English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Door was open

Door was open translate Turkish

1,065 parallel translation
Now, when Mr. Kane arrived, well, the door was open, he just walked in.
Şimdi, Bay Kane geldiğinde, şey, kapı açıktı, hemen içeri girdi.
The front door was open, so I thought...
Ön kapı açıktı, ben de düşündüm ki...
That door was open last night, about like this.
O kapı dün gece açıktı, yaklaşık olarak şöyle.
.. and Louis asked me to drop in and see him the door was open, I went in.
Louis, gidip ona bakmamı istemişti. Kapı açıktı, içeriye girdim.
The door was open.
Kapı açıktı.
The door was open, so I came in.
Kapı açıktı, ben de içeri girdim.
- the door was open.
-... kapı açıktı..
The door was open.
Kapı açıktı, girdi.
What I was about to say, sir, is I don't think that the door was open.
Söylemek üzere olduğum şey şu, efendim, kapının açık olduğunu sanmıyorum.
- The door was open.
- Kapı açıktı.
I saw the door was open, and he's been crying.
Baktım kapı açık, ağlamaya başlıyordu nerdeyse.
door was open.
Kapı açıktı.
I'm in Sophie, the door was open
İçerideyim. Sophie, kapı açıktı.
The back door was open.
- Arka kapı açıktı.
The door was open, and he saw this crazy woman in the bathtub.
Kapı açıkmış, ve deli kadını banyo küvetinde görmüş.
The door was open, the lights were on.
Kapı açıktı ve ışıkları yanıyordu.
- The door was open.
Kapı aralıktı, hem sonra...
Door was open.
Kapı açıktı.
- The door was open.
Kapı açıktı.
The dishes are on the table, the refrigerator door was open...
Tabaklar masada duruyor, buzdolabının kapısı açık kalmış...
- Your door was open, so I walked in.
- Kapı açıktı ben de girdim.
My door was open.
Kapı açıktı.
Your door was open?
Kapınız mı açıktı?
I'm sorry, we didn't want to disturb you but the door was open!
Kusura bakmayın sizi rahatsız etmek istemezdik ama kapı açıktı.
The door was open and I was attacked by a dog!
Bir köpek saldırdı, kapı açıktı ve içeri girdim.
- The door was open.
- Kapi açikti.
The door was open.
Kapı açık duruyordu.
Well, the door was open.
Kapı açıktı.
Excuse me. The door was open...
Affedersiniz.
And the bedroom door was open.
- Yatak odası açıktı.
We know that door was open, that window, too, must also have been open, but only for a short time.
Kapının açık olduğunu biliyoruz, pencere de açık olmalı. Fakat, kısa bir süre açıktı.
Well, the door was open earlier, I saw Toller come out with a bottle.
Toller'ı şişeyle dışarı çıkarken gördüm.
Consuela's door was open.
Consuela'nın kapısı açıktı.
The door was open, you said two o'clock.
Kapı açıktı, sen saat iki dedin.
The door was open.
- Kapı açıktı.
And the door was open.
Ve kapı da açıktı.
Your door was open.
Kapınız açıktı.
- Yeah, well, the door was open.
Evet ama kapı açıktı.
What's more, I know who he was because I absent-mindedly nearly walked through his open door earlier this evening.
Kim olduğunu bilmiyorum. Sanki ben yanlışlıkla kamarasına girmiştim.
They broke the door down, but the window was open and Roschmann gone.
Kapıyı kırdılar, ama pencere açıktı... ve Roschmann gitmişti.
How did they know I was gonna leave the door open?
Kapıyı açık bırakacağımı nasıl bilebildiler?
F * * k, didn't you say the door was gonna open to the garden?
- Ulan hani bahçeye açılıyordu kapı?
I guess the door, it sprung open,'cause all of a sudden, I was just right there on the ground.
Benim tarafımda bulunduğum kapı aniden fırlayıp açılmıştı.
His door was wide open.
Kapısı ardına kadar açıktı.
We was asleep, then the door burst open and they brought us here.
Uyuyorduk ve kapı kırıldı, bizi buraya getirdiler.
Uh, I was trying to open the door for you.
Sana kapıyı açmaya çalışıyordum.
There was an open door that led underground, so I went down.
Yeraltına götüren açık bir kapı vardı, Sonra aşağı indim.
I went back, the front door was still open ;
Geri döndüm, ön kapı hala açıktı ;...
Now, was the library door open when you reached it?
Kütüphaneye ulaştığınızda kapı açık mıydı?
Well, I didn't leave you standing outside in the heat, because the car door was already open.
Sizi bu sıcakta, dışarıda bekletmedim yani çünkü arabanın kapısı zaten açıktı.
He swore this was gonna be his last burglary if only God would let us open that fucking door.
Tanrı o kahrolası kapıyı açmamıza izin verirse son soygunu olacağına yemin etti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]