English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Looking kid

Looking kid translate Turkish

591 parallel translation
A funny-looking kid's just moved in.
Çok tuhaf bir adam geldi.
You wanna see a good-looking kid?
Yakışıklı bir çocuk görmek ister misin?
What a good looking kid, eh?
Ne yakışıklı çocuk!
He always was a good-looking kid.
Kendisi hep yakışıklı çocuktu.
A cute-looking kid like you? With such class?
Senin gibi şirin biri mi?
- You're a pretty good-looking kid.
- Sen de bayağı yakışıklı çocuksun.
- He's not a bad-looking kid, is he?
- Pek fena görünmüyor, değil mi?
You're a damn good-looking kid for only 23.
23 yaşında bir çocuk için çok iyi görünüyorsun.
You mean that funny-looking kid with the big nose?
Şu büyük burunlu, komik görünümlü çocuk mu?
That shortstop was the funniest-looking kid I ever saw.
Bu beyzbol pasörü, hayatımda gördüğüm en komik görünümlü çocuk.
I told you to bring me a good-looking kid, not this fat, sausage-chewing wino!
Sana yakışıklı bir çocuk getir demiştim, şişko ve alkolik birini değil!
Real clean, good-looking kid.
Tertemiz, yakışıklı bir çocuk.
I saw this scrawny looking kid under a wagon.
... bir arabanın altında yatan sıska bir çocuk gördüm.
He's a good-looking kid.
O yakışıklı çocuktur.
Funny-looking kid, isn't he?
Komik görüşlü bir çocuk, değil mi?
As Dracs go, you are a great-looking kid.
Şimdi, Drac'leri düşünürsek, çok yakışıklı bir çocuksun. Çok yakışıklı bir çocuk.
Looking for a punk kid because he gave an old man a pin scratch.
Adamı iğne ucu kadar kesti diye serseri bir çocuğu arıyorum.
Here's looking at you, kid.
Gözün aydın olsun, güzelim.
And a couple days ago, He left with the kid looking for work in Tokyo
Ve birkaç gün önce çocukla birlikte Tokyo'ya iş aramaya gitti.
- You're looking pretty good, kid.
- İyi görünüyorsun evlat.
Now look, kid, I've been to four fires and 14 gin mills looking for that crackpot, and a bartender give me a tip he was here.
Bak evlat, o çatlağı ararken tam 14 bara girdim. Bir barmen bana burada olduğunu söyledi.
I'm sorry, I thought you were the guys who gave up looking for a 1 9-year-old kid this morning?
"İki kere ile kalırsa iyi." " Tosh neye bakıyor? '" - İyi misin, Tosh?
They've been up there all night looking for a kid.
Bütün gece orada kalıp, bir çocuğu aradılar.
if he wants that kid back, he just might be looking for me!
Ve çocuğu geri istiyorsa o da beni arıyor olabilir.
You looking for trouble, too, kid?
Otur! Neyin var evlat?
Just a kid who drifted in yesterday looking for a job on one of the ranches.
Dün gelen aylağın biri, Çiftliklerin birinde iş bakıyor.
You looking for something, kid?
Bir şey mi arıyorsun, delikanlı?
Why was I looking at that kid?
Niye bu çocuğa bakacaktım ki?
You know the old man has his secretary Miyagawa looking for his kid from Manchuria?
Senin ihtiyarın sekreterinin, Mançurya'daki oğlunu aramaya gittiğini biliyorsun.
I don't know, the old man and the kid are already looking for her.
Bilmiyorum. İhtiyar ve diğer oğlu peşine düştüler bile.
- Yeah, well, I was just looking for you too, kid.
- Evet, güzel. Ben de tam seni arıyordum, evlat.
And what's that good-looking young kid's name?
Şu yakışıklı genç çocuğun adı neydi?
Here's looking at you, kid.
Burası sana kaldı evlat.
Hell, everybody knows he's looking for the Kid.
Herkes Kid'i aradığını biliyor.
Here is looking at you, kid.
Sana bakıyorumum, bebek.
- So until we meet again... I will say... here is looking at you, kid.
Yani bir daha görüşene dek şöyle diyeyim :
That gentleman said the kid in the kitchen is not the person you're looking for
Arkadaşınız dedi ki aradığınız kişi o değilmiş.
Here's looking at you, kid.
İşte, sana bakıyorum, evlat.
I'm some kid from Ohio... reading fashion magazines, looking at your picture and thinking...
Ben Ohio'dan bir çocuğum... Magazin dergilerini okuyan ve senin resmine bakıp şöyle düşünen ;
You are looking for death, Kid.
Ölümü arıyorsun, çocuk
You're looking pooped, kid.
Çok bitkin görünüyorsun be oğlum.
Remember that good-looking broad I tried to pick up the night you wasted that kid?
Senin o çocuğu öldürdüğün gece tavlamaya çalıştığım güzel kızı hatırlıyor musun?
Kid claims he was looking for a toy company.
Çocuk, bir oyuncak şirketini aradığını iddia ediyor.
I was in the safe, I was looking for you, found your kid.
Tedbirliydim. Seni ararken oğlunu buldum.
You're looking great, kid.
İyi görünüyorsun evlât.
- Here's looking at you, kid.
- Sana bakan biri var, evlat.
HANNIBAL : Looking good, kid.
- İyi görünüyorsun evlat.
What? You gona leave the kid looking like that?
- Ne çocuğu böyle mi bırakacaksınız?
I'm looking for the kid who's playing this Wish Child.
Ben dilek çocuğunu oynayan çocuğu oynuyorum.
i'm looking for one of those cornfield kid dolls.
Mısırtarlası çoçuj oyuncaklarından arıyorum.
" You don't know what you're looking at But that's tough titty, kid
" Neye baktığını bilmiyorsun Ama sen sıkı çocuksun

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]