Move in translate Turkish
10,279 parallel translation
We're waiting for Christine to give us the go-ahead to move in.
Taşınmamıza izin vermesi için Christine'i bekliyoruz.
They're waiting for the go-ahead to move in, but she hasn't shown up yet.
Taşınmak için izin bekliyorlar ama o henüz gelmedi.
I'm gonna tell people to move in, and we're gonna start working on solar power.
İnsanlara taşınmalarını söyleyeceğim ve güneş enerjisi üzerinde çalışmaya başlayacağız.
We can give a hand to the people in tents. Help'em move in. That's what I like to hear.
Çadırdakilere yardım edip taşınmalarına yardım ederiz.
Offering to help everyone move in?
Herkesin taşınmasına yardım etmeyi teklif etmek?
Well, I was going to use the extra money To move into an apartment closer to town, But if I stay in the same complex,
Elime geçecek fazla parayla şehre yakın bir eve taşınacaktım, ama aynı yerde kalırsam iki yatak odalı bir ev tutabilirim.
I'm not trying to move in the middle of my senior year.
Orta yaş yıllarımı yaşamak için taşınmak istemiyorum.
Move in on it slowly.
Yavaşça yaklaştır.
Copy that. Move in.
İlerleyebilirsiniz.
♪ I'm going to move in much closer ♪
# Çok daha yakına taşınıyorum #
Please move in an orderly fashion to the nearest available stairwell.
Lütfen düzenli bir şekilde en yakınınızdaki merdiven boşluğuna gidiniz.
Last to move in, first to get out.
En son taşınıp ilk kaçanlar.
What, and have some cute guy from france Move in next to your bedroom?
Ne, Fransa'dan hoş bir çocuk senin odanın sırasına mı taşınacak?
And anyway, even if I did buy the stuff of a life, there's nowhere for me to put it because I'm not sure this dude really wanted me to move in because I'm an irresponsible monster who burned down her apartment with her vibrator!
Her neyse, hayatımı yaşayacak kadar eşya alsam bile koyacak yerim yok çünkü sevgilimin gerçekten ona taşınmamı isteyip istemediğinden emin değilim sebebi de dairesini vibratörüyle yakan sorumsuz canavarın teki olmam!
Last few years, I tried to get him to move in with me.
Son birkaç yıl yanıma taşınması için uğraştım.
When's Mr Mason move in?
- Bay Mason ne zaman taşınıyor?
They're on the move in the Red Square area.
Kızıl Meydan'da ilerliyorlar.
There's not a lot of room to move in there.
Hareket edecek fazla yer yoktur.
Justice Pike, I move to adjourn the court and continue afresh in the morning.
Yargıç Pike, mahkemeye ara verip sabah yeniden devam etmeyi öneriyorum.
I'm just doing what I have to do in order to move on.
Hayatıma devam etmem için gerekeni yapıyorum.
We'll move people in when construction's complete.
İnşaat tamamlanınca insanları içeri alacağız.
You'll need to inspect the ceiling, patch up what you can so we can move people in tonight.
Tavanı denetleyip insanların akşam taşınabilmesi için yapabileceğin onarımı yapman lazım.
Actually, Pete, I need you to clear the dust and debris from all the beds, make sure the space is habitable for move-in tonight.
Pete, aslında tozla molozu tüm yataklardan temizlemen lazım. Alanın akşamki taşınmaya elverişli olduğuna emin ol.
Christine told'em to get the dorms ready for move-in tonight.
Christine onlara akşamki taşınma için yatakhaneyi hazırlamalarını söyledi.
You tell them I said move-in can wait.
"Taşınma bekleyebilir," dediğimi söyle.
You move one inch in the wrong direction and we're coming after you.
Yanlış yöne bir adım atarsan peşinden geliriz.
Nice move nearly letting that alien cut you in half.
O uzaylının seni ikiye bölmesine izin vererek iyi iş çıkardın.
To move up in the mob, they know their next step is taking out Willie Moretti, a hit that's been refused by Lucky Luciano.
Yükselmek için Willie Moretti'yi öldürmek gerektiğini biliyorlardı lakin bu, Lucky Luciano tarafından reddedilmiş bir öldürmeydi.
In one swift move, Luciano has gotten rid of his biggest rival and placed the organization he created into the hands of Carlo Gambino, the man he believes is most able to lead the Mafia into the future.
Luciano tek bir hamleyle en büyük düşmanını saf dışı bıraktı ve yarattığı organizasyonu Carlo Gambino'nun ellerine bıraktı. Gelecekte mafyaya liderlik yapabileceğine inandığı bu kişiye.
Luciano makes the unprecedented move to take the stand in his own defense, a decision that could destroy the Mafia...
