Just for you translate Turkish
33,814 parallel translation
It wasn't just for you.
Mesele sadece sen değildin.
I know, baby doll, but Grandma knit it just for you.
Biliyorum ama, büyükannen onu senin için ördü.
Because I don't sit around with you waiting for things to just change?
Çünkü seninle boş boş oturup bir şeylerin değişmesini beklemiyorum?
No. because you used to be a nice guy who looked out for me and Jules, but now you're just an asshole.
Hayır. Çünkü sen beni ve Jules'i kollayan iyi bir adamdın, fakat şimdi sadece bir pisliksin.
You no work for Channel Ten, just Channel Five.
Kanal 10 için değil de Kanal 5 için çalışıyorsun.
You know, I just been thinking, the way you and me fell so fast for this lady, and for no reason?
Düşünüyordum da. Bu kadına karşı beraber iş tutmamızın sence bir sebebi olmalı değil mi?
I'm sorry, could you, excuse me for just a second?
Özür dilerim, bana bir saniye izin verebilir misin?
It was just easier for me to go than to face you, so I left.
Yüzleşmektense terk edip gitmek daha kolay geldi o yüzden ben de gittim.
Part of me just wants to shout out - "run for your lives," you know?
- İçimden bir ses "hayatlarınız için kaçın" diyor anladın mı?
You just have to know what to look for.
Sen sadece ne aradığınla ilgilen.
- Can you just leave something alone for once in your life?
- O zaman neden böyle davranıyorsun... - Bir kere olsun hayatında bir şeye karışmadan duramaz mısın?
So, are you here with someone? Or just happen to have a passion for fine art and potable water?
Biriyle mi geldin yoksa güzel sanatlara ve içilebilir suya ilgin mi var?
I know this will probably be hard for you, but why don't you just let me take the lead on this one?
Biliyorum muhtemelen senin için zor olacak,... ama bırak bu işi ben yürüteyim.
I'm starting to feel like... like you attaching yourself to something that's not... a calculated act is just too much for your empty human shell to handle.
Ne düşünmeye başladım biliyor musun? Sanki, kendini önceden yazılmış bir şeye iliştirmeye çalışıyor gibisin ama bu da senin, gibi içi boş bir insanda çiğ duruyor.
You could, but I'd just ask for a lawyer, and the conversation that we need to have would never occur.
Yapmalısın ama bende avukat isterim ve yaptığımız konuşmalar hiç gerçekleşmemiş olur.
Just remember, you created Scorpion for people who feel ostracized and unappreciated, and now you have your chance to show them your appreciation, but you don't.
Ama unutma Scorpion'u dışlanmış, takdir edilmemiş hisseden insanlar için kurdun ve şimdi onları takdir etme şansın var ama yapmıyorsun.
You would just kill these frogs for fun?
Eglencesine kurbaga mi öldürüyordunuz?
Uh, could I just talk to you in my office for a second about the report you just sent in?
Demin gönderdigin raporla ilgili - odamda konusabilir miyiz?
[Jeff] It's just, like, every time I see you actually, you know, goin'after something that you like, that makes you happy, you try to stand up for yourself. And then anytime anyone, like, pushes back the slightest bit, you fuckin'crumble, you know?
Ne zaman seni mutlu eden bir seyin pesine düstügünü kendini savunmaya çalistigini görsem biri birazcik karsi koydugunda hemen dagiliyorsun.
Okay, why don't you just calm down for a second?
Sakin olsana biraz.
-... and this role for you is just the best thing I've seen you do.
- Bence bu canlandirdigin en iyi rol.
[agent over phone] The director really likes you for this, but, you know, the network execs and everybody in LA really don't know you that well, so I'm just trying to figure out
Yönetmen bu is için seni çok istiyor. Ama kanal yöneticileri ve Los Angeles'takiler seni pek tanimiyor.
I mean, initially I did, but, you know, he just doesn't see it for the opportunity it is yet, that's all.
Başta konuştum ama henüz bunun iyi bir fırsat olduğunun farkında değil, hepsi bu.
'Cause he was more like, you know, you can just talk for the both of us, but... -... that makes a lot of sense, so... so why don't we do this?
İkimiz adına da konuşabilirsin dedi ama senin dediğin de mantıklı.
So just, like, as... as you really grow, like, how do you... how do you maintain, like, the quality of everything, you know, as you're doing this in the... for the masses?
Şirketini büyütürken, işi geniş kitleler için yaparken her şeyin kalitesini nasıl koruyorsun?
And I just want to see you fucking get rewarded for it. That's it. - Okay.
Bunun mükafatını almanı istiyorum.
There's no point in killing anyone,'cause that's just more shit you'll do time for, and believe me, if we don't settle this today, you will do time.
