Lots of money translate Turkish
657 parallel translation
We're going to move out even if we have to loan lots of money. So come home ASAP.
Bunun için hırsızlık yapmak zorunda olsak bile taşınacağız.
Sir, if it'll be of any help to you, I know that Mr. Brandt lost lots of money on some stock options.
Size yardımı dokunacaksa efendim bay Brandt'in hisse senetleri yüzünden çok para kaybettiğini biliyorum.
- Was it lots of money?
- Para miktarı çok muymuş?
You've already spent lots of money.
Zaten çok para harcadın.
- He's got lots of money.
- Çok parası var. - Onlara ihtiyacı olacak.
By golly, I gonna have lots of money.
Vay canına, bir sürü para kazanacağım.
He's got lots of money.
Onun bolca parası var.
You gonna make lots of money.
Çok para kazanacaksınız.
But we got lots of money.
Ama bizde çok para var.
You will make lots of money... for me!
Bana çok para kazandıracaksın!
He's a little short guy with lots of money.
Kısa boylu, çok zengin biri.
Lots of money, lots of clothes...
Bol para, bol elbise...
- We'll make lots of money.
- Çok para kazanacağız.
A baby is worth nothing, but an infirm can bring in lots of money.
Bir bebek, bir şey değil. ama bir sakatlık çok para kazandırabilir.
Oh, my money, lots of money,
Oh, param, çok param
That's what I want, lots of money.
İşte istediğim bu. Bir sürü para.
My friend, according to the boys, all takes are easy but as a lawyer, I make lots of money getting them out of jail.
Dostum, çoluk çocuğa kalsa, tüm işler kolaydır... Oysa bir avukat olarak paranın çoğunu hapisten adam çıkartmaktan kazandım.
Someday, I'm going to make lots of money
Birgün çok param olacak.
"Someday, I'm going to make lots of money"
"Birgün çok param olacak."
Lots of money.
Bir sürü para.
And your main reason for wanting lots of money is so that you'll be ever so attractive and I'll love you more and more.
Ayrıca çok para istemenin asıl sebebi böylece daha çekici olacaksın ben de seni daha fazla seveceğim.
Well, they have lots of money.
İyi, çok paraları var.
I got lots of money.
Bende çok para var.
Don't the orators earn lots of money?
Hatipler çok para kazanmıyor mu?
You're going to have lots of money...
Bir sürü paranız olacak ve...
Oh, but you had lots of money at times.
Ama bazen çok paranız olmuştur.
There'll be lots of money once the will goes through.
Vasiyetname serbest bırakılınca yeterince param olacak.
No sooner is the enemy defeated than America pours in food, clothing and lots of money for the relief of its former enemies.
Düşman yenildikten hemen sonra, Amerikalılar gıda, giysi, teçhizat, teknik yardım... Ve bir sürü para yağdırmaya başlar.
- And Kichi owes me lots of money.
Kichi'nin bana çok borcu vardı.
And lots of money.
Çok para gerekecek.
- My mother has lots of money!
Çok konuşma, madem öyle sen gel!
They got lots of money
Çok paraları var.
- Lots of action, lots of money, lots of class.
- Çok hareketli, çok zengin ve çok seçkindir.
We'll make lots of money together, from now on.
Şu andan itibaren birlikte çok para kazanacağız.
It's me who owes you lots of money.
Size epey para borçlu olan benim.
Lots of money and unknown to everybody!
Canberra'da. Bir sürü para var, tanıdık kimse yok.
Miriam, I've got lots of money.
Miriam, çok param var.
He's got lots of money.
çok parası var.
Marry a sentimental hog with lots of money and thick lips to kiss you, and thick boots to kick you.
Paralı duygusal bir domuzla evlen. O bir yandan öperken bir yandan da tekmeler seni.
Today it's the last one, but soon we'll have lots of money.
Bugünlük son param, ama yakında çok paramız olacak.
Will you really make lots of money, dad?
Baba gerçekten artık daha fazla para mı kazanacaksın?
If you have an interesting job that involves lots of money you have to continue to think big.
Eğer bu soygunculuk işini yapıyorsanız daha büyük düşünmek zorundasınız.
He gave me lots of money for you.
Eğer acıkırsan söylemen yeterli.
But I have heard he has money, lots of it.
Ama parası olduğunu duydum. Çok parası varmış.
We want to make a lot of money so we can buy lots of pretty clothes.
Çok para kazanmak istiyoruz, ki bol bol güzel giysiler alabilelim.
Now, if you want to make good use of that money... send him lots of cigarettes and candy, try and keep him happy.
Şimdi, eğer o parayı iyi değerlendirmek istiyorsan, ona pek çok sigara ve şekerleme gönder, onu mutlu tutmağa çalış.
Lots of people, lots of taxi drive, little money saved.
Bir çok insan, bir çok taksi sürmek, az kazanmak.
Always sends me lots of money, did you know?
Bunu biliyor muydunuz?
There was lots of them, way out yonder, somewhere, in worse shape and cost more money.
Bir sürü vardı ama hem çok uzakta, hem çirkin, hem de çok daha pahalılardı.
I always ask him to let me make lots of money.
- Ondan, sürekli çok para kazanmayı diliyorum.
Oh, dear, all that lovely money that Big Sam sweated to get his hands on. While we're spending it like water, Charlotte will be weaving lots and lots of little baskets.
Koca Sam'ın biriktirmek için o kadar ter döktüğü bu canım paraları biz su gibi harcarken, Charlotte da bir sürü sepet örüyor olacak.
lots of love 47
lots of things 77
lots of people 60
lots of 23
lots of them 98
lots of times 48
lots of stuff 21
lots of reasons 16
lots of it 103
lots of' em 19
lots of things 77
lots of people 60
lots of 23
lots of them 98
lots of times 48
lots of stuff 21
lots of reasons 16
lots of it 103
lots of' em 19
lots of blood 19
lots of luck 17
money 2165
moneypenny 26
money talks 25
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28
money laundering 67
lots of luck 17
money 2165
moneypenny 26
money talks 25
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28
money laundering 67