Is he dead translate Turkish
3,196 parallel translation
Is he dead?
Ölmüş mü?
Why is he dead?
Neden öldü peki?
Is he dead?
Öldü mü?
- Is he dead?
- O öldü mü?
Is he dead yet?
Hâlâ ölmedi mi o?
- Is he dead? - He is.
- Öldü mü?
Is he dead?
O öldü mü?
- Is he dead?
- Öldü mü?
Is he dead?
Ölü mü?
Oh, my God, is he dead?
Aman tanrım, ölmüş mü?
- Is he dead?
- Ölü mü?
Is he dead?
- Öldü mü acaba?
I mean, Akbari's not dead, is he?
Yani Akbari ölmedi değil mi?
He is dead.
Ölmüş.
Klaus is trying to send us a message. He wants us to find Stefan, who stole his coffins of all his dead family members.
Klaus bize bir mesaj iletmeye çalışıyor Stefan'ı bulmamızı istiyor.
Well, her ex is the medical examiner, so he's dead-adjacent. They're all dead.
Onların hepsi öldü.
Oh, he is so gorgeous. I mean like, drop-dead-spank - you-on-the-ass gorgeous.
O çok göz kamaştırıcı, kıçına bir şaplak atılınca seni uçurabilir gibi.
No, he is dead.
Hayır, o öldü.
And he said that 20 years ago, and film is not dead, because people still like to shoot on film because it really has a incredibly beautiful look.
Ve bunu 20 yıl önce söylemişti ve film ölmedi çünkü insanlar hala filmle çekim yapmayı seviyor ve hala çok güzel gözüküyor.
Shane is... is dead, so he would be Goose.
Shane de öldü, Bu onu Goose yapar.
First I think he is dead.
- Önce öldüğünü sandım.
He's dead.
- Kalbi iş görür.
He is dead.
Tabi ki öldü.
Even if I tell you where he is, by the time you figure out if I'm telling you the truth, your son will be dead of dehydration.
Hemen! Nerede olduğunu söylesem bile sen doğruyu söyleyip söylemediğimi anlayana kadar oğlun sıvı kaybından ölmüş olur.
He really is dead.
O gerçekten öldü.
Drinking and gambling, fighting, which is where he met you this morning and where you left him lying in some sordid back street... Dead.
İçki içmek, kumar oynamak, dövüşmek oğlumun bu sabah seninle tanıştığı ve senin de onu orada öylece bir çeşit kenar mahallede ölü olarak bıraktığın yerde.
It is your fault that he's dead.
Onun ölümünden sen sorumlusun.
He is worth more to you alive than dead.
Canlı olması sizin için ölü olmasından daha değerli.
Bill Staton ain't worth it and his ma, who he did do right by is dead and gone, God rest her soul.
Bill Staton buna değmezdi ve annesi de maalesef öldü gitti. Tanrı ruhunu kutsasın.
Anyway, Steven's dead now, so he's trying to find out, uh, if we know anyone else who got jobs.
Steven öldü, o yüzden... İş bulan başka birilerini tanıyor muyuz öğrenmek istemiş.
- Gerry is dead, isn't he?
- Gerry ölmemiş miydi?
Okay, let's assume, he is not dead say, Osama is because inside with 27 women
Mesela Usama ölmedi diyelim. İçeride 27 karısı 108 çocuğu ve 7 keçisiyle birlikte diyelim.
Dead is dead, he can not schedule further attacks.
Ölen ölmüştür. Kanıtsa plan falan yapamayacak.
What is he, missing or dead?
Ne oldu, kayıp mı, öldü mü?
- is he still a dead end?
- hala ortaya çıkmadı mı?
Tommy is dead because he was trying to help you!
Tommy öldü senin yüzünden
His son is dead. His home has burnt to the ground. He has nowhere to turn to but the county seat.
Oğlu öldü, evi yanıp yerle bir oldu ilçe merkezinden başka gidecek hiçbir yeri yok.
Well, my grandfather is dead, and I guarantee if he had a crystal, my mom found it.
Benim büyükbabam öldü ve seni temin ederim ki bir kristali varsa annem onu bulmuştur.
Half our parents are dead because your mother couldn't see him for what he really is.
Ailelerimizin yarısı annen onun asıl yüzünü göremediği için öldü.
Considering his D.N.A. is on his dead mother, I got a feeling he's a lot closer than Alaska.
Ölü annesinin üzerindeki D.N.A.'sına bakarak Alaska'dan daha yakın olduğu hissi var bende.
Wyck is dead. He's dead.
Öldü diyorum.
Okay, if Jesus rose from the dead with the help of drugs. That's fine, but he went on to say it was a miracle, and that is where it became dangerous.
Eğer İsa uyuşturucu sayesinde dirilseydi olurdu ama o daha da ileri gidip bunun bir mucize olduğunu söyledi.
He's dead. Didn't you two--you two did some business together, right?
İkiniz birlikte iş yapmamış mıydınız?
All I know is now he's dead.
Tek bildiğim şu anda onun ölmüş olduğu.
They plant this corpse, stage a pseudo accident - so that police think he is dead.
Bu cesedi uydurma bir kazaya yerleştirirler.
It was a cash business. He didn't keep any records, and the cell phone records are a dead end.
Nakit iş olduğu için kayıt yok, ve telefon kayıtları çıkmaz sokak.
He is dead.
O Ölmüş.
He might as well have. He messed with the Warden's family... Trust me, Cruz is a dead man when he gets caught.
Şans da diyebilirsin ama müdürün ailesine bulaşsaydı yakalandığında içerde ölü bir adam olurdu.
He is dead.
Ama öldü.
You left him so that he stays alive, but now if you're not with him he is as good as dead
Sen onu hayatta kalsın diye bıraktın, eğer yanında olmazsan o yaşayamaz.
The bad news is he's dead.
Kötü haber ise, ölmüş olması.
is here 159
is he your boyfriend 48
is he 1761
is he around 61
is he gone 103
is he alive 166
is he home 42
is he ok 129
is he okay 663
is he sick 52
is he your boyfriend 48
is he 1761
is he around 61
is he gone 103
is he alive 166
is he home 42
is he ok 129
is he okay 663
is he sick 52
is he breathing 52
is he in 100
is he there 104
is he here now 16
is he good 46
is he insane 17
is he here 369
is he in trouble 54
is he hurt 48
is he serious 69
is he in 100
is he there 104
is he here now 16
is he good 46
is he insane 17
is he here 369
is he in trouble 54
is he hurt 48
is he serious 69