Just for a second translate Turkish
2,266 parallel translation
Center court just for a second.
Orta sahaya, sadece bir saniye. Gelin.
- Yeah. - Just for a second?
- Evet.
- Just for a second.
- Sadece bir saniye.
I'm going to step out just for a second.
Bir saniye için dışarı çıkacağım.
So, if you could do me a favor and just step out on the porch just for a second.
Şimdi bana bir iyilik yapın,... ve verandaya gelin şöyle, hemen halledeceğim.
No one's going sof- - there any way that we can ask him to stop the drums just for a second?
Kimse yavşamadı. Acaba bir saniyeliğine bateri çalmayı bırakmasını isteyemez miyiz ya?
And I get that, I get that, but let's just try and remember just for a second what it felt like in those first days of falling in love, so full of possibility.
Seni anlıyorum ama ilk günlerde nasıl hissettiğini hatırlamaya çalışmalısın. Aşık olmayı ve önündeki sonsuz imkanları düşün.
He took out a second mortgage, just so he could pay for everything.
İkinci bir ev kredisi çekmişti ki tüm masrafları ödeyebilsin.
One hand for just a second, all right, Gwen?
Sadece bir saniyeliğine tek bir el, tamam mı, Gwen?
Ok, let's just say, for a second, she's not a lesbian.
Bir saniyeliğine lezbiyen olmadığını düşünelim.
Wow. Just... excuse me for a second.
Bir saniye izin ver bana.
Can we just look at the door and marvel at it for a second and just admire the thing we spent four hours...
Acaba 4 saat harcadığım şu kapıya bir saniye hayran hayran bakıp mest olabilir misin...
Just listen for half a second, okay?
- Bir saniye dinler misin ya?
I'm going to do something for you that your agency has a problem with, okay, and that's be honest with you for just a second.
Şimdi sana teşkilatının beceremediği bir şey yapacağım. Yani bir saniyeliğine dürüst olacağım.
Okay, could we just stay on topic for a second?
Bir saniye için konuya dönebilir miyiz?
Hang on... just... think about it for a second.
Bekleyin, sadece bir saniyeliğine düşünün.
- You couldn't just humor me for a second, pal?
- Bir anlığına beni keyiflendiremez misin kanka?
You know, when you walked in just now, I... For a second, I thought it was the most normal thing in the world for you just to come into my office.
- Biliyor musun buraya gelmen, beni görmek için bu ofise gelmiş olman dünyanın en normal şeyiymiş gibi geliyor aslında.
Okay, okay, let me just think for a second.
Tamam, tamam. Bir saniye düşünmeme izin ver.
As good of an idea as that may be, let's just put a pin in that for a second and see if we can come up with something a little less murdery.
İyi bir fikir olabileceğini düşünerek bunu bir süreliğine rafa kaldırıp içinde daha az cinayet olan bir şey aklımıza gelir mi görelim.
For a second I just- -
Bir an...
Sorry, I was just lost for a second.
Affedin, dalmışım.
We're just gonna chat on the porch for a second.
Verandaya çikip gelecegiz hemen.
Look, Cathy, I-I'm all for my patients getting a second opinion if it makes them more comfortable, but I just- -
Bak Cathy, kendilerini daha rahat hissedeceklerse tüm hastalarımın ikinci bir görüş almalarını desteklerim.
Just got to talk to Drama for a second.
Drama ile bir saniye konuşacağız.
Well, I'm- - well, if I could stop you there for just a second.
Eğer orada biraz daha kalabilirsen.
It took just a second for them to get what they wanted.
Istediklerini fazlasiyla da aldilar.
Um, let's just recap, shall we, for a second?
Eee... mümkünse..... baştan alalım.
James - - just listen for a second, okay?
- James-- - Biraz dinle.
I just, um, looked up for a second and thought I saw Brian.
Az önce Brian'ı gördüğümü sandım da.
I just wanted to talk to you for a second.
Sadece seninle bir kaç saniye konuşmak istedim.
Will you put Amy on the phone for just a second?
Telefonu Amy'ye tutar mısın?
We're just gonna look around the apartment for a second, okay?
Daireye kısaca bir bakacağız olur mu?
I was just thinking about Dominic for a second.
Bir an Dominic aklıma geldi.
Yup. I just have babies on the brain because my husband and I have been trying for a second, you know, so, I probably wouldn't even notice- -
Ben de bebek istiyorum kocamla ben ikinciyi deniyoruz muhtemelen biz- -
[Sighs] You know what, can I just talk to you for a second?
Seninle bir saniye konuşabilir miyiz?
It's just that for a second there, you were a lot like my big sister.
Sadece bir anlığına ablama çok benzettim seni.
If I admit it, if I even thought it for just a second...
Eğer kendime itiraf edersem... Eğer bir saniyeliğine bile böyle düşünürsem bu nasıl biri olduğumu gösterir?
Just settle down for a second, Brick.
İki dakika dur, Brick.
Then, good, good, good-bye. Naomi, just shut up for a second, okay?
- Naomi sadece bir saniyeliğine susar mısın lütfen?
You can't just be hungry for a second?
Azıcık aç kalamıyor musun?
Fascinating. Would you, uh, excuse me for just a second?
Büyüleyici.Sadece bir saniye verebilir misin?
It took just a second for them to get what they wanted.
Asla! Babasını tanıyorum. Bırak da konuşayım istersen.
Mr. Motta, just so I'm clear, in exchange for this very generous donation all I have to do is hire Ms. Corcoran to start a second show choir at McKinley which features your daughter?
Bay Motta, yanlışlık olmasın diye, bu cömert bağış karşılığında sadece Bayan Corcoran'ı işe almam ve kızınızın olacağı ikinci bir gösteri korosunu McKinley'de başlatmam lazım.
Dang it, Shannon, can you just, can you drop the weights, please, and talk to me for a second?
Hay anasını Shannon, şu ağırlıkları bırakıp, benimle bir saniye konuşabilir misin, lüfen?
Guys, can I just get in here for a second?
Çocuklar. Bir saniyeliğine araya girebilir miyim?
Okay, okay, just shut up for a second, let me think.
Bir susun da düşüneyim.
Could we chat for just a second? Trust me.
- Eve gidelim Norm.
We'll wait for them here and follow up with the two suspects we just apprehended. Uh, hold on just a second.
Onları burada bekleyeceğiz ve az önce tutukladığımız iki şüpheliyle konuşmaya devam edeceğiz.
Mom, can I talk to you over here for just a second?
Anne seninle şurada biraz konuşabilir miyiz?
No, I want to just live here. For a second.
Hayır, bir saniyeliğine burada yaşamak istiyorum.
just for you 93
just for today 37
just for me 70
just for fun 120
just forget it 291
just for a little while 80
just for a couple of days 21
just for kicks 20
just for a while 61
just forget about it 73
just for today 37
just for me 70
just for fun 120
just forget it 291
just for a little while 80
just for a couple of days 21
just for kicks 20
just for a while 61
just forget about it 73