English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lots of them

Lots of them translate Turkish

593 parallel translation
You tell Fleming I want lots of them.
Flemming'e o şeylerden daha bir sürü istediğimi söyle.
Lots of them.
Hemde daha fazlasına.
But we've had lots of them.
Ama zaten çok içmiştik.
I'll have personalities, all right, lots of them.
Başrol olacak tabii ki. Yığınla.
We've got lots of them.
Bizde bir sürü var.
I printed lots of them.
Bunlardan bir sürü bastım.
Anyway, I want you to have some x-rays taken, lots of them.
Her neyse pek çok röntgen çektirmeniz gerekecek.
Lots of them do.
Pek çokları delirir.
Lots of them.
Bir sürüsünü.
Father collected lots of them.
Çoğunu babam toplamıştı.
Lots of them.
Fazlasıyla yuttu.
- Sure, lots of them.
- Elbette, hem de bir sürü.
Lots of them.
Bir sürü.
We have lots of them.
Bayağı büyüdüler.
Lots of them.
Hem de çok.
Lots of them.
Onlarla dolu.
Lots of them.
Bol olsun.
Find another fellow Lots of them around
Başka birini bul. Etraf adam kaynıyor.
He's had lots of them.
Pek çoğuyla birlikte olmuş.
You've killed lots of them yourself.
Kendin bir çoğunu öldürmüşsün.
We just want her to know she's got friends, lots of them.
Burada bir sürü arkadaşı olduğunu, bilmesini istiyoruz.
Lots of them.
Bolca.
There was lots of them, way out yonder, somewhere, in worse shape and cost more money.
Bir sürü vardı ama hem çok uzakta, hem çirkin, hem de çok daha pahalılardı.
Television Las Vegas and all the clubs and there are a lot of people who remember me, lots of them.
Televizyon, Las Vegas, Ve bütün o gece klüpleri ve... Beni hatırlayan bir sürü insan var, pek çok
Lots of them.
Bir sürü nedenim var.
You found it and there are witnesses. Lots of them.
Sen tanıkların önünde onu buldun.
Lots of them. I want him to perspire.
Louise, git ve bana biraz daha battaniye getir.
- I suppose you've got lots of them.
- Eminim, senin çok arkadaşın vardır.
If you had guns, lots of them, could you organise your friends?
Birçok silahınız olsa arkadaşlarınızı organize eder miydiniz?
Children, lots of them.
Bir yığın çocuk.
Not one, lots of them.
Bir değil onlarca edindim.
There's lots of women has to make their husbands drunk to make them fit to live with.
Birlikte yaşayabilmeleri için kocalarını sarhoş etmesi gereken bir sürü kadın var.
I've picked up lots of girls on the road, but none of them ever was like you.
Yoldan pek çok kız aldım, ama hiçbiri senin gibi değildi.
You take lots of girls and made them sleep in a hog sty all night, and then didn't tell them where their breakfast was coming from... the next morning, they wouldn't take it lying down.
Birçok kız, bütün gece bir domuz ağılında uyuyup... sabah yiyecek bir şey olmadığı söylendiğinde... bunu hoş karşılamaz.
Father's had lots of offers to sell them, but he never would.
Babam onları satması için birçok teklif aldı, ama asla satmadı.
Lots of women wear them, too, like those WACos.
Bir çok kadın da onlardan giyiyor, ordu kadın sınıfındakiler gibi.
Tell them to eat lots of greens if they can get them.
Fırsat buldukça bol bol yeşillik yesinler..
Sure, I know I've got lots of faults, but being in love with you isn't one of them, is it?
Elbette, birçok hatam oldu. Ama sana aşık olmak onlardan birisi değildi, değil mi?
My friend, according to the boys, all takes are easy but as a lawyer, I make lots of money getting them out of jail.
Dostum, çoluk çocuğa kalsa, tüm işler kolaydır... Oysa bir avukat olarak paranın çoğunu hapisten adam çıkartmaktan kazandım.
Lots of things I meant to say, should've said them last night.
Söylemeye niyetlendiğim bir çok şey, dün gece hepsini söylemem gerekirdi.
I've taught them lots of tricks you see
Onlara gördüğünüz gibi bir sürü marifet öğrettim.
I get lots of ideas in my dreams, then I wake up and forget them.
Rüyalarımda harika fikirlerim olur ama uyanınca unuturum.
Lots of wives nag and men hate them and trouble starts, but very, very few of them end up in murder, if that's what you're thinking.
Birçok eş dırdır ediyor, erkekler nefret ediyor ve hırgür çıkıyor ama düşündüğün buysa, bunların çok azı cinayetle sonuçlanıyor.
They kept occupied by sewing lots Of little old togas for them tots And saying','Someday womenfolks will have rights
They kept occupied by sewing lots Of little old togas for them tots And sayin', "Someday womenfolks will have rights"
In fact, you can find them in backyards, empty lots, and fields throughout the temperate zones of the world.
Zaten onları dünyanın ılıman iklim kuşağındaki bütün bahçelerde... arsalarda ve tarlalarda bulabilirsiniz.
I've ridden them lots of times when I was your age myself.
Senin yaşındayken beni de çok alan olmuştu.
Lots of things could have delayed them.
Bir çok şey onları geciktirebilir.
Lots and lots of girls. Some of them I wanted to love... but it never happened.
Onlardan kimilerini sevmek istedim ama hiç sevmedim.
Lots of room for them to run around.
Oynayabilecekleri bir sürü yer var.
So we'll have lots of rules, and when anybody breaks them -
Dolayısıyla birçok kuralımız olacak. Eğer kurallara boş veren çıkarsa...
And suppose he finds the bodies of these men just outside El Paso... with lots of money on them?
Ve diyelim ki bu adamların cesetlerini hemen El Paso dışında... üzerilerinde bir sürü para ile bulsa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]