English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Miles away

Miles away translate Turkish

2,680 parallel translation
How are we gonna get to know each other if you live 1,200 miles away?
2000 km uzağa taşınırsanız birbirimizi nasıl tanıyabiliriz?
Your mom moved thousands of miles away and let you stay with a bunch of strangers, remember?
Senin annen, seni bir avuç yabancıya emanet edip binlerce kilometre uzağa gitmişti, unuttun mu?
Pioneer 10. Back from the dead and seven billion miles away.
Ölümden döndü, 7 milyar mil uzakta
1,000 miles away, in Toronto, Laura Mersini-Houghton was defining her own calculations about the edge of the Universe when she got a phone call from her mother.
1.600 kilometre uzakta, Toronto'da Laura Merisini-Houghton evrenin sınırı hakkındaki kendi hesaplamalarını yaparken annesinden bir telefon aldı.
Who is ready to go to a mall 237 miles away?
Bir tane buldum. 237 mil uzaklıktaki alışveriş merkezine gitmeye kim hazır?
" which is 170 miles away, near Alba.
.. Canelli şehir merkezine gideceksiniz. "
As a matter of fact... right now I'm... I'm hearing something three or four miles away.
Aslına bakarsan şu anda üç dört kilometre uzaktan bir şeler duyuyorum.
Well, if Abby was last seen at a bus stop a few miles away, then he definitely has a means of transportation.
Eğer Abby en son birkaç kilometre ötede bir durakta görüldüyse kesinlikle bir aracı olmalı.
That is also why he is put in the middle of a desert, because in the middle of a desert he is hundreds and hundreds of miles away from the melting pot of the Near East, the place where all these extraordinary religious traditions are bubbling and welling up.
Ayrıyeten çölün ortasına koyulmasının sebebi ; çölün ortasındayken tüm sıra dışı dini geleneklerin kaynaşıp birleştiği Yakın Doğu'nun kaynaşma noktasından yüzlerce kilometre uzakta olacak olmasıdır.
A million miles away from the freedom of worship that Muslims enjoy today.
Müslümanların bugün özgürce yaptıkları ibadetin zevkinden mahrumdular.
The ancient city of Paquime is just a few miles away from the Crystal Cave.
Paquime Antik Kristal mağarası Buraya sadece bir kaç kilometre uzaktadır
But it turns out that she's 30 miles away.
Sonra 50 km.'lik mesafede olduğu ortaya çıktı.
The beach is 2 miles away, and I promised Diana I'd bring you.
Sahil 2 km uzakta,... ve Diana'ya seni getireceğime söz verdim.
800 miles away, all the way here to Jerusalem, but for other people the Night Journey is actually symbolic, it's a spiritual journey, in which the Prophet's soul enters a new realm of divine revelation.
1300 kilometreyi bir göz kırpması süresinde aştı, kimilerine göre ise bu yolculuk sembolik ve Peygamber'in ruhu ilahi başka bir aleme geçti.
No, I just got here! I live ten miles away.
Buraya yirmi kilometre uzaklıkta oturuyorum.
The next challenge was to make it to the ghost town of Ballarat 100 miles away.
Diğer yarışma 160 km ilerideki... Ballarat hayalet kasabasına gitmekti.
Foust : With Vegas only 100 miles away, I hated to leave my trailer and risk it, but there was no other way.
Vegas ile aramızda 160 km vardı karavanımı bırakmak istemiyordum ama başka şansım yoktu.
"It is 52 miles away, and the first to Trump Tower gets the presidential suite."
Hedef 85 km uzakta ve otele gittikten sonra başkan süitine geçeceğiz. "
Wood : Now on the strip and only 2 miles away, I still had to conserve fuel.
Geriye sadece 3 km yol kalmıştı ve hâlâ yakıtım vardı.
But I walked away from an illegal war of aggression being fought 6,000 miles away from our shores.
Ama ordunun yasadığı saldırganlığından kaçarak yanınıza gelmek için yürüyerek 6000 mil yolla savaştım.
600 miles away, down in Southern California.
Yaşadıkları Güney California neredeyse 1000 km uzaktaydı.
We were at home when the phone rang, and it was my Sister-in-law 600 miles away.
Telefon çaldığında evdeydim. Arayan 1000 km uzaktaki karımın kardeşiydi.
This wedding just reminds me of my kinda-sorta girlfriend 9,000 miles away.
Bu düğün bana 15.000 kilometre ötedeki bir nevi sevgilimi hatırlattı.
Whichwich is 90 miles away.
"Which wich" buradan 150 km. uzakta.
See, this is the good thing about having a girlfriend 9,000 miles away.
Görüyorsunuz ki, 15,000 km. uzakta bir sevgilinizin olmasi güzel bir sey.
