English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / In what capacity

In what capacity translate Turkish

89 parallel translation
In what capacity, I have no idea.
Hangi mevkide, hiç bilmiyorum.
I can't tell you in what capacity.
Ayrıntıları anlatamam.
In what capacity?
Hangi yeteneğiyle?
Will you tell us in what capacity?
Onu ne kadar tanıdığınızı bize anlatabilir misiniz?
- In what capacity?
- Ne kadar tanırdınız?
- In what capacity?
- Ne kadar tanıyorsunuz?
In what capacity?
Hangi sıfatla?
In what capacity?
Ne kadar yakın?
In what capacity?
Peki ne gibi?
- And in what capacity does he employ you, Monsieur Graves?
Peki ne iş yapıyorsunuz, Mösyö Graves?
And in what capacity?
Ne şekilde?
In what capacity, may I ask?
Hangi sıfatla olduğunu sorabilir miyim?
Who are you? And in what capacity are you asking me this?
Ve ne hakla bana bunu soruyorsun?
In what capacity?
Hangi seviyede?
- In what capacity?
- Ne düzeyde? - Efendim?
- In what capacity?
Ne olarak?
In what capacity were you actually friends with my dad?
Babamla arkadaşlığınız hangi boyuttaydı?
In what capacity?
Hangi konuda?
I did not know that. Yeah, he's within the government of Cheyenne now, but I don't know in what capacity.
- Evet, o Cheyenne'de hükümetle birlikte ama kapasitesini bilmiyorum.
In what capacity?
Ne kadar?
- In what capacity?
Hangi pozisyonda?
In what capacity are you talking, George?
Bunu hangi sıfatla söylüyorsun, George?
In what capacity?
Ne yapıyorsun?
In what capacity?
Hangi görev için?
- In what capacity?
- Ne amaçla?
In what capacity?
Ne olarak?
In what capacity do we go?
- İyiymiş, öyleyse sen kiminle gidiyorsun?
Now... Superintendent Colvin, would you please describe for the grand jury in what capacity is Mr. Underwood employed by the city?
Bayan Colvin, lütfen Bay Underwood'un belediyede hangi işi yaptığını büyük jüriye söyler misiniz?
In what capacity?
Ne kapasitede?
In what capacity, other than your enthusiasm for grains and paint?
Tahıl ve resim merakından başka ne tür hünerlerin var?
Barrett-Dunne confirmed Jimmy's an employee but won't say where he's stationed or in what capacity.
Barrett-Dunne, Jimmy'nin çalışanları olduğunu teyit etti ; ama başka da bilgi vermedi.
In what capacity did you assist David Lee on the Huntley divorce?
Huntley boşanma davasında... David Lee'ye ne sıfatıyla yardım ettiniz?
In what capacity?
- Ne sıfatla?
How can either of us tell what that capacity for pity may lead me to do in the future.
O acıma kabiliyeti ileride bana neler yaptırabilir ikimiz de bilemeyiz.
What if not someone who simply has lost faith in the capacity of human nature for radical transformation.
Peki ya birisi insan doğasının radikal değişim kapasitesine olan inancını yitirmemişse?
Why use objects labor in their capacity stab - of what you pay attention, may, under certain conditions, to adapt and animals.
Yaratıkların, kullandıkları bu aletleri, hayvanlarında kullanabileceğini belirtmek gerekiyor.
What we're interested in is it's Mr. Despaul's capacity to obey.
Test ettiğimiz şey Bay Despaul'ün itaat etme kapasitesi.
First of all, the capacity to choose what is most understandable in this subject... mortality.
13 00 : 42 : 00 : 13 Birincisi, 19 00 : 42 : 03 : 18 Seçilen kapasite... 12 00 : 42 : 08 : 20 konuda en iyi anlaşılan şey... 18 00 : 42 : 11 : 24 ölümlülük.
In what capacity?
- Hangi sıfatla?
If you don't like me now, what are you gonna say when I have to get up in front of that jury, and argue that your son is not guilty by reason of diminished mental capacity.
Benden hiç hoşlanmadığınızı çok iyi biliyorum o jürini karşısına gecip oğlunuzun geçici zihin kaybı yaşadığı için suçsuz sayıIdığını savunduğun zaman ne düşüneceksiniz benim için acaba.
What I'm saying is that if this educator were doing his job in any capacity none of us would have to be here tonight.
- Benim söylediğim bu eğitimci biraz çaba gösterip işini yapsaydı, bu akşam hiçbirimiz burada olmazdık.
What do you mean "sort her out" exactly? Do you mean in your professional capacity?
- Yani profesyonel anlamda mı?
And in what — what capacity should I take you to Africa?
Peki, seni Afrika'ya hangi sıfatla götüreceğim?
In what capacity?
- Uzmanlığın nedir?
What do you mean, in a different capacity?
Bence sorun olmaz, Casey. Kumarhanede bir kaç değişiklik yapmayı da düşünüyorum.
- What do you think? If we drill holes in strategic locations, we compromise the wall's load-carrying capacity.
- Stratejik noktalardan delikler açarsak, duvarın yük taşıma kapasitesini düşürürüz.
- In what capacity?
- Ne görevle?
Evil... In each of us is the capacity To decide what drives our actions.
Kötü hareketlerimizin ne olacağına karar vermek için hepimizin içinde.
In what capacity?
Hangi görevde?
In what capacity?
- Ne konumda?
So what's the... what's the capacity in here?
Peki buradaki... kapasite ne kadar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]