English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Leaving already

Leaving already translate Turkish

369 parallel translation
Leaving already, Dede darling?
Hemen kalkıyor musun Dédé tatlım?
- Leaving already? - Yes.
- Şimdi mi gidiyorsunuz?
Oh, you're not leaving already?
Halen gitmiyor musun?
Leaving already, Mrs. Ono? Is everyone well these days?
Gidiyor musunuz Bayan Ono?
Leaving already?
Çok erken çıkıyorsun? Evet.
Leaving already, Mr. Umberto?
Ayrılıyor musun, Bay Umberto?
- Leaving already?
- Hemen gidiyor musunuz?
You're leaving already, Miss Brown?
Gidiyor musunuz Bayan Brown?
Are you leaving already?
Gidiyor musun?
- Are you leaving already?
- Gidiyor musunuz?
Andrei, you're leaving already?
Andrey gidiyor musun?
Leaving already?
Gidiyor musun?
- Leaving already?
- Henüz ayrılmıyorsun değil mi?
Are you leaving already?
bu kadar çabuk mu ayrılacaksınız?
Are you leaving already?
Bu kadar erken mi ayrılacaksınız?
- Marcello, raise your head a bit. - Is he leaving already?
Marcello, başını kaldır lütfen.
Leaving already?
Hemen mi gidiyorsun?
- You're leaving already?
- Gidiyor musun?
We're not leaving already.
Gitmiyoruz.
Leaving already?
Hemen mi gidiyorsunuz?
You're not leaving already.
- Şimdiden kalkıyor musunuz?
You're leaving already?
Hemen ayrılıyor musunuz?
Are you leaving already?
Hemen gidiyor musun?
Are you leaving already?
Neden? Gidiyor musunuz?
Leaving already?
Hemen gidiyor musun?
- Leaving already?
- Bu kadar erken mi gidiyorsunuz?
Now I have to go. They're leaving already.
Şimdi gitmem gerek, bizimkiler yola çıkmak üzere.
Rodia, are you leaving already?
Birbirinize o kadar ihtiyacınız var ki! Rodya, hemen gidiyor musun?
You leaving already?
Zaten gitmeye hazırsın?
I hope you're not leaving already.
Umarım erken gitmezsin.
- Leaving already?
- Gidiyor musunuz yoksa?
- Leaving already?
- Gidiyor musun? - Evet.
Are you leaving already?
Gidiyor musunuz?
Leaving already?
Gidiyor musunuz?
Leaving already?
Ayrılmış mı?
- Leaving already?
- Gidiyor musunuz?
You're leaving already?
Hemen gidiyor musunuz?
We only just met, and you're already leaving.
Daha yeni tanıştık ama hemen gidiyorsun.
At this hour, tens of thousands of our Party Comrades are already leaving the City.
ve bu saatte, Parti Yoldaşlarımızın binlercesi şu an şehri terkediyor.
- Leaving us already?
- Şimdi mi?
I couldn't bear the thought of leaving you... but now I see it's got to happen soon anyway. It's almost happening already.
Senden ayrılma düşüncesine dayanamıyorum ama şimdi görüyorum ki, bu zaten yakında olacakmış neredeyse şimdiden oluyor.
Leaving your calling cards already, Mickey, eh?
Şimdiden kart bırakmaya başladın demek Mickey.
The führer has already explained the necessity for leaving them there.
Führer o ordunun oradan ayrılmasının imkansız olduğunu daha önce söyledi.
Oh, no, I've already taken the precaution of leaving a letter to be opened by the police.
Oh, hayır, ben zaten polis tarafından açılacak bir mektup bırakma önlemini almıştım.
Leaving home is already a lot for me.
Evden gitmek benim için büyük bir olay.
Enough, we're leaving tonight. Two days here is already too many.
Bıktım artık.
The guests are already leaving.
- Edouard?
- I have already finished, I'm leaving now.
- Bitirdim, şimdi çıkıyorum.
I asked you to join us, but you'd already signed up for a cattle drive... and were leaving the next day.
Senden bize katılmanı istedim ama sen sürü gütme işi için anlaşma yaptığını ve ertesi gün yola çıkacağını söyledin.
Leaving us already?
Şimdiden bizi bırakmak ha?
Unbeknownst to them all, Cromwell's armies, aided by Xusia's black sorcery, had already stormed across the borders of Ehdan, leaving behind a wake of ungodly death, disease and destruction.
Hiç haberleri olmadan Xusia'nın kara büyüsünün yardım ettiği Cromwell'in orduları arkasında lanetli ölümler felaketler ve yıkım bırakarak Ehdan sınırlarına dayanmıştı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]