English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Need i say more

Need i say more translate Turkish

149 parallel translation
It brings up the dreadful, unfounded suspicion... we must carry to our tombs, as it is utterly untenable, that the coachman in both instances... need I say more?
Yoksa mezara dek götürmemiz gereken korkunç ve temelsiz şüphelere yol açar, çünkü her iki örnekteki o faytoncu baştan aşağı çürümüş... daha fazla söylememe gerek var mı?
- Need I say more?
- Daha fazlasını söylemeye gerek var mı?
Need I say more?
Başka söze gerek var mı?
Need I say more?
Başka şey söylememe gerek var mı?
- Need I say more?
- Daha ne söylemem gerek?
Need I say more?
Daha fazlasını söylemem gerekir mi?
Need I say more?
Başka bir şey söylememe gerek var mı?
Need I say more?
Başka bir şey dememe gerek var mı?
Need I say more?
Daha fazla söze gerek var mı?
Well, need I say more?
Başka bir şey söylememe gerek var mı?
Need I say more?
Daha fazla konuşmama gerek var mı?
Well, need I say more?
Daha fazla anlatmama gerek var mı?
Need I say more.
Daha fazlasını söyleyeyim mi?
Need I say more? What do you do?
Sen ne yapıyorsun?
I got beat up in my garage. Next, I parade with fags and dykes. Need I say more?
Garajda dayak yedim, ardından ibnelerle ve sevicilerle törene gideceğim.
Need I say more?
Daha ne denir?
- Dude, it's chocolate. Need I say more?
- adamım, çukulata, başka söze hacet var mı?
Need I say more?
Daha fazla söylemem gerekli mi?
Need I say more?
Daha fazla bir şey söylememe gerek var mı?
Need I say more?
Daha fazla söylememe gerek var mı?
Need I say more?
Fazlasını söylemeli miyim?
Your filthy girlfriends and friends, pathetic demands... need I say more?
Senin pis kız arkadaşın ve arkadaşları, işe yaramaz istekleri... daha konuşayım mı?
Need I say more?
Ee... niyetin nedir?
Need I say more?
Devam etmeme gerek var mı?
Oh, i'm most terribly sorry. I say, damn it. You need to be more careful.
Çok özür dilerim bey efendi gerçekten.
- I need say no more.
- Artık söylememe gerek kalmadı.
I need more. I don't eat less hearty than he does.
Onlardan daha az yiyo sayılmam.
- I say you could. He'll need more than a rabbit's foot to catch up with me.
Benle başedebilmesi için tavşan ayağından fazlasına ihtiyacı var.
To say a thing like that now, without any reason, when I need you more than ever.
Sana her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğum bir anda.. .. sebepsiz yere böyle birşey söylemen.
And I say we need more than guns.
Ve bakın, bizim silahlardan daha fazlasına ihtiyacımız var.
You idiot, do I need to say more?
Aptal herif, fazlasını anlatmama gerek var mı?
I need say no more.
Başka söyleyecek bir sözüm yok.
Say no more. I know what I need to know.
Bilmem gerekeni. biliyorum artık.
I think you're gonna need a little more than an empty coffin to convince me of vampires, wouldn't you say?
Sanırım vampirlere inanmam için, boş bir tabuttan daha fazlasına ihtiyacın olacak, değil mi?
So, your honor, I know you adore torturing pretty women .. but I need to ask you to wait a few more minutes.
Sayın Yargıç, güzel kadınlara işkence etmeye bayılırsınız, bilirim ama birkaç dakika daha beklemenizi rica etmeliyim.
What I'm trying to say is that I was wrong and I hope you forgive me, because we need you in that cockpit now more than ever.
Şunu demek istiyorum, ben yanıldım ve umarım beni affedersin çünkü o kokpitte sana her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Need I say more?
Daha söylememe gerek var mı?
I won't say better - there's no need to go to extremes - but your everyday life does become more... familiar.
Daha iyi demeyeceğim, Abartmanın manası yok, ama... günlük hayatınız daha tanıdık görünmeye başlar.
I mean, do I need to say more?
Açıklamaya gerek var mı? Sonraki?
I think it would be more accurate to say that we need each other, Dante. Non lo so.
Bence ikimizin de birbirimize ihtiyacı olduğunu söylersek daha doğru olur.
I need say no more about her. For good wine needs no bush.
Daha fazla söze gerek yok iyi şarap kendini gösterirmiş.
BUT MORE IMPORTANTLY, I... STILL NEED TO SAY GOODBYE.
Ama hepsinden önemlisi ona veda etmem gerek.
NEED I SAY MORE?
Bu akşamki yemeğe gideceğim.
He'd just say I need to make more time for him, which would piss me off.
Ona daha fazla zaman ayırmamı istedi, bu da beni sinirlendirdi.
Shaun, what I'm trying to say is I need something more, more than spending every night in the Winchester.
Söylemeye çalıştığım şey daha fazlasını istediğim, her geceyi Winchester'da geçirmekten fazlasını.
Because the shirt was talking to me, and I need a little more flair. I don't have any flair.
Çünkü tişört sanki benimle konuşuyordu,... ve yetenekli sayılmam, evet bu konuda yetenekli değilim.
I never thought I'd say this, but the first thing we need is more cops on the street.
Bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama öncelikli ihtiyacımız sokaklarda daha fazla polis olması.
You right when you say I need to learn more discipline.
Biraz disipline ihtiyacın var derken haklıydın.
that's one more tool I need to worry about. Understand what I'm trying to say to you?
Endişelenmem gereken bir şey daha var.
Okay, Kitty, I need the Packers to win by more than 7.
Pekala, Kitty. 7 sayı farkla Packers'ların kazanmasına ihtiyacım var.
I need to do more tests before I can say anything for sure, and we have to contact Stargate Command and have them send out the necessary equipment.
Kesin bir şey konuşmadan önce daha çok test yapmam gerekiyor, Yıldız Geçidi Komutanlığı'yla temasa geçip gerekli ekipmanları göndermelerini istemeliyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]