur.
But you're not in control now.
Ama şu an kontrol sende değil.
I'm really going to be able to hear the mission control talk to my husband while he's in space?
Şimdi kocam uzaydayken görev kontrol birimini duyabilecek miyim?
Jim Lovell, and Bill Anders we've received word that mission control has given Apollo 8 the go for liftoff.
Merkezden Apollo 8'in kalkış yaptığı haberini aldık.
They invited us to mission control yesterday, and Susan didn't show up, and then when I stopped by the house, she just stayed in her room.
Dün bizi merkeze davet ettiler Susan gelmedi sonra da evine uğradığımda kendi odasından çıkmadı.
Nigeria is simply too far away and I never involve myself in a thing I can't control personally.
Nijerya çok uzak bir yer ve şahsen kontrol edemeyeceğim hiçbir işe girişmedim ben.
I took the fort to control the bay, but I have no desire to waste away in it.
Körfezi kontrol etmek için hisarı ele geçirdim. Ancak orada ömür çürütmeye niyetim yok.
All right, we now believe that whoever is in charge has assumed command and control of their nuclear arsenal, and is attempting to relocate the warheads.
Bunun başındaki kişi nükleer cephanelikleri kontrol edeceğini varsayıyordur ve dolayısıyla nükleer başlı bombaların yerini bulma girişiminde bulunacaktır.
In the same way that birth control liberates women,
Doğum kontrolünün kadınları özgürleştirmesi gibi...
I can't control the shit in there.
- Oradaki saçmalığı kontrol edemem.
I still believe I'm in conscious control of my actions.
Hala eylemlerim üzerinde bilinçli kontrolüm olduğuna inanıyorum.
"Things are not in your control either."
# Ben... #
We'll find him for you and take control of your Pack in the process.
Onu senin yerine biz buluruz ve süreç içerisinde senin sürünün kontrolünü de ele alırız.
And take control of your Pack in the process.
Sürünün kontrolünü de ele alırız.
As soon as the pilot reached its target, he radioed in he was losing control.
Pilot hedefine ulaşır ulaşmaz, telsizden kontrolü kaybettiğini söylemiş.
In the fucking ass, control yourself.
- Ne yapıyorsun? Kendine gel.
Or maybe we're all in mission control right now just sleeping.
Veya belki hepimiz görev kontroldeyizdir uyur bir vaziyette...
I would be breaking the Gun Control Law just by taking it out in public.
Toplumu göz önünde bulundurursak Silah Kontrol Yasası'nı çiğnemiş olurdum.
In exchange for the salary and control over Jamal Lyon's career, you are signing away your rights to ever disclose you were the initial investor in Empire Enterprises.
Maaş ve Jamal Lyon'un kariyeri üzerindeki haklar karşılığında, Empire Şirketleri'nin asıl yatırımcısının siz olduğunu açıklama hakkınızdan vazgeçiyorsunuz.
And in return, he has promised to keep his mob under control.
Ve o da bana çeteleri kontrol altında tutacağının sözünü verdi.
In the Taj attack, the man who gave out instructions from Karachi's control room, Zabi-Uddin-Ansari known as Abu Jindal, also known as Abu Hamza is not a Pakistani.
talimatları veren adam... Karachi kontrol odasından Ebu Jindal ya da Ebu Hamza olarak da bilinen... Ansari Zabi Uddin Ansari bir Pakistanlı değildi.
Yes, but I mostly used it as a battlefield in an ongoing war between the Transformers and the ThunderCats for control of a bra I had found in the woods.
Evet ama çoğunlukla ormanda bulduğum sütyenin kontrolü için Transformers ve ThunderCats arasındaki mücadelenin savaş alanı olarak kullandım.
We have successfully taken control the Nathan James.
Nathan James'in kontrolünü başarılı bir şekilde ele geçirdik.
If they still control the doors, there's no way we'll get to the chamber in time.
Hâlâ kapıları kontrol ediyorlarsa odaya zamanında ulaşmamızın imkânı yok.
You're in complete and total control?
Bütün kontrolün sende olduğuna emin misin?
We can remote control the shuttle and bring you in.
Biz uzaktan mekik kontrol edebilir ve size getirmek.
When he's in my hand, I control him.
O avucumdayken, onu ben kontrol ederim.
You better get yourself under control when the judge calls your case. _ The clothes were folded very neatly in the backpack.
Hakim davanı okuduğunda kendine hakim olsan iyi olur.
You'd have complete control of the church's direction and message, your father's office, plus a new car, company plane and the ranch in Alpine.
Kilisenin mesajı ve yönelimi konularında kontrol tamamen sende. Babanın ofisi, ayrıca yeni bir araba şirket uçağı ve Alplerdeki kulübe.
One day, Mars will use its might to wrest control of Ceres from Earth, and Earth will go to war to take it back.
Günün birinde Mars, Ceres'in kontrolünü Dünya'dan çekip alma gücünü kullanacak ve Dünya da geri almak için savaşa gidecek.
Which means that Mars isn't working with the OPA or trying to take control of Ceres.
Bu da Mars'ın DGİ'la çalışmadığını ya da Ceres'in kontrolünü ele geçirmeye çalışmadığı anlamına geliyor.
control 678
controlled 71
controlling 38
controller 38
control yourself 95
control it 17
control room 28
in college 124
in court 73
in colombia 16
controlled 71
controlling 38
controller 38
control yourself 95
control it 17
control room 28
in college 124
in court 73
in colombia 16