... Luciano, daha önce görülmemiş bir hamle yaptı ve kendi savunmasına tanıklık etti bu, mafyayı ilelebet yok edebilecek...
With the fate of the underworld hanging in the balance, Luciano makes an unprecedented move and takes the stand in his own defense.
Yeraltının kaderi tehlikedeyken Luciano, daha önceden görülmemiş bir hamle yaptı ve kendi savunmasına tanıklık yaptı.
In a single move, Frank Costello has solidified his authority as the head of the Luciano family.
Tek bir hareketle Frank Costello, Luciano ailesinin başı olarak otoritesini sağlamlaştırdı.
In a single move, the New York Mafia has eliminated the greatest threat to its power :
New York mafyası, tek hamlede gücüne olan en büyük tehditi ortadan kaldırmıştı :
The New York kingpin will take the stand in his own defense... in a move that could destroy everything.
New York mafya lideri, kendi savunmasında tanıklık edecekti her şeyi yok edebilecek bir hamleyle hem de.
In a single move, Luciano creates the most powerful organized crime syndicate America has ever seen.
Luciano tek hamleyle Amerika'nın gördüğü en güçlü ve en düzenli suç birliğini yarattı.
If he can pull it off, he'll have a chance to move up in Masseria's organization and finally earn some big money.
Bunu yapabilirse Masseria'nın organizasyonuna yükselip büyük meblağlar kazanma şansı olabilir.
There are only two men in this court who move freely between the outside world and the king's inner circle, but only one who has never raised a single voice against him.
Bu sarayda dilediği gibi dış dünyaya girip çıkabilen sadece iki kişi var. Fakat biri ona karşı asla sesini çıkarmadı.
I was taught that in your culture, truth is of the highest importance and only with the truth can one move forward.
Bana, sizin kültürünüzde, doğruluğun en önemli şey olduğu ve sadece doğrulukla ilerlenebileceği öğretildi.
Let Ramsey's armada know Nathan James has been spotted and on the move.
Ramsey'in teknelerine Nathan James'in yerinin tespit edildiğini ve hareket halinde olduğunu söyleyin.
Smart move. No sense at all in committing to the one guy on the planet who loves "impossible you" exactly as you are.
Akıllıca. "İmkânsız sen" i aynen olduğun gibi seven gezegendeki tek erkeğe bağlanmak mantıksız zaten.
Move me forward in time.
Beni zamanda ilerletin.
In addition to enhancing your credibility with him it'll make him doubt whether or not to move forward.
Ona güvenilirliğini artırmana ek olarak devam edip etmeme arasında kalacak.
Cabal members will move more money in the next quarter than the World Bank will in the next year.
Kabal üyeleri, gelecekteki 3 aylık bir süre içinde Dünya Bankası'nın gelecek yılda kazanacağından daha çok para kazanacak.
My Pym Particle detector says A.I.M. is still on the move.
Pym Partikül detektörüm A.I.M.'in hâlâ hareket hâlinde olduğunu söylüyor.
I said we could move spaces, but we were stuck in our contract.
"Yer açabiliriz," demiştim
That's why you want to move back in and forget the divorce.
Bu yüzden bana dönmeye çalışıyor ve boşanmaktan vazgeçirmek istiyorsun.
So, think you're in the army and move fast.
Askerdeymişsin gibi düşün ve hızlı hareket et.
Turns out, after he got fired, he had to move back in with his parents.
Kovulduktan sonra, ailesinin yanına taşınmak zorunda kaldığı ortaya çıktı.
No, but operating on Levine's patient is a risky move, Alex.
Hayır ama Levine'in hastasını ameliyat etmen çok riskli bir hareket Alex.
The people of the capital move about the ruined streets in growing numbers.
Harap olmuş sokaklarda dolaşan başkentlilerin sayısı gittikçe artıyor.
I move along its corridors like a cell in a network of arteries.
Koridorlarda sanki bir atardamar ağında ilerleyen bir hücreymişim gibi geziniyorum.
move in with me 38
move into position 16
move in now 19
ines 33
in fact 10253
internet 115
india 252
invite 16
invasion 24
inter 39
move into position 16
move in now 19
ines 33
in fact 10253
internet 115
india 252
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
indian 84
indiana 185
intelligent 217
indeed 4544
instant 24
international 47
intel 28
interior 21
inside 950
indian 84
indiana 185
intelligent 217
indeed 4544
instant 24
international 47
intel 28
interpol 81
independence 32
incredible 769
indians 76
insight 19
instead 1488
intelligence 152
internal 17
interview 123
inch 105
independence 32
incredible 769
indians 76
insight 19
instead 1488
intelligence 152
internal 17
interview 123
inch 105