Not going anywhere translate Turkish
5,804 parallel translation
Charlie's not going anywhere until he's ready.
Charlie hazır olana kadar hiçbir yere gitmiyor.
You're not going anywhere.
Hiçbir yere gidemezsin.
I'm not going anywhere.
Benim hiçbir yere gittiğim yok.
You're not going anywhere, Harlan.
hicbir yere gitmiyorsun, Harlan.
Look, Mara's not going anywhere.
- Mara hiçbir yere gidemez.
I'm not going anywhere!
Hiçbir yere gitmiyorum ben!
I am not going anywhere!
Hiçbir yere gitmiyorum ben!
I'm not going anywhere. I'm not... going... anywhere. Mr. Gavin Sinclair, I'm not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorum.... Bay Gavin Sinclair, hiçbir yere gitmiyorum.
I'm gonna show you I'm not going anywhere!
Hiçbir yere gitmediğimi göstereceğim sana.
I'm not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorum!
You're not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorsun.
I'm not going anywhere until you tell me what's going on.
Sen bana neler döndüğünü söyleyene kadar hiçbir yere gitmiyorum.
Hey, I'm not going anywhere, And as long as you want to be here,
Ben hiçbir yere gitmiyorum burada olmak istediğin sürece sen de bir yere gitmiyorsun.
You're not going anywhere, either. And believe me, alan is gonna be here longer than the both of us.
Ve inan bana, Alan ikimizi de gömecek.
I will not be treated this way, and I'm not going anywhere.
Bana bu şekilde davranamazsınız, ve ben hiçbir yere gitmiyorum.
I'm not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorum.
- I'm not going anywhere.
- Ben hiçbir yere gelmiyorum.
You're not going anywhere. You've been drinking tonight.
Hiçbir yere gitmiyorsun, tüm akşam içki içtin.
- That means that homeboy is not going anywhere!
- Bu arkadaş hiçbir yere gitmiyor demek!
I'm not going anywhere.
Anladım. Çünkü sen...
I'm not going anywhere with her unless her hands are tied.
- Elleri bağlanmadan onunla hiçbir yere gitmem.
You're not going anywhere.
Bir yere gitmiyorsun.
I'm not going anywhere, man.
Sizinle hiçbir yere gidecek değilim.
Looks like we're not going anywhere.
Hiç bir yere gitmiyoruz gibi görünüyor.
- He is not going anywhere.
TEDDY : Hiç bir yere gitmiyor.
He's not going anywhere, Donna, he's all show and no go.
Hiçbir yere gittiği yok Donna.
I'm not going anywhere with her.
- Ben onunla hiçbir yere gitmem.
- He's not going anywhere.
- O hiçbir yere gitmiyor.
He's on life support, Jimmy. He's not going anywhere.
Yaşam desteği ünitesine bağlı Jimmy.
- We're not going anywhere.
- Hiçbir yere gitmiyoruz.
I'm not going anywhere with you, not like this!
Sen böyleyken hiçbir yere gitmem seninle.
I'm not going anywhere.
- Bir yere gitmiyorum.
You're not going anywhere. Stay there.
- Hiç bir yere gitmiyorsun.
Once you build it, if the cornerstone is fixed properly, solid foundation, it's not going anywhere.
Onları bir kez inşa edersin eğer temel taşı düzgün ayarlanmışsa, temeli sağlamsa, hiç bir yere hareket etmez.
We're not going anywhere.
"Biz" bir yere gitