Let's be clear translate Turkish
319 parallel translation
So, my friends, let's be clear, under no circumstances are you to move from here.
Pekala dostlarım, şunu açıklığa kavuşturalım hiçbir suretle, buradan kıpırdamayacaksınız.
Let him hear me too, loud and clear, just so there won't be any misunderstanding.
O da beni çok iyi dinlesin çünkü yanlış anlaşılmak istemiyorum.
So let's be clear.
Dinle, anlaşalım :
Listen, Colonel, let's be very clear.
Bakın, Albay. Açık olalım.
Let's be clear for once.
Şimdi kimseyi kandırmayalım.
It's not degeneration, let me be clear about that.
Ama açık söyleyeyim, dejenerasyon değil bu.
Specify terms first, courtesy later'; Let's be clear
Kişinin aklından geçeni öğrenmek istersen, söylediklerini dinle der.Açık konuşalım..
Let's be clear :
Şunu açığa kavuşturalım :
It's not only a question of money, let's be clear about that, monsieur...
Tek mesele para değil, bunu bir açıklığa kavuşturalım, mösyö...
Now, let's be clear about this.
Şimdi şu konuda açık olalım.
Let's be clear, nothing in heaven or hell will ever get me back there.
Ve bunu açıkça belirtiyorum. Hiçbir güç beni oraya dönmeye zorlayamaz. Sam.
Let's be quite clear.
Biraz daha açık konuşalım.
Let's be clear about what we're after here.
Niçin burada olduğumuzu size söyleyeyim.
Let's be real clear about what we're after here.
Buradan sonra nereye gideceğimizi bilelim.
Let's be clear on one point...
Bir şeyi açıklamalıyım.
Let's be clear :
Açik konusalim :
Let's be clear about something, O'Connell.
Bir şeyi açıklığa kavuşturalım, O'Connell.
Let's be clear about one thing.
Bir şeyden emin olalım.
But let's be clear about this. There's final hits and final hits.
Ama dürüst olalım, son vuruş var, son vuruş var.
Uh, let's just stay clear of "I'm the guy that's doing your daughter" and you should be okay.
"Kızınızla yatan adam benim" demediğin sürece herhangi bir sorun çıkmaz.
Let's be clear about something.
Tamam mı? Şimdi bir şeyi açıklığa kavuşturalım.
It's the only place he never looks for me and Elise. Let me be clear.
- O yüzden bizi orada bulamıyor.
- So let's be clear.
- O zaman açık olalım.
Let's be clear about this.
Şunu bir açıklığa kavuşturalım.
Let's be very clear about this.
Bazı şeylerin altını çizelim.
Now, let's be clear.
Bir noktayı açıklığa kavuşturalım.
- Let's be clear.
- Şunu açıklığa kavuşturalım.
Let's be clear here.
Açık konuşalım.
If you're tired, you can stretch out on the couch. I'll be back by 12. Let's be clear :
Eğer yorgunsan, salondaki kanepede uzanabilirsin.
I don't want to be eaten! Let's clear off!
Ben yenilmek istemiyorum!
Before we get into this let's be clear.
Başlamadan önce açıklığa kavuşturalım.
There's been confusion about which topics will be covered on the test. Let me be clear.
Hangi konuların sınav kapsamında olduğuna dair bazı anlaşmazlıklar olmuştu geçmişte.
Please, do not like paying money to the family, so let's be clear with a call, I can send them to prison for endangering children
Lütfen, aileye borç vermek konusunda rahatsız olduğunuzu biliyorum. O yüzden açık olalım. Bir aramayla sizi çocukları tehlikeye atmaktan hapse tıkabilirim.
But let's be clear on this right now.
Ama şimdiden anlaşalım.
Let's be clear about somethin'.
Bkın şunu kesinlikle bilelim.
This subject is stirring up very strong feelings indeed and that's hardly surprising. Because let be quite clear about this.
'Bu konu gerçekten çok güçlü duygular uyandırıyor... ve bu hiç de şaşırtıcı değil.'
Let's be clear.
Açık konuşalım.
All right, let's just be clear.
Pekala. Açıkça konuşalım.
And then let me be clear. Isabel's a good person.
Şunu açıkça söyleyim, Isabel iyi birisidir.
- Let's be clear here, Terry.
- Açık konuşalım, Terry.
Let's be perfectly clear about this.
Bir konuyu açığa kavuşturalım.
Let's be clear about this, the clock is ticking...
Bu konuda açık olalım, zaman işliyor...
Because let's be clear, the Roman when working tires :
Çünkü bir Romalı, çalıştığı zaman iki kat efor sarf eder.
Rachel, let's be clear on this, okay?
Rachel, bir konuda anlaşalım.
Let's be absolutely clear about what this stuff does.
Bu şeyin ne olduğu konusuna kesinlik kazandıralım.
Let's be clear, Det. Freamon.
Açıkçası Dedektif Freamon.
Let's be very clear on this :
Bu konuyu iyice anlayalım.
Hey, let's just be clear... there is no conspiracy.
Artik acik konusalim burda komplo falan yok.
Let me be clear.
Beni aydınlat mısın, lütfen.
Let's be clear, we don't want him to be a fag!
Açık konuşayım, oğlumuzun bir homo olmasını istemeyiz.
I see what's going on between you and Michael, so let me be clear.
Michael'la aranızda olanları görebiliyorum. O yüzden açık konuşacağım.
let's be friends 72
let's begin 268
let's be real 24
let's be honest 316
let's be serious 19
let's be frank 21
let's be reasonable 29
let's be realistic 22
let's be fair 20
be clear 18
let's begin 268
let's be real 24
let's be honest 316
let's be serious 19
let's be frank 21
let's be reasonable 29
let's be realistic 22
let's be fair 20
be clear 18
clear 3420
clearly 1747
clearance 26
cleared 26
cleary 58
clears throat 1710
clear your mind 34
clear the table 19
clear your head 52
clear my head 36
clearly 1747
clearance 26
cleared 26
cleary 58
clears throat 1710
clear your mind 34
clear the table 19
clear your head 52
clear my head 36