Lookie translate Turkish

Come here, queenie. Lookie here.

Gel buraya, prenses.

Lookie, Tom.

Dinle Tom.

Lookie, lookie, lookie what we've got!

Bakın, bakın, bakın içeride neler varmış.

Lookie here, Travis, $ 50 a head is a good price, ain't it?

Baksana, Travis, tanesine 50 $ da iyi para, değil mi?

- Now lookie here.

- Dinle beni.

- You lookie here.

- Sen beni dinle.

This one we call "Lookie, Lookie, Lookie."

Bunun adı da : "Bakın, Bakın, Bakın."

Mayor, congressman, the governor, and lookie here, Shara.

Belediye başkanı, kongre üyesi, vali ve şuna bak, Shara.

- Now lookie here, Sister...

- Bakın kim gelmiş hele, kardeşim...

Now lookie here, Sister!

Bana bak, kardeşim!

Lookie here, Cora-Anne and Billy-Bob... come to say good night to their daddy.

Bak. Cora-Anne ve Billy-Bob babaya iyi geceler demeye gelmiş.

Lookie!

Bakın!

Well, lookie here.

Bak hele.

Hey, lookie here.

Buraya bak.

Lookie yonder.

Şuraya bakın.

Well, lookie here.

Bakın kim geldi.

Just lookie what we got here.

Bak burada ne var.

Lookie here.

Buraya bak.

Lookie there.

Şuraya bak.

Lookie what Mr. Brennan found.

bak Mr. Brennan ne bulmuş.

Well, lookie who's here.

peki, bakın burda kim var.

Well, lookie here.

peki, bak buraya.

Lookie.

Bakınız.

Well, lookie there.

Şuraya bakın.

Lookie here.

Bakın kim geldi.

Hey, lookie here.

Hey, şuraya bakın.

Will you lookie here?

Şunu görüyor musunuz?

Lookie what I found.

Bakın ne bulduk.

No, lookie here.

Hayır, şuraya bak.

" Lookie there, Oscar...

" Bak Oscar'cığım...

Man, lookie here.

Kimler varmış burada?

- Lookie, lookie here.

- Buraya, buraya bak.

- Lookie there.

- Şuraya bakın.

[Clears Throat] LOOKIE HERE.

Şuraya baksana.

lookie what we found.

Ne bulduk hele.

If you want statistics, lookie here.

Sakıncası yoksa istatistiklere bakmak istiyorum

Huh, now lookie here people

# Huh, now lookie here people

Lookie here!

Şuna bak!

I'm talking lookie, no touchie.

Bakmak var, dokunmak yok.

And by golly, speaking of aces, lookie here.

Vay vay. Bakın burada ne var.

Oh, lookie here.

Bak sen.

Lookie there!

Şuraya bak!

Say, lookie here.

Şuraya bak.

Lookie here!

Şuraya bak!

I had the room searched and lookie what I found.

Odayı arattım ve bak ne buldum.

Well, lookie here.

Şuraya bak.

Lookie here.

Bak.

Lookie there.

Şuna bak.

Lookie there.

Şu çorbaya bak.

Lookie here, boys.

Şuraya bakın çocuklar.

Lookie, lookie.

Bakın, bakın!