Miss translate Turkish

Anything else I can get you, miss grange?

Başka bir şey ister misiniz Bayan Grange?

We all pay for our crimes, miss grange,

Hepimiz suçlarımızın bedelini öderiz, Bayan Grange.

You smell tired, Miss Florida.

Kokunda bile yorgunluk var.

Well... hello, Miss Grange.

Şu işe bak, merhaba Bayan Grange.

I miss my old life, my old friends.

Eski hayatımı özlüyorum, eski arkadaşlarım.

I'm really gonna miss you. Max.

Seni gerçekten özleyeceğim Maks.

I'm really gonna miss you, boy.

Seni gerçekten özleyeceğim evlat.

I'm really gonna miss you.

Seni gerçekten özleyeceğim

I'm really gonna miss you, Max.

Seni özleyeceğim, Max.

I know you're gonna miss me too, boy.

Beni de özleyeceğini biliyorum evlat.

Proxy Fleming, Proxy Lee, what did I miss?

Vekil Fleming, Vekil Lee. Neleri kaçırdım?

But I miss our old house.

Ama eski evimizi özledim.

I miss minny.

Minny'yi özlüyorum.

We're gonna miss our window.

Penceremizi özleyeceğiz.

But don't tell, because they'll make me miss school.

Ama, söyleme yoksa okula göndermezler beni.

I'm gonna miss Goosius.

Goosius'u özleyeceğim.

- I'm not here for legal advice, Miss...

- Ben yasal tavsiye için gelmedim, hanımefendi- -

- Gad, I miss you.

- Tanrım, seni çok özledim.

- Thank you, miss.

- Teşekkür ederim, bayan.

Miss Zacharides?

Bayan Zacharides?

Miss Thursday.

Bayan Thursday.

Excuse me, Miss.

Afedersiniz bayan.

Miss...?

Bayan...?

Miss Chattox.

Bayan Chattox.

Miss Chattox?

Bayan Chattox?

The equinox is science, Miss Chattox.

Ekinoks bilimsel bir olaydır, Bayan Chattox.

Miss Berger called the station from Bramford - - the GP's sister.

Bramford'dan Bayan Berger merkezi aramış GP'nin kızkardeşi.

- Miss Berger?

- Bayan Berger?

Thank you, Miss Berger, that's been most useful.

Teşekkür ederim Bayan Berger, Bu çok yararlı oldu.

But you're welcome to join Miss Frazil for the tour.

AmaBayan Frazil'le birlikte geldiniz için hoşgeldiniz.

Dr Levin, this is Miss Frazil of the Oxford Mail and Detective Constable Morse of the City Police.

Dr Levin, Oxford Mail'den Bayan Frazil. Dedektif Memur Morse, Şehir Polisi.

As Miss Frazil said, we've nothing to hide.

Tabi Bayan Frazil'e de söylediğim gibi saklayacak bir şeyim yok.

Friend of Miss Berger's, is it?

Bayan Berger'le arkadaşlık, değil mi?

It goes without saying, we shall miss your abilities, but... you must do what you think right.

Söylemeye gerek bile yok, yeteneklerini özleyeceğiz, ama... Doğru bildiğini yapmalısın.

I hope you wouldn't gainsay Miss Frazil.

Umarım Bayan Frazil'e bir itirazın yoktur.

I miss food.

Yemeği özlüyorum.

So many people just miss... living.

Pek çok insan kaçırıyor... yaşamayı.

I'm gonna put the camera right here on the dresser across from the bed, so you can't miss me.

Kamerayı, yatağın karşısına, dolabın üzerine koyuyorum böylece beni gözden kaçırmazsınız.

Sometimes I miss my other mommy too.

Bazen diğer annemi de özlüyorum.

Wouldn't miss it for the world.

Dünyayı özleyemez misiniz.

- I wouldn't miss it, man.

- Ben özlemem, dostum.

I'm gonna miss you.

Seni özleyeceğim.

Yeah, I bet he's hard to miss.

Bahse girerim özlemek zor.

I would miss him too much, and he would miss me.

Onu çok özlerim, o da beni çok özler.

You mustn't miss the hour.

Zaman kaybetmemelisiniz.

- You don't miss your former wedded bliss?

- Evliliğin verdiği huzuru özlemiyor musun?

Take Miss Poldark's chair and remove it to her chamber... and Miss Poldark with it.

Bayan Poldark'ın sandalyesini al ve odasına kaldır Bayan Poldark da içinde olsun.

- Miss Morwenna!

- Bayan Morwenna!

Please excuse us, Miss Penvenen is unwell.

Bizi bağışlayın, Bayan Penvenen iyi değil.

I miss her so much!

Onu çok özlüyorum!

Maybe you should miss school.

Belki de okula gitmemelisin.