English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Like i care

Like i care translate Turkish

1,686 parallel translation
I would like the final was beautiful because my children are beautiful and tried to care for them.
Sonunun güzel olmasını ben de isterim. Çünkü evlatlarım çok güzellerdi. Ve onlara bakmaya çalışmıştım.
I'm not gonna spend the rest of it pretending that I care about something when I don't, like skipping dessert.
Bunun geri kalanını, umursamadığım bir şeyi umursuyormuş gibi yaparak geçirmeyeceğim, tatlıyı es geçmek gibi.
Well, I don't care what you like.
Neyden hoşlandığın umrumda mı sandın.
You know, when you put it in context like that, I-I... let's go.We'll take care of the check.
Bu tip durumlarda ben genelde... Gidelim. Hesabı biz hallederiz.
I mean, he acts like he doesn't care what his dad thinks, but I know he does.
Babasının ne düşündüğü umurunda değil gibi davranıyor ama öyle olmadığını biliyorum.
I thought buying you lunch was like... I don't care if you buy me lunch.
Yemek alınca daha iyi olursun - Yemek alıp almaman umurumda değil.
It was a cool indie place, I don't like starbucks anymore because they don't care anymore.
Hiç sallamıyorlar. Bir tuşa basıyorlar, moruk teyze ishali gibi bir şeyi bardağa koyup veriyorlar.
"Alright fine, let's do it, I'm doing it I don't care, look you gotta live with it'cause I'll be dead in like 2 years I'm a dog, this is your problem."
" Tamam! Hadi! Umrumda değil...
AND I'M LIKE, "STOP, STOP!" BECAUSE I'M THE OLDER SISTER, I'M SUPPOSED TO TAKE CARE OF HER, AND SHE'S GOING OFF THESE CLIFFS...
- Emre Bekman - -
I do not care for people who look like things that aren't people.
Seni seviyorum. Bu harika, değil mi?
I know what it's like to lose someone you care about.
Değer verdiğin birini kaybetmek ne demektir, bilirim.
I Took Good Care Of Him Just Like You Said.
Aynen söylediğin gibi ona iyi baktım.
I mean... i think it's intimate, but to them it's just... vampires don't care about humans like that.
Yani ben de samimice olduğunu düşünüyorum, ama onlar için bu yalnızca... Vampirler insanlara böyle bakmıyorlar.
I went on that Zone Diet but I would eat like a whole week's worth of meals in like two days and then be back to square one. If you've got crack anywhere, I don't care where it comes from...
Şu alan rejimine girdim ama bütün haftanın yiyeceğini iki günde yedim ve ilk kareye döndüm eğer herhangi biryerde crack iniz varsa nereden geldiği umurumda değil
I don't care what the outside world is like.
Dışardaki dünyanın nasıl olduğunu hiç umursamadım.
Just like I don't care what happens to you.
Sana ne olacağını önemsemediğim gibi.
he doesn't take care of you like i would.
Sana benim verdiğim değeri vermiyor. Bak!
I'd help you out, but it looks like you've got everything taken care of.
Sana yardım ederdim, ama görünüşe göre her şey yolunda.
and then you never call me, so I call you, but you don't call me back and then when I run into you at the coffee shop, you pretend like you've been having problems with your voice mail and I know that you're lying, but I pretend like I don't care even though I'm dying inside!
Ve sonra bir daha hiç aramazsın, ben seni ararım ama beni geri aramazsın ardından bir kahve dükkanında sana rastlarım, sen telesekterinde bir sorun varmış gibi davranırsın ve yalan söylüyor olduğunu bilirim ama umurumda değilmiş gibi davranırım içten içe ölüyor olsam bile.
Like, " I'm a larva. Take care of me.
"Ben bir larvayım." "Beni koru."
I like taking care of you.
Seninle ilgillenmek hoşuma gidiyor.
And I like being taken care of.
Benimle ilgilenmen hoşuma gidiyor.
- Marc, I don't care what I smell like.
- Ne gibi çıktığım umurumda değil.
Show you care about more than just what she looks like. i'm pretty sure that what you're doing is...
Sadece görünüşünden daha fazlasını önemsediğini gösterir. Söylediklerin kulağa romantik gelse de burada yaptığının önemseyen birinden çok tüyler ürpertici birinin yapacağı bir şey olduğuna oldukça eminim.
I don't care that you didn't like him.
Onu sevmiyor olman umurumda değil.
The thing is, I don't want to turn into one of these other agents, where you're like : fuck them, I don't care about the girls.
