Just for the day translate Turkish
783 parallel translation
Will you come to the city with me, just for the day?
Benimle bir günlüğüne şehre geliyor musun?
- Just for the day.
- Sadece bir günlük.
- just for the day.
- söyleniyor.
I just wanted to say good-bye to you before you left and... thank you for being so sweet to me that day in the office.
Gitmeden önce sana veda etmek ve o gün ofiste nazik davrandığın için teşekkür etmek istedim.
It's just that I've been up the Amazon for a year, and they don't use perfume.
Ben bir yıldır Amazon'dayım da. Orada hiç parfüm kullanmazlar.
It was just my good deed for the day, that's all.
Bir iyilik yaptım sadece, hepsi bu.
It happened the day before yesterday, just in time for breakfast.
Evvelki gün oldu, tam kahvaltı vakti.
Not talking much... just wandering down alleys between the soundstages... or through the sets they were getting ready for the next day's shooting.
Çok konuşmazdık, setler arasındaki sokaklarda, veya bir sonraki gün için hazırlanan dekorlarda dolaşırdık.
My sergeant happened to be making inquiries at Wales'Garage the other day, and it appears that you settled an account there recently for just over £ 60.
Çavuşum geçen gün Wales tamirhanesinde soruşturma yaparken geçenlerde orada 60 küsur sterlinlik bir hesabı kapattığınızı öğrenmiş.
Dr. Holden has just left for the day.
Dr. Holden az önce çıktı.
Just the stuff for a cold day.
Soğuk bir gün için birşeyler.
Are you staying in St. Giles, or are you just here for the day?
St. Giles'ta kalacak mısınız, yoksa sadece bugün mü buradasınız?
It is just waking up, rubbing the sand out of its palms, ready for another "let's be pretty for the tourists" day, a day that could never get started without the people who provide the services that are required in order that the visitor is satisfied.
Yeni uyanıyor, avuçlarındaki kumu ovalıyor ve yeni bir "turistler için güzel görünelim" gününe hazırlanıyor, misafirleri tatmin etmek için gereken hizmetleri sunan insanlar olmadan asla gerçekleşemeyecek bir gün.
It's not that I wouldn't appreciate it, but it's just not for me, cooped in an office counting somebody else's money, doing the same thing day after day.
Buna minnettar olurum ama... bana göre değil yani,... ofiste tıkılıp başkalrının parasını saymak... her gün aynı şeyleri yapmak.
Gold-brick for the rest of the day, just don't stretch it into two.
Bugünün tadını çıkar, yarına iyileşmeye bak.
Just the medicine they need for all this slipshod, sugary female thinking they get around here all day long.
İyi bir fikir. Hem de bütün gün kadınlardan aldıkları eğitime karşı iyi bir ilaç olabilir.
I just take Emile's cab out for him once a year... the day his wife has a baby.
Emile'in taksisini her yıl bir gün ben çalıştırırım... Karısı doğum yaparken.
I'd just like to add, those who didn't come don't know what they're missing and now to the order of the day, that everyone here has anxiously been waiting for :
Şunu da eklemek istiyorum, bugün buraya gelmeyenler ne kaçırdıklarını bilmiyorlar. Şimdi de sırada herkesin sabırsızlıkla beklediği şey var :
Just a couple of buddies out for an evening spin discussing the events of the day.
İki adam gece gezmesine çıkmış, gün içinde olanları konuşuyorlar.
If we can keep the revolution alive, with that money, for just a day then I'll steal and cheat, and whore and anything else that must be done.
Eğer bu parayla devrimi ayakta tutabileceksek, bir gün bile olsun, bu durumda çalarım, aldatırım ve fahişelik yaparım ve yapılması gereken başka her şeyi yaparım.
Well, gentlemen, it's a black day for banking when five men walk in off the street and just calmly scoop up -
Evet, baylar, bankacılık için kötü bir gündü. Sokakta yürüyen beş adam birden banka soymaya karar veriyor.
He might just take it into his head one day to pick you up for carrying the wrong kind of drugs.
Kafasına koyarsa, bir gün gelir sizi yanlış tür ilaç bulundurmaktan alır.
We've been together for 17 years, and it's still just as beautiful as the day we met at the leopard's cage.
Karımla 17 yıldır beraberiz ve hâlâ leoparın kafesinde karşılaştığımız günkü kadar olağanüstü buluyorum onu.
This day is too important to me. Just remember for the next time to have more respect for the other fellow's feelings.
Bir dahaki sefere karşındakinin hislerine saygı duymaya dikkat et.
Everyday, day after day. It seems he's just waiting for me to blow the horn. Three times.
Her Allah'ın günü geçerken bana üç kez korna çalıyor.
Meanwhile, nearby, the day was just beginning for Mugsy Spaniel, a convicted gangster and well known swell guy.
Bu arada, hükümlü gangster ve meşhur yakışıklı Mugsy Spaniel için gün yeni başlıyordu.
I was just saying to someone the other day that the Scandinavians seem to have such an instinctive feel for the human condition.
Geçen gün birine, İskandinavların insan hakları konusuna karşı..... içgüdüsel bir eğilimleri olduğunu söylüyordum.
My affection for you is just the same as the day you called me to Munich, rescuing me from poverty, and welcoming me with open arms - I have not forgotten that.
