Move in with me translate Turkish
597 parallel translation
If you'd like to move in with me, I'd be happy to have you.
Eğer yanıma gelmek isterseniz... bu beni çok mutlu eder.
He can move in with me.
Benimle kalabilir.
Then you can move in with me
Büyüleyici! Bana taşın.
If we go on, you move in with me.
Devam edersek yanıma taşınırsın.
Get your things together and move in with me.
Eşyalarını topla, bana gidiyoruz.
Have the family move in with me?
Tüm aile bizde mi kalsaydı yani?
You move in with me, I'll...
Benim yanıma taşınırsan...
So you and the kids must move in with me and pretend you're mine.
Sizler yanıma taşınıp benim çocuklarım gibi davranacaksınız.
Riichi, why not move in with me as soon as you get back?
Riichi, döndüğünde yanımıza taşınmaya ne dersin?
You can move in with me.
Bana taşınabilirsin.
Maybe you move in with me for a while.
Belki bir süreliğine yanıma taşınırsın.
Want to move in with me?
Benim evime taşınır mısın?
And you come around here. You wanna move in with me? Come on in.
Buraya geldin. yanıma taşınmak ister misin?
He'd have to move in with me.
O benim yanıma gelmeli.
If I'd have asked you to move in with me, you would have been able to handle it.
Sana benimle yaşamanı önerseydim, bunu kaldırabilirdin.
Will you move in with me?
Bana taşınır mısın?
Move in with me.
Bana taşınır mısın.
My sister's marriage busted up... so she and the kids move in with me.
Kız kardeşimin evliliği bozuldu, o ve çocuklar bana taşınıyor.
I want you to move in with me.
Benimle yaşamanı istiyorum.
Look. I can't let you move in with me.
Benim yanıma taşınmana izin veremem.
Why don't you move in with me?
Neden bana taşınmıyorsun?
Move in with me.
Gidelim beraber.
Well, wait a minute, you came here to move in with me?
Dur bir dakika, sen buraya benim yanıma taşınmak için mi geldin yani?
But if I ask him to pay half the rent, it's like asking him to move in with me.
Kiranın yarısını istersem, bana taşınmasını istemiş gibi olurum.
After the Bahamas... maybe you could move in with me... Just for practice.
Bahama Adaları'ndan sonra belki yanıma taşınırsın sadece deneme amaçlı.
you can move in with me.
Benimle gelebilirsin.
My boyfriend wants to move in with me, but he still wants to see other people.
Erkek arkadaşım benimle oturmak istiyor fakat yine de başka insanlarla görüşmek istiyor.
How about you move in with me?
Benim evime taşınmaya ne dersin?
Look, Bob it's cool if you move in with me but what about when the baby comes? Shouldn't you be with Rosie?
Bak Bob... benim yanıma taşınabilirsin... ama bebek doğunca ne olacak?
I'm gonna ask her to move in with me.
Benimle yaşamasını isteyeceğim.
You wanna move in with me?
Benimle yaşamak ister misin?
I want you to move in with me.
Yanıma taşınmanı istiyorum.
Move in with me.
Yanıma taşın.
Why not - move in with me?
Neden yanıma taşınmıyorsun?
You can move in with me if you want.
İstiyorsan benim evime taşınabilirsin.
Giovanni and Antoine will move in with Stanley and me.
Giovanni ve Antoinne, Stanley ve benim yanıma taşınır.
My parents are urging me to move in with you.
Ailem yanına taşınmam konusunda beni zorluyor.
I used to live in the village with my husband, after my husband died... my daughter and son-in-law had me move to the city, so I'm not all alone.
Ben kocamla o köyde yaşardım, sonra kocam öldü... kızım ve oğlumla şehre taşındık, bu yüzden yalnız değilim.
Uh, Marnie, I've been thinking seriously about asking Miss Cotton and Jessie to move in here with me.
Marnie, ciddi olarak, Bayan Cotton ve kızının yanıma taşınmalarını istemeyi düşünüyorum.
Tomorrow you get your clothes and your electric toothbrush, and you move in here with me.
Yarın giysilerini ve elektrikli diş fırçanı getirirsin. Burada birlikte kalırız.
He wants me to leave the professor and move in with him.
Profesörden ayrıIıp onun yanına taşınmamı istiyor.
Move back in with me... and we'll get you a job as a female impersonator.
Tekrar benim yanıma taşın... sana bir de iş buluruz, köçek olarak.
Move back in with me.
Yanıma taşın.
Look, if you won't let me move in with you, at least keep the dog.
Sana taşınmama izin vermiyorsan en azından köpeği tut.
She wanted me to move in with her.
Onun yanına taşınmamı istedi.
She was nuts about me and asked me to move right in with her.
O, bana deli oluyordu ve benim onunla birlikte yürümemi istiyordu.
Mom wants me to move in with her.
Annem yanına taşınmamı istiyor.
If I wind up back in prison... you have to promise me... that you'll move on with your life. I don't want you to hold on again.
Eğer hapse geri dönersem, bana söz vermek zorundasın... sen hayatına devam edeceksin.
- I mean, go into partnership with me in the agency. How would you like to move to San Francisco?
Seni öldürmek istemis Barry.
I was doing okay till that rascal kicked me in the head with that fancy foot move.
O alçak tekme kadar durumum iyiydi. Suratıma o süslü ayak ile vurmasaydı. "
Well, he wanted me to move in with him.
Yanına taşınmamı istiyordu.
move in 316
move into position 16
move in now 19
with me 1243
with men 23
move it or lose it 23
move it 2576
move your feet 54
move your ass 143
move your car 23
move into position 16
move in now 19
with me 1243
with men 23
move it or lose it 23
move it 2576
move your feet 54
move your ass 143
move your car 23
move out of my way 19
move your hand 39
move over 401
move closer 21
move out of the way 104
move out 424
move it along 71
move on 540
move up 92
move fast 40
move your hand 39
move over 401
move closer 21
move out of the way 104
move out 424
move it along 71
move on 540
move up 92
move fast 40
move faster 33
move forward 97
move your hands 21
move now 53
move yourself 17
move it up 29
move along 326
move down 21
move it in 19
move away 181
move forward 97
move your hands 21
move now 53
move yourself 17
move it up 29
move along 326
move down 21
move it in 19
move away 181