Less talk translate Turkish
293 parallel translation
We know the less talk about it, the better.
Yıllardır bununla savaştık.
Well, right now I'd settle for a little less talk.
Şu an daha az konuşmaya hayır demem.
Perhaps if we change our style to swing, that'll help produce the desired result. Hey, less talk and more music.
Tarzımızı Swing'e çevirirsek sonuç alma isteğimiz daha da artabilir.
More money and less talk.
Çok para, az konuşma.
More work, less talk, huh?
Çok iş, az laf, tamam mı?
- Nobody out there's talkin'to me. - Less talk, more work.
- Burada kimse benimle konuşmuyor.
Hey, how about a little less talk and a little more beer?
Hey, konuşmayı kes biralar nerede onu söyle.
The less talk, the better!
Çok konuşup az iş yapıyorsunuz!
Less talk... Drink up
Az konuşup çok içelim.
Less talk, more synthehol.
- Daha az sohbet, daha çok içki.
Less talk. More rub.
Az konuş, çok çalış.
- Less talk, more sleep.
- Az konuş, çok uyu.
And when I get back, young man... we'll have more eat and less talk.
Ve geri döndüğümde, genç adam çok yiyip, az konuşacağız.
I mean, I haven't got time to tell you, much less talk to that raving looney in there.
Yani o deliye ayıracak zamanım yok.
Okay, can we have the heartfelt talk... with a little less talk from you?
Bu içten sohbeti senin daha az konuşacağın şekilde yapabilir miyiz?
Like Passover, but less talk, more presents.
Tek fark az konuş, çok hediye ver.
Eric, a little less talk and a little more rubbing.
Eric, az konuş, çok ovala.
less talk.
Daha az konuş.
I can't stand to think about it, much less talk about it.
Ona anlatmayı bırak, düşünmeye bile dayanamıyorum.
The more they talk, the less I know.
Onlar anlattıkça daha az öğreniyorum.
When you and the Bishop had your little talk... it was more or less along those lines, wasn't it?
Piskopos'la aşağı-yukarı... bunları konuştunuz, değil mi?
- Much less, talk to them.
- Hatta konuşmazsınız bile.
Less than two hours ago you were pleading with Lou Henry to talk to me.
Daha 2 saat önce Lou Henry'e benimle konuşması için yalvarıyordun.
Now suppose you tell me, in ten words or less, like a telegram, why should Steve Darcey give the New York territory to Dave the Dude? Go ahead, talk. - That's a good question.
Şimdi, bana on kelime ya da daha az, bir telgraf gibi, Steve Darcey'in New York bölgesini niçin Züppe Dave'e vermesi gerektiğini anlat.
But the more we talk, the less the words mean
Ama konuştukça, kelimeler anlamlarını yitiriyor.
It's less dangerous... to talk on the radio than to fight.
Ben değilim.Radyoda konuşmak... savaşmaktan daha güvenli.
I want to talk about this marriage, not the one at Cana, much less about marriage in general.
Ben bu evlilikten konuşmak istiyorum, Cana'dakinden değil yada genel evlilik kurumundan değil.
Even if we do find food here. Yes, well, the less we talk about food the more I'll like it.
Yemek hakkında konuşmayalım en iyisi.
You talk of false pretenses after the tax avoidance scheme you tried to put over on me less than an hour ago?
Daha bir saat olmadan önce beni oyuna getirmeye çalıştığın... o vergi kaçırma planından sonra tutup sahtekarlıktan mı bahsediyorsun?
- Speed up and talk less!
- Hızlan ve daha az konuş!
Let us talk of less distressing matters.
Şimdi artık işimize bakalım.
You give more back talk and less cooperation than any girl on Capitol Hill.
Sen Washington'daki tüm kızlardan daha fazla benim arkamdan konuşuyor ve daha az işbirliği yapıyorsun.
If I talk to you in parables... is because it's less tragic.
Eğer mesellerle konuşursam... bu daha az trajik olduğundandır.
Rosen couldn't care less about what I'm going to do with you, as long as I make you talk.
Seni konuşturduğum sürece, Rosen sana ne yapacağıma dikkat edemez.
If I talk less, I pay less.
Az konuşursam az öderim.
I can't stand gabby girls. More talk means less action.
Ne kadar çok konuşursan, o kadar az iş görürsün.
Can we talk someplace less conspicuous?
Daha az dikkat çeken bir yerde konuşabilir miyiz?
A little less you talk, a little more you think!
Az konuş, çok düşün!
I won't talk to you of friendship, much less love.
Aşk şöyle dursun, arkadaşlıktan bile bahsetmeyeceğim sana.
Oh, Meg, shall we ever learn to talk less.
Peki Meg, daha az konuşmayı öğrenebilecek miyiz?
He calls this morning's talk. "Costing No Less Than Heaven"
Bu sabahki konuşmanın konusu "Cennete giden yol."
The more deaths that ocurred, more everyone would talk about the curse of Men-her-Ra ; and the less anyone would ask the proper questions.
Ne kadar çok ölüm olursa o kadar kişi Men-her-Ra'nın lanetinden bahsedecek ve o kadar az kişi de gerekli soruları soracaktı.
Hang those who talk of less.
Azdan bahsedenleri asın.
I thought maybe we might talk in private someplace less intimidating.
Sakin bir yerde konuşmamızın çok daha iyi olacağını düşünmüştüm.
Anyway, I figure she's never gonna want to talk to me again, much less go out with me.
Her neyse, sanırım benimle... çıkmak şöyle dursun bir daha konuşmayacak bile. Ne aptalca bir yalandı.
I d be a lot less trouble if you just let me talk to her.
Onunla konuşmama izin verirsen, çok daha az sorun çıkar.
If I loved you less, I might be able to talk about it more.
Eğer seni daha az sevseydim daha fazla şeyler söyleyebilirdim.
He'll talk in less than 15 minutes.
15 dakikadan daha az sürede ötecek. Sizi salaklar.
That way we don't have to talk to each other too much, less chance of punches being thrown.
Böylece çok konuşmak zorunda kalmayız. Yumruklaşmamız için daha az şansımız olur.
We'll be able to talk to him in less than an hour.
Bir saatten daha az bir süre içinde onunla konuşabiliriz.
It's crazy, but when you talk this way... ... your obvious deficiencies seem less obvious.
Çılgınca ama sen böyle konuşmaya başlayınca bariz yetersizliklerin daha az belirginleşti.
less talking 37
talkies 34
talk 1219
talking 358
talks 18
talkie 126
talked 42
talk to you tomorrow 30
talk to me 2348
talk to you soon 72
talkies 34
talk 1219
talking 358
talks 18
talkie 126
talked 42
talk to you tomorrow 30
talk to me 2348
talk to you soon 72
talk to the hand 19
talk to you later 250
talk to her 263
talk soon 65
talking to yourself 25
talk later 61
talk me 19
talking about me 21
talk to my lawyer 20
talk to your father 18
talk to you later 250
talk to her 263
talk soon 65
talking to yourself 25
talk later 61
talk me 19
talking about me 21
talk to my lawyer 20
talk to your father 18