Size olan sevgim beni Münih'e çağırdığınız günküyle aynı. Beni yoksulluktan kurtardığınızı, kanatlarınız altına aldığınızı unutmadım.
Then one day I was just walking down the street and I heard a voice behind me say "Reach for it, mister!" I spun around.
Sonra bir gün... sokakta yürüyordum, arkamdan bir sesin... "Silahına davran, beyim!" dediğini duydum. Arkamı döndüm.
You know, I worked for the same place for five years, and then one day they just fired me.
5 yıldır aynı yerde çalışıyordum sonra günün birinde beni kovdular.
We just wait around here for the rest of the day... and we see what happens.
Akşama kadar burada bekleyip... neler olacağına bakalım.
- Your father was just asking me... why I wasn't decorated for the deeds that I did that day, and... as I said to him... the joy of serving my country has been satisfaction enough.
- Babanız bana diyor ki... Buraları neden güzelce dekore etmedin... Bende dedim ki...
He gave a charioteer 20,000 gold pieces the other day just for w = winning a race.
Geçen gün yarışan atlı arabacıya 20.000 altın sikke verdi. Bir yarış kazandı diye.
What would you've done if you were just getting out of the Army been away from the real world for four years didn't know what kind of law you wanted to practice and one day you get a call from an old friend asking if you want to go to work for the President of the United States?
Eğer askerden yeni gelseydin gerçek dünyadan dört yıl boyunca uzak kalsaydın ne çeşit bir avukatlık yapmak istediğini bilmiyor olsaydın ve bir gün eski bir arkadaşın arasaydı ve Birleşik Devletler Başkanı için çalışmak isteyip istemeyeceğini sorsaydı, sen ne yapardın?
The shop didn't belong to me I just killed the shop owner... and used it for one day
Çayevi bana ait değildi Oranın Sahibini öldürüp sadece bir günlüğüne sahiplendim
You're gonna do every day of six months, just for the possession alone.
Sadece bulundurmak suçundan altı ay yatarsın.
Just once a year the dead live for the day
# Bir günlüğüne olsun yaşardı # # topraktaki ölüler #
poor Hordac he's had a pretty fast draining day thanks for the rescue by the way, you were just in time well, what the sisters are for anyway?
Zavallı Hordac. Oldukça hızlı bir zayıflama günü geçiriyor. Kurtarma için teşekkürler.
But the day I have to start, some men come in a black Lincoln Continental... and tell me I can make a quick $ 300 just for driving a van back from Mexico.
Ama tam başlayacağım gün, siyah Lincoln'lü birkaç herif gelip... sadece bir aracı Meksika'ya götürmekle $ 300 kazanabileceğimi söylerler.
We're just here for the day.
Resmini çekebilir miyim?
I'll stay after school every day for the rest of my life if you would just shut up!
Eğer sessiz kalırsan, bende burada derdimi anlatabilirim.
We just went to Nogales for the day.
Sadece günübirliğine Nogales'e gittik. Demek öyle.
We're just going away for the day. We'll be back tonight.
Sadece günübirliğine gidiyoruz, akşam burada olacağız.
She's been wrapped up safe and sound in her original box for 20 years now, just waiting for the day when I can pass her on to my little girl.
20 senedir, orijinal kutusunda güvenle saklıyorum onu. Orada, küçük kızıma verilene kadar bekleyecek.
I think their still coming nothing we might just like, I don't know get them some day soon and the winner for the choice TV DRAMA.
Ama hâlâ alamadım. Mischa, Chad Michael Murray ile aynı şeyi kazandı. Ama başka bir hediye aldım.
No, I just wanted to remind you that tomorrow's the big day, so thanks for letting me have my pajama party.
Bu gece Bundy film gecesi var. Sonrada Bundy tuvalet gecesi.
just'cause you feel it's time for a bunch of rednecks... to change somethin'they've been taught since the day they was born.
... sırf sen, bir grup cahilin doğduklarından beri düşündükleri şeyleri değiştirmenin vakti geldiğini hissettin diye.
Our Sunday school class was just praying for one the other day.
Geçen gün, Pazar okulunda biri için dua edildi.
Just sits in a draw. Out of the draw, into the peas, stir the custard, into the wash, out of the wash, on the hooks with all the other spoons. And all the time, just waiting for the fatal day when it can drastically alter the course of a man's life.
Bir çekmecede durmuş çekmeceden çıkmış bezelyelerin içine girmiş muhallebiyi karıştırmış bulaşığa gitmiş, bulaşıktan çıkmış diğer kaşıklarla asılmış ve bu süre zarfında, o ölümcül günü beklemiş zorla girip, bir adamın hayatını değiştireceği günü.
Just kids pranking for the Day of the Dead festival.
Çocukların "Ölüler günü festivali" için yaptıkları bir yaramazlıktır.
Once again it was pure coincidence that decided the future, I just... happened to walk by a ship that was sailing for France the next day.
Bir kez daha geleceği belirleyen salt tesadüftü. Birdenbire... Ertesi gün Fransa'ya giden bir gemiye doğru öylece yürüdüm.
just for you 93
just for today 37
just for me 70
just for fun 120
just forget it 291
just for a little while 80
just for kicks 20
just for a couple of days 21
just for a while 61
just for now 44
just for today 37
just for me 70
just for fun 120
just forget it 291
just for a little while 80
just for kicks 20
just for a couple of days 21
just for a while 61
just for now 44