Kimseyi öldürmenin bir manası yok. Eğer yaparsan her şeyi bok edersin. İnan bana, bu işi bugün halledemezsek de zaman içinde hallederiz.
Yeah, you got it. Just a small token of my appreciation for saving my buddy care-taker's ass at at the pool the other day.
Evet, geçen gün havuzda arkadaşım kara-belanın kıçını kurtardığınız için ufak bir hediye getirdim.
It just makes you feel sorry for him, that's all.
Ama insan onun için üzülüyor.
I betrayed you for the same reason I just betrayed Nikos- - to keep Elizabeth safe, just like you asked me to all those years ago, when you first put her in my arms as a baby girl,
Sana az önce Nikos'a ihanet ettiğim aynı sebepten ihanet ettim- - Elizabeth'i güvende tutmak için, yıllar önce benden istediğin gibi, onu bir bebekken kollarıma verdiğin zamanki gibi, ama şimdi kendi bebeği var, ve onların hayatındaki varlığın, onları tehlikeye atıyor.
Just shut your stupid mouth and you listen to me for a change!
O aptal çeneni kapat ve beni dinle!
It's just that, for years, I've been saying the exact same thing you just said.
Yıllardır dediğiniz şeyin aynısını deyip duruyorum.
You know, I just wanted to... look out for you.
Seninle ilgilenmek istedim.
I'm just asking for you to be smart and think beyond this moment.
bu yaşanılan anın ilerisini düşünüp... akıllıca davranmanı rica ediyorum.
You just shaved yesterday. You're good for three months.
Daha dün tıraş oldun, üç ay rahatsın.
I'm just looking out for you.
Senin için diyorum.
And let's just hope that, for once in your life, you haven't behaved like a child.
Ve umarým diyelim ki, hayatýnda bir kez olsun, Bir çocuk gibi davrandın değilsin.
So, if you're looking for somebody to make you feel better about denying him a special opportunity, you may just have to find yourself another black person.
Eğer sen onun bu özelliğini, reddederek onu geri bırakma, kararına destek verecek birini arıyorsan, başka bir siyah kadın bulman gerekecek.
And maybe I'm just jumping at shadows, but that's what I needed you here for.
Belki de samanlıkta iğne arıyorum, işte sana bu yüzden ihtiyacım var.
Just so you know, we're both here for you.
Bildiğin gibi, ikimiz de senin için buradayız.
Just make sure you step back, see things for what they really are, not what they seem to be.
Sadece dur ve şöyle bir bak, aslında ne oluyor, ve nasıl görünüyor.
Just - - Just something for my mom. Wow, it's so good to see you.
Hiç, annem için bir işim vardı da.
Just don't encourage the police to limit their search to one man,'cause as hard as it may be for you to accept,
Sadece polislere tek adamı araştırmalarına teşvik etme. Çünkü bunu kabul etmek senin için zor olabilir, ama Sarah'ı Oscar öldürmedi.
You can make jokes, but if this keeps up, he's gonna move back in here. Well, let's just get them apart for a while so they can cool down. All right.
Tamam, espri yapabiliyorsun ama bu gidişle buraya geri taşınacak.
If we're just going to drive around aimlessly, the least you could do is take me for ice cream.
Amaçsızca dolanıp duracaksak hiç değilse beni dondurma yemeye götür.
So, just to be clear, you lurked outside your dad's house for hours without ever knocking.
Açık olmak için söylüyorum babanın evinin dışında saatlerce oturdun. Kapıyı bile çalmadın.
I assume. You just have the head for it.
Sanırım kafanız da buna uygun herhalde.
I just wanted to thank you for trusting me, trusting the plan.
Bana ve planımıza güvendiğin için teşekkür etmek istedim.
- Now, if I may have the floor for just a few more... huh, inadvertent rhyme there... uh, I've been, y-you know, thinking about some general safety measures that will protect you treasures... advertent rhyme.
- Biraz daha söz almama izin verirseniz sizi Pat gibi tehditlerden korumamız için genel bir güvenlik önlemleri almayı düşünüyordum.
Lewis, it might be easy for you to just pack up and leave,'cause you just got here, like, five days ago.
Lewis, senin için toplanıp gitmek kolay olabilir çünkü sadece beş gün önce geldin.
Can I just... can I... talk to you over there for a second?
Seninle bir saniye şurada konuşabilir miyiz?
just for today 37
just for me 70
just for fun 120
just forget it 291
just for a little while 80
just for kicks 20
just for a couple of days 21
just for a while 61
just for now 44
just for us 23
just for me 70
just for fun 120
just forget it 291
just for a little while 80
just for kicks 20
just for a couple of days 21
just for a while 61
just for now 44
just for us 23