Má translate Turkish
204,612 parallel translation
Sophia, if you see your brothers, send them my way.
Sophia, kardeşlerini görürsen yanıma yolla.
Now that we've finished college, let's take the next step.
Artık üniversiteyi bitirdiğimize göre bir sonraki adıma geçelim.
Everything's been decided for me.
Tüm kararlar benim adıma çoktan verilmiş.
You know what I was thinking?
Aklıma ne geldi biliyor musun?
But how can I tell my wife I was just doing my job when I put our son in a Mexican prison in order to maintain his cover?
Ama gizli kimliğini korumak için oğlumuzu Meksika'da hapse attırmışken karıma işimi yaptığımı nasıl söyleyeceğim?
And I promised him I was gonna watch out for Malcolm...
Ona Malcolm'a göz kulak olacağıma söz verdim.
I'd like to send it to my guy in Quantico as well.
Quantico'daki adamıma da yollamak istiyorum.
Oh, and you sound so happy about it.
- Çünkü hayatıma değer veriyorum.
According to my sources, there is disturbing video of her raving at the Jessup Farm. Wow.
Araştırmalarıma göre, kendisinin Jessup Çiftliğinde kudururken çekilmiş rahatsız edici bir video var.
Yes, ma'am.
Tamam, hanımefendi.
Over the past six months, I have gotten to know the real Larry Henderson.
Altı aydan beri, gerçek Larry Henderson'ı tanıma fırsatı buldum.
Hey, and good to meet you.
Tanıştığıma memnun oldum. - Selam. Ben de.
I'm out of stuff to say, so I think I'll probably head out.
Aklıma başka konu gelmiyor. Yavaştan gideceğim.
I mean, compared to my white friends, I get way less activity.
Beyaz arkadaşlarıma göre çok az etkileşim oluyor.
If someone had told me a year ago that I'd be venting to my wife, while preparing to do battle on behalf of my mythical kingdom...
Bunu bana biri bir yıl önce biri sormuş olsaydı. Benim efsanevi krallığımda savaşa hazırlanırken, karıma hava atıyor olurdum.
Oh, you go near my fucking daughter again, you will have bigger problems than a shot-up truck.
Bir daha kızıma yaklaşırsan kurşunlanmış pikaptan daha büyük sorun yaşarsın.
You did something to my truck?
Pikabıma bir şey mi yaptın?
Rooster, uh, bet me I couldn't shoot a beer bottle blindfolded.
Horoz, gözlerim bağlıyken bira şişesini vuramayacağıma bahse girdi.
Ma'am.
Hanımefendi.
New job's killing me.
Yeni iş canıma okuyor.
You know, I have an idea.
Aklıma bir fikir geldi.
Yes, Ma'am.
Tabii efendim.
It occurs to me that, uh, you taught Rooster everything he knows about picking a bull.
Horoz'a boğa seçme konusunda bildiği her şeyi senin öğrettiğin aklıma geldi.
Yeah, about that, um... you know, they hired me here to run this ranch'cause they trust my judgment.
Evet ama kararlarıma güvendikleri için bu çiftliğin idaresini bana verdiler.
Can you really call yourself the quarterback if you only complete passes to the other team?
Pasları diğer takıma verince de oyun kurucu sayılıyor musun?
I'm going to help Mom.
- Anneme yardıma.
All right, Ma...
Tamamdır anne.
Hey, Ma, thanks for coming.
Merhaba anne, geldiğin için sağ ol.
And I got food poisoning and hit my goal.
Gıda zehirlenmesi geçirip amacıma ulaştım.
Why would you put that in my head?
Aklıma öyle şeyler sokma.
I guess I just have to decide if I wanna be inside or outside when I light the match.
Bana da kibriti yaktığımda içeride mi, dışarıda mı olacağıma karar vermek düşüyor galiba.
You also replied to my corporate e-mails with the word "unsubscribe."
Ayrıca kurumsal e-postalarıma "abonelikten çık" diye cevap verdin.
"Dear Maggie, " Patsy Cline came on the radio today, and I thought of you.
" Sevgili Maggie, bugün radyoda Patsy Cline çaldı, aklıma sen geldin.
I'm supposed to be eating healthier, but... I'm also supposed to register all of my guns.
Daha sağlıklı beslenmem gerekiyor ama ona bakarsan tüm silahlarıma ruhsat almam da gerekiyor.
- Hey, Ma!
- Selam anne!
We're innovators, Ma.
Yenilikçi insanlarız anne.
No, you don't need my help.
Neden yardımıma ihtiyacın olsun?
Guy in the urinal next to me pissed all over my boots.
Yan pisuvardaki adam botlarıma işedi.
Compared to my last boyfriend, he's new and improved.
Son erkek arkadaşıma göre yeni ve bir üst model.
Okay, so let's just go back to where I stop by whenever I want to and I drink all your whiskey and you try to trick me into watching some stupid John Wayne movie.
O zaman yine aklıma estiğinde sana uğrayayım, bütün viskini içeyim, sen de bana aptal bir John Wayne filmi izletmek için aklımı çelmeye çalış.
Well, I've got to go check on my golden retriever, who just had a litter of six gorgeous puppies.
Golden retriever'ıma bakmam lazım, altı tane şirin yavrusu oldu.
- Hey, Ma.
- Selam anne.
Hey, you know, that reminds me of that Christmas that you ate the popcorn off the tree, you know, string and all.
Noel ağacından sarkan ipten patlamış mısır yiyişin geldi aklıma.
Uh, neither one of us could believe I wasn't drunk.
İkimiz de alkollü olmadığıma inanamadık.
Yeah, well, Dad came a-knocking, told me Colt was fucking everything up.
Babam kapıma gelip Colt'un işleri sıçıp batırdığını söyledi.
Yeah, I don't know. That's just my go-to move when something goes wrong.
Bir terslik olduğunda ilk aklıma gelen bu oluyor.
Hey, Ma, can I talk to you?
Anne, konuşabilir miyiz?
Ma, the point is you sacrificed your whole life for us, all right?
Bizim için bütün hayatını feda ettin.
I felt bad for getting pissy about the doctor's appointment.
Doktor randevusu için kızdığıma üzüldüm.
Are you okay, ma'am?
Iyi misin hanımefendi?
Thank you so much, ma'am.
Çok teşekkür ederim hanımefendi.