English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Let her sleep

Let her sleep translate Turkish

271 parallel translation
Let her sleep!
Bırakın uyusun!
Let her sleep.
Bırak uyusun.
- Let her sleep, she needs to rest.
Bırakalım biraz uyusun. Dinlenmeye ihtiyacı var.
Perhaps I shouldn't have let her sleep so long, but I think she needed it.
Bu kadar uzun uyumamasına izin vermemeliydim ama ihtiyacı vardı.
Let her sleep for a while and then take her back to the ward.
Biraz uyusun. Sonra onu koğuşa geri götürün.
We should let her sleep, right, Rita?
Uyumasına müsaade etmeliyiz, değil mi Rita?
So I let her sleep in our bed.
Bu yüzden yatağımızda yatmasına izin verdim.
If it's all right, I'd like to let her sleep a little while longer.
Sorun olmazsa, eşimin biraz daha uyumasını istiyorum.
Mother's asleep, and let her sleep.
Annenler uykuda, uyumasına izin ver.
Let her sleep.
Bırakın düş görsün.
Let her sleep it off.
Uyusun, geçer.
You must let her sleep.
Şimdi biraz uyusun.
I'll let her sleep.
O yüzden kaldırmadım.
Let her sleep it off, then talk it over with her.
Bırakın da uyusun. Düzelince tekrar konuşursunuz.
I don't believe that You can't even protect your girlfriend and let her sleep with men every day
Ama ben buna inanmıyorum sen daha manitanı bile koruyamadın!
Better let her sleep it off before you take her home.
Uyuyacağı kadar uyusun, sonra onu evine götür.
Let her sleep
Hadi uyusun o _ O
No, let her sleep.
Hayır, bırak uyusun.
Yeah, well! Let her sleep.
Tamam, o zaman... uyuyabilir.
Let her sleep He has spoken to you?
Müsaade edin de uyusun.
- Let her sleep.
- Bırak uyusun.
Let her sleep.
Uyumasına izin ver.
Shouldn't we let her sleep at home?
Bıraksak da gidip evinde uyusa, olmaz mı?
No. Ho, no, let her sleep.
Hayır, bırakın uyusun.
You want to let her sleep here?
Burada yatacak mı?
Let her sleep.
Uyusun.
Let her sleep under the bridge.
Zavallı kimseyi tanımıyor. Gidip köprü altlarında yatsın.
Let her sleep a bit!
Bırak biraz daha uyusun.
We'll let her sleep.
Bırakalım uyusun.
Let her sleep...
Bırak uyusun...
- Maybe we should let her sleep?
- Bırakalım uyusun. - Evet.
Well, I guess we should let her sleep for a while, huh?
Bence bırakalım biraz uyusun, ne dersin?
Let her sleep.
Bırakalım uyusun.
Poor Amalia is worn out, let her sleep a little.
Zavallı Amalia çok yorgun. Biraz uyuması için onu rahat bırak.
Get her home and let her sleep off the shot.
Onu eve götür, bırak uyusun.
All we can do now is let her sleep.
Artık bırakalım uyusun.
All right, let's get her to sleep.
Peki, O'nu uyutalım.
When I found out how late you got in, I told Mamie to let you sleep.
- her sabah. Sizin ne kadar geç geldiğinizi öğrenince, Mamie'ye sizi uyandırmamasını söyledim.
Let her sleep.
Bırakın uyusun.
Let's get some sleep, tow her at dawn.
Birkaç saat uyuyup onu şafakta çekmeye hazırlanalım.
- You see why I let her sleep?
Onu neden uyuttuğumu anladın mı?
Let her sleep.
Hayır, uyandırmayın.
- You think I'd let you sleep with her?
- Onunla yatmana izin verir miyim sanıyorsun?
She's sleeping. Maybe we should let her sleep.
Uyuyor.
Let me sleep with her first
Önce ben yapacağım!
( Eddie ) Let her get some sleep.
Bırakalım da uyusun.
Will you let me take her to sleep upstairs? .
Onun yukarıda yatmasına izin verir misin?
Let's leave her in peace, she didn't sleep last night.
Onu biraz yalnız bırakalım dün gece uyumadı.
Will you let me sleep if I tell you everything?
Sana her şeyi anlatırsam eğer, uyumama izin verir misin?
Not easy? Let me go out, so you can sleep with her.
O zaman sizi yalnız bırakayım!
Just let her be for a minute, she needs her sleep.
Bir kaç dakika rahat bırakın kızı, onun sadece uykuya ihtiyacı var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]