Let her do it translate Turkish
363 parallel translation
Don't let her do it, Rhett.
Yapmasına izin verme, Rhett.
Of course I wouldn't let her do it, but Gabrielle has all that and more.
Tabii ki izin vermem, ama Gabrielle'de bunlardan fazlası var.
You never should have let her do it.
- Ona izin vermemeliydiniz.
Let her do it
bu daha iyi!
Don't let her do it.
Onu yapmasına izin verme.
Let her do it by herself.
Hayır. Bırak kendi soyunsun.
SWEETIE, SWEETIE, SWEETIE. PLEASE LET HER DO IT.
Marcia kendini öldürmeye çalışıyor.
[shushing] PLEASE LET HER DO IT.
Seni öldürmeye çalışıyor.
PLEASE LET HER DO IT.
Bana sarılma.
DR. WILBUR, PLEASE LET HER DO IT.
Sana biraz sakinleştirici vereceğim, yapacağım şey bu.
DR. WILBUR, PLEASE LET HER DO IT. NO, NO. NO, NO, NO.
Kendini daha iyi hissedeceksin ve bütün acıların geçecek, tamam mı?
Let her do it, then.
Aman keserse kessin.
You're all saying how can he let her do it! Doesn't he have any shame?
Nası ona izin verdiğimi, hiç utanmadığımı mı merak ediyorsunuz.
- Let her do it!
- O yapsın!
- Don't let her do it.
- Yapmasına izin vermeyin.
Just let her do it under this roof, like Corrine.
Ama bu çatının altında, aynı Corrine gibi.
No, let her do it.
Bırak o yapsın.
- Let her do it, and you do yours.
Ayrıca siz de kendi işinizi yapmakta kendinizi özgür hissedin.
- Let her do it.
- Bırak vursun.
Let her do it.
O yapsın.
- Who else let her do it?
- Peki kim izin verdi?
Come on, let her do it!
Hadi ama, bırak da sana kilo verdirsin!
In any case, Sister Martha wouldn't let her do it.
- Her halükârda Rahibe Martha onun bunu yapmasına izin vermez!
Let's go and do it now. Let's go to the Great Hall and let's finish her off.
Hadi gidip şimdi yapalım.
The least we can do is let her have the fun of showing it to us.
Hiç değilse onu kendisinin bize gösterme zevkini ona tattıralım.
Do you think it's a good thing to let her feel important?
Önemli hissetmesini sağlamak sizce iyi bir şey mi?
LOOK, I DON'T CARE HOW WE DO THIS JOB, BUT LET'S LEAVE HER OUT OF IT.
Bunu nasıl yaparız umurumda değil ama o kadını bu işin dışında tutalım.
tania Maybe they didn't let you in on all of it, but, whatever you do know, tell me.
Belki seni her şeye karıştırmadılar ama bildiğin ne varsa bana anlat.
It's always, "Let the Indian do it."
Her şeyi Kızılderililer yapsın.
Let me repair her and she'll do it again.
Onu onarırsam tekrar yapacaktır.
Let's do it again, and this time, let's get it bloody right!
Hadi, tekrar çekiyoruz. Ama bu sefer her şeyi düzgün yapalım!
Every five minutes let it go and then do it again.
Her beş dakikada bir gevşet sonra yine sıkılaştır.
Hold her, let me do it.
Tut şunu, biraz da ben becereyim.
Let's do it some strange way you've always wanted to do, but nobody would do with you.
Her zaman yapmak istediğin ama kimsenin yapmak istemediği..... değişik aşk pozisyonlarını uygulayabilirsin.
You let them tell you anything and believe it all, do you?
Konuşması için ona meydanı bıraktın ve her dediğine inandın, öyle mi?
Carla, why'd you let her do it?
Neden uğraşmasına izin veriyorsun?
I just couldn't let her do all that washing by hand. It's too much work.
O kadar şeyi elle yapmak çok zor iş.
She never let us do it who cares about her she should leading us what was that Leech?
Asla bize izin vermez. Onu kim takar. Bize liderlik etmesi gerekiyor.
Yeah, let's do it to her like we did to her boyfriend.
Erkek arkadaşına yaptığımızı ona da yapalım.
It just wouldnt let her do all the things she wanted to.
Yapmak istediği herşeyi yapmasına izin vermiyordu.
But let's do it, anyway.
Her durumda yapalım.
She says, "No, I don't want you to do that." And I said, "Let me get down and grovel in it." I mean, I ate her pussy till my tongue was caIIoused.
"Hayır, yapmak istemiyorum" dedi bana. Ben de "Bırak bir dil atayım" dedim. "Yani bırak dilimi hissetmeyene kadar a.cığına yumulayım" dedim.
Like that movie star who let everyone look up her skirt then complained nobody took her seriously. - That has nothing to do with it.
Filmde herkesin eteğini kaldırmasına izin verip aktris uolarak ciddiye alınmamaktan yakınan kadına benziyorsun.
I was there I know it please, do not let her go
Gitmesine izin verme.
Since he couldn't fill her, he let Miguel do it.
Onu dolduramadığı zaman Miguelin doldurmasına izin veriyordu.
Just let me do it.
Her şeyi ben yaparım.
I'd rather do it than let her take my place.
Onun benim yerimi almasındansa ben giderim!
- Don't worry about it,'cause anytime you want to give me anything, just let me know,'cause if I had to do it all over again,
Sağol. - Güzel, gribi bulaştırdığım için çok üzgünüm. - Hayır, endişelenme, bir daha her hangi bir şey vermek istediğinde sadece haber ver.
You let them do it!
Her şeyi izin verdin.
Let's get her out. Let's do it.
Soyunacak mı?
Let her support you if she's happy to do it.
Sana destek vermek onu mutlu ediyorsa hiç bulaşma.
let her go 1277
let her in 69
let her go now 17
let her 65
let her rip 38
let her sleep 28
let her be 47
let her know 18
let her speak 36
let her talk 43
let her in 69
let her go now 17
let her 65
let her rip 38
let her sleep 28
let her be 47
let her know 18
let her speak 36
let her talk 43
let her alone 16
let her finish 17
let her through 43
let her stay 20
let her out 30
do it 5363
do it anyway 19
do it for me 171
do it right now 27
do it for yourself 17
let her finish 17
let her through 43
let her stay 20
let her out 30
do it 5363
do it anyway 19
do it for me 171
do it right now 27
do it for yourself 17
do it later 23
do it up 17
do it today 16
do it tomorrow 16
do it again 594
do it to me 21
do it right 79
do it now 637
do it yourself 113
do it fast 39
do it up 17
do it today 16
do it tomorrow 16
do it again 594
do it to me 21
do it right 79
do it now 637
do it yourself 113
do it fast 39