Olay şu ki, diğer menajerlere dönüşmek istemiyorum. Hani şu, kızları siktir et, kızlar umurumda değil diyenler var ya, onlar gibi.
I care that your sister got through her performance without knocking over any set pieces. Okay. Or sounding like an amnesiac.
Kardeşinin oyun boyunca birşeyler kırıp dökmediğine veya sözleri unutmadığına ve şovu mahvettiğime suçlanmadığıma memnun oldum.
Looks like I'll have to take care of this myself.
Bununla kendim ilgilenmem gerekecek.
Now, if you will excuse us, I'd like to take care of my daughter.
Şimdi, eğer müsaade ederseniz kızımla ilgilenmek istiyorum.
I don't care what you'd like to do to her, it's wrong.
Ona neler yapmak istediğin umurumda değil. Yanlış bir şey bu.
I like to see the television, but I do not care to hear it.
Televizyon seyretmeyi seviyorum ama sesini duymasam da olur.
Oh, here, i-i don't care what it looks like or smells like.
Buradayız, nasıl göründüğü ve koktuğu umurumda değil.
I don't care how popular being like these kids becomes, I'm not doing this.
Bunların ne kadar popüler oldukları sikimde değil. Ben bunu yapmam.
Like, since when did you care how I say "Hank"?
Ne zamandan beri "Hank" i nasıl söylediğimle ilgileniyorsun?
Oh, no, exactly, Jen, no offence, but I object to the whole idea that we even need management, like we're a pair of nitwits that don't know how to take care of ourselves.
Çok haklısın, Jen. Alınma ama başımıza bir müdürün gelmesine ta en başından itiraz etmiştim. Sanki biz, başımızın çaresine bakamayacak kadar şapşal insanlarız.
I'd like to thank you for taking care of my nephew.
Yeğenime göz kulak olduğunuz için size teşekkür etmek istiyorum.
I don't care if its now or in the future, I'll still like you.
Şimdi ya da gelecekte, umurumda değil, seni yine seveceğim.
I don't care if you like it or not.
Bundan hoşlanıp hoşlanmadığın umurumda değil.
But up here it's like what have I ever care.
Ama buradayken sanki hiç umursamıyormuşum gibi.
I don't like him and I want him taken care of.
Ondan hoşlanmıyorum ve ondan kurtulmak istiyorum.
She's something. It's like a, it's like a nightmare and it doesn't care whether I'm awake or asleep.
O öyle bir şey ki, kabus gibi, ve onun için uyuyor veya uyanık olmam önemli değil.
Look, I don't know anything about you, and it seems like you don't care to know anything about us.
Bak, senin hakkında birşey bilmiyorum. ve görünüşe göre sen de bizim hakkımızda birşey bilmek istemiyorsun.
It's not like you have more options, you either quit the street and take care of your life, or you can stay in the streets and get killed, or get locked up.
Sanki fazla seçim şansın yok gibi sokakları bırak hayatına dön ya da sokaklarda kal ve öl ya da hapse tıkıI.
I like that part, but I don't care for fish.
Bu kısımdan hoşlandım fakat balık tutamam ben.
If you would care to join us for some recognized form of social interaction like a drink, we'd be fine but otherwise, I think you should try offering to some other table.
Karşılıklı içki içmek gibi kabul gören bir sosyal etkileşim için bize katılmak istersen buyur ama yok diyorsan sanırım başka masaları denemelisin.
I don't care what she looks like.
Nasıl göründüğü umrumda değil.
I'm going away with Henry this weekend... whether you like it or not, and I don't care what you do.
Hoşuna gitsin gitmesin bu hafta Henri'yle çıkacağım. Ne yapacağın umurumda değil.
I don't even care about people that I like and I don't know you.
Sevdiğim insanlar bile umurumda değil ve sizi tanımıyorum bile.
You know exactly why I'm here, and you still act like you care.
Neden burada olduğumu biliyorsun, ve hala umurundaymış gibi davranıyorsun.
I mean Jesus, Norah, It's not like that i don't have enough to deal with my own life. But now I have to take care of you and on top of it i can't.
Tanrı aşkına Norah, kendi hayatımda yeteri kadar sorunum yokmuş gibi bir de seninle uğraşıyorum.
I watched him fucking bleed to death just like you did, so don't give me this shit about how I don't care.
Senin gibi ben de onun kan kaybından öldüğünü seyrettim o yüzden bana umursamıyorum ayağı çekme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]