A million miles away from the decorative splendor of The T hief of Bagdad.
"Bağdat Hırsızı" nın görkemine milyonlarca kilometre uzaktır.
Nick Skirvin's body has been recovered, only it wasn't found in Ridge Canyon, it was found in Lake Banter, which is 20 miles away. Visual aid to follow.
Nick Skirvin'in cesedi bulundu, ama bu kez Ridge Canyon'da değil 35 km uzaklıktaki Banter Gölü'nde, Görseller de geliyor.
Now, the first victim, Jason Meredith, was found over 30 miles away.
İlk kurban Jason Meredith buradan 45 km ileride bulundu.
Border's four miles away.
Sınır 6 km uzaklıkta.
Why did you drive all the way from Mt. Hood to Beaverton to get treated? That's 100 miles away.
Neden Hood dağından, Beaverton'a kadar o kadar yolu gittiniz?
South Park seems like a million miles away.
South Park'a daha çok var gibi geliyor.
Oh, and look. Only.6 miles away.
Bak, 1 kilometre uzaklıktaymış.
We've all heard of dogs that have found their way home from thousands of miles away.
Hepimiz köpeklerin binlerce kilometre öteden evlerinin yolunu bulduklarını biliyoruz.
You could be 300, 400, 500, 1,000 miles away from water and still have the water in that egg in order to birth.
Sudan 500, 700, 800, 1600 kilometre uzak olabilirsiniz ancak hâlâ doğumu gerçekleştirmek için gereken suya o yumurtanın içinde sahipsinizdir.
Looking back it's clear that in their love of old movies and in their traditional views of women, much of the new wave was almost classical, not a million miles away from the Hollywood bauble.
Geriye bakınca şunu görürüz : Eski filmlere duyulan sevgi ve kadına dair geleneksel bakışıyla yeni dalga, klasik sayılır. Hollywood'un janjanından milyon kilometre bile uzakta değildir.
You see, unlike their modern age cousins, dragonflies from this era have timpanic membranes on their antennae capable of hearing sounds from miles away.
Modern çağdaki türlerinin aksine bu çağda bulunan yusufçukların antenlerinde sesleri kilometrelerce öteden duyabilmelerini sağlayan timpanik zarlar bulunuyor.
5 miles away they're seeing it.
Ve sonra 8 km uzakta başka bir yerden.
It looked like he was a thousand miles away in his head.
Kendinden kilometrelerce öteye bakıyor gibiydi.
I'm moving 1,000 miles away from here.
Buradan 1000 kilometre uzağa gidiyorum.
The polar bears have been drawn from several miles away, guided by their extraordinary sense of smell.
Kutup ayıları buraya kilometrelerce öteden olağanüstü koku duyuları sayesinde geldi.
The hunting camp is now just 30 miles away across a bay, but the crossing could be risky.
Av kampı artık körfezin sadece 45 kilometre ilerisinde. Ama geçiş riskli olabiliyor.
He seems to relish her scent, even though she's miles away.
Kilometrelerce uzakta olmasına rağmen dişinin kokusunu beğenmişe benziyor.
From here to the South Pole 700 miles away, there is nothing but ice.
Buradan, 1,200 kilometre uzaktaki Güney Kutbu'na kadar buzdan başka hiçbir şey yok.
The male seal's calls can heard over 15 miles away.
Erkek fokun sesi 25 kilometre uzaktan duyulabilir.
Seventy miles away, the males are in desperate need of help.
110 kilometre uzakta, erkekler çaresiz şekilde yardıma muhtaçlar.
If Polanski had taken a train south from Poland to Czechoslavakia in the late'50s and'60s, he'd have come across a movie world not a million miles away from his own.
Polanski 50-60'larda güneye, Çekoslovakya'ya gideydi ülkesine çok yakın bir sinema dünyası ile karşılaşırdı.
I just got her back, and now she is moving 3,000 miles away.
Onu daha yeni kazanmıştım şimdiyse o 3,000 mil uzağa taşınıyor.
And keep robbing highways just a few miles away? Come on, sir.
Ve bir kaç mil öte de üstümüzde tutacağımızı?
Maybe that would be true if you were looking in from 1,000 miles and 100 years away.
Binlerce mil ve yüzlerce Yıl uzaktan baktığında Bu dediklerin doğru olabilir.
It flew over his camp, broke apart and crashed in the forest some miles away.
Işık, kamp alanının üzerinden uçarken parçalara ayrıldı birkaç kilometre uzaklıkta ormanın içinde düştü.
It's a journey that will take them a thousand miles south to the open ocean and away from the approaching ice.
Bu yolculuk onları okyanus boyunca 1,600 km güneye ve yaklaşan buzdan uzağa götürecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]