English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Knocking on door

Knocking on door translate Turkish

582 parallel translation
I know, Dr. Edwardes, that I killed my father. And I'm willing to pay the penalty for it. ( KNOCKING ON DOOR )
Dr. Edwardes, babamı öldürdüğümü biliyorum ve cezamı çekmeye hazırım.
( KNOCKING ON DOOR ) But think of all the time that we'll...
Ama hep düşündüğümüz...
( KNOCKING ON DOOR ) DIANA : May I come in?
Gelebilir miyim?
( KNOCKING ON DOOR )
Bütün o insanları sen öldürdün.
( knocking on door ) Einen moment.
Einen moment.
- ( Knocking on door ) Come in.
- Girin
[knocking on door]
Neden getirmiyor?
[Knocking On Door] Hold it.
Bekle. Evet?
( knocking on door )
Oda servisi, efendim.
( knocking on door )
- Girin
You'll feel better once the bitterness sets in. [KNOCKING ON DOOR]
Keşke annem burada olup görseydi!
- Come and eat. - [Knocking On Door]
Hadi ye.
- [Knocking On Door]
- [Kapı vurulur]
Go ahead and try knocking on my door.
Kaçıp kapımı çal bakalım.
I was sitting on door all the time, but And I was knocking and barking but you did not hear.
Sürekli kapıda oturdum ama kapıyı çalıp bağırdım ama sen duymadın.
( KNOCKING ON DOOR ) DIANA : Can I come in?
- Gelebilir miyim?
Reynolds is up there knocking on the door.
Reynolds arayı kapatıyor.
Don't come knocking on my door.
Sakın gelip de kapımı çalayım deme.
If she hasn't seen the empress-You've been knocking too loudly on the door, Bounine.
- Çariçeyi göremediği takdirde... - Kapıyı çalarken çok ses çıkarıyorsun.
Everybody knocking on my door.
Herkes benim kapımı çalıyor.
Kids have been knocking on the door all day.
Çocuklar bütün gün kapıya vurdular.
They woke me with their knocking on the door.
Kapıyı çalma seslerine uyandım.
Quite on the contrary, they set the scene for in Monsieur de Sade's play, he has tried to show how Jean-Paul Marat died and how he waited in his bath before Charlotte Corday came knocking at his door.
Ama yine de, onlar sahneyi kurmuşlar çünkü Mösyö de Sade, oyununda, Jean Paul Marat'nın nasıl öldüğünü ve küvetinde geçirdiği, Charlotte Corday kapısını çalmadan önceki, zamanı anlatmaya çalışıyor.
Try knocking on the door.
Kapıyı çalmayı dene.
My dad would hide in the back of the house... when a bill collector come knocking on the door.
Τahsildar kapιya dayanιnca... babam eνin arka tarafιnda saklanιrdι.
And then when he heard that the police were knocking on his door in Miami Beach... he had to scuttle out of town on a Greyhound bus to Texas.
Miami sahillerinde polisin peşine düştüğünü anladığında da... hop, bir otobüsle Teksas'a tüyüyordu.
I'm not having you knocking on my door in the middle of the night.
Gecenin bir vakti kapımı çaldığınızı... düşünemiyorum bile.
Soon you won't even be able to jerk off without him knocking on the door.
Yakında bu herif kapıyı çalmadan otuzbir bile çekemeyeceksin.
I've been knocking on the front door but nobody answered.
Ön kapıyı vurdum ama kimse cevap vermedi.
When there's knocking on the door, I'm always having a bit of a fright.
Hayır, kapı ne zaman çalsa biraz korkarım.
You can't just keep on shooting everybody that goes knocking on your door.
Çünkü her kapını çalanı vurarak... bu işten kurtulamazsın.
Looks like someone " s knocking on the back door.
Biri arka kapıyı çalıyor gibi görünüyor.
They're knocking on the wrong door.
Yanlış kapıyı çalıyorlar. Belki konuşmalarımızı duymuştur.
( KNOCKING ON THE DOOR ) Come in.
Gir.
( KNOCKING ON THE DOOR ) Come in.
Evet.
"For how many times has love knocked on the door... " when it should have been knocking on mine? "
Kaç defa aşk benim kapımı çalması gerekirken başkalarınınkini çaldı?
They'll be knocking on our door in no time.
Neredeyse kapımızı çalarlar.
I was knocking on your door but I guess you weren't in.
Kapınızı çalıyordum, ama galiba içeride değilmişsiniz.
I don't see them knocking on the door any more. I don't want friends.
Artık onların kapıya geldiğini hiç görmüyorum.
And then a gawky seventeen year old boy, as red as a cock's old comb, came knocking on the door.
O günlerde, tıpkı yaşlı bir horoz ibiği gibi kırmızı giyinmiş... 17 yaşında bir çocuk kapıyı çaldı.
Is there a law against knocking on his door?
Kapısını çalmamayı gerektiren bir kanun mu var?
Then why aren't the police knocking on the door?
- Biliyor. O zaman neden kapıyı polisler çalmıyor?
Jesus is knocking on the door of your heart.
Tanrı kalbinizin kapısını çalıyor.
Now, you wanna see a great looking 65-year-old you come knocking on my door in 40 years.
Eğer harika görünen 65 yaşında birini görmek isterseniz 40 yıl sonra benim kapımı çalın.
I'd just be knocking on his door again, and I wouldn't be in a good mood.
Gidip kapısına dayanırdım ve moralim de iyi olmazdı.
How was I to know that someday my past would come knocking on my door?
Gerçeğin bir gün kapımı çalacağını nereden bilebilirdim?
I remember us knocking on your door.
Senin evini bulduk.
You think I'm going to come knocking on their door twenty years later saying... I made a mistake?
Sence 20 yıl sonra gidip kapılarını çalıp bir hata yaptığımı söyleyebilir miyim?
Do I go knocking on the cockpit door? " I'm having the peanuts now.
Kokpite pat diye girip de..,... "Şuan yer fıstığı yiyiyorum." diyor muyum?
I'll be knocking on your door so often, you'll be sick of me.
Kapını o kadar sık çalıyor olacağım ki, benden bıkmış olacaksın.
I think someone's knocking on the door.
Sanırım kapıda biri var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]