My point exactly translate Turkish

My point exactly.

Kesinlikle aynı fikirdeyim.

My point exactly.

Tam olarak konu budur.

- My point exactly.

- Benim demeye çalıştığım -

- My point exactly.

- Aynen öyle.

My point exactly.

Tam da bunu kastetmiştim.

My point exactly.

Demek istediğim de bu.

- I don't. - My point exactly.

- Her iyi radyocuda bundan vardır.

- My point exactly.

- Ben de tam bunu diyordum.

My point exactly. Which is why I think you should send me back...

Benim demek istediğim de tam olarak bu.

My point exactly.

Ben de bunu kastetmiştim.

- That's my point exactly.

- Ben de onu söylemeye çalışıyorum.

My point exactly, thanks.

Tam demek istediğim şey, teşekkür ederim.

My point exactly.

Aynen öyle.

My point exactly.

Benim demek istediğim de bu.

My point exactly, Harry.

Benim bilmek istediğim de bu, Harry.

That's my point exactly! What?

Benim de söylemek istediğim tam olarak bu!

- That's my point exactly.

- Doğru söyIemişIer.

My point exactly.

Tam düşündüğüm gibi.

My point exactly.

Benim derdim de bu.

Well, you see, that's exactly my point.

Demek istediğim de bu.

That's exactly my point.

Anlatmak istediğim de bu.

How many of my clients have reached the same point in their cases as you, and stood here before me saying... exactly the same things.

.. böyle karşıma dikilip.. .. sizin gibi haykırmıştır.

That is exactly my point!

Ben de bunu demek istiyorum ya!

Exactly my point, Helen.

İşte ben de bunu savunuyorum, Helen.

Exactly my point.

Tam olarak bu, evet.

Exactly my point.

Kesinlikle benim noktam.

dad let's just eat we're not saying we want you to cook more oh hell no, you remember the meatloaf incident of 98 yeah that's my point exactly

- Herkes gülmekten kırılıyor. - Çok güzel görünüyor. - Evet, gidecek olman çok üzücü.

My point exactly, George.

Kesinlikle aynı fikirdeyim, George.

I know, but, in a funny way, that's exactly my point.

Biliyorum, bu belki komik ama, benim sorunum da bu.

Exactly my point.

İşte bu. Ondan özgürlüğünü alıyorsunuz.

That is exactly my point.

- Ben de bunu kastediyordum.

- Exactly my point.

- Ben de tam bunu söylüyorum.

My point exactly!

Amacım tam olarakl Biri öldürmek zorundaydı o gazetelerde olmadan önce

Now that is exactly my point.

Tam olarak şunu söylemek istiyorum.

The point is, it's just exactly what I needed for my college resume.

Önemli olan şu : bu tam da benim kolej belgem için gerekli olan şey.

- Yeah, that's my point, exactly!

- Evet, benim de anlatmak istediğim bu!

- That's exactly my point.

— Tam da bahsettiğim bu.

Exactly my point.

Tam olarak benim dediğim.

That's exactly my point.

Kesinlikle aynı fikirdeyim.

- exactly my point.

- Aynı fikirdeyim.

- Exactly the point, my young friend.

- İşte mesele bu, ciddi arkadaşım.

Exactly my point! When you were a freshman, he was a senior.

Bunu demek istedim.

Exactly my point! And I'm on the rebound.

- Ben de bunu diyecektim.

You see? This is exactly my point.

Demeye çalıştığım tam da bu.

The point is, my boy is exactly the same age as that one.

Anlamı, oğlumun da onunla tam aynı yaşta olması.

Exactly my point.

Ben de öyle düşünüyorum.

That's exactly my point.

Ben de öyle diyorum.

Exactly! Exactly my point.

- Kesinlikle, benim söylediğim de bu.

- Nothing. That's exactly my point.

- Hiçbirşey.önemli noktada bu.

Exactly my point. I don't want to see this end in a shootout between Germans and French.

... dönüşmesini istemiyorum.

It's exactly my point.

Bende bunu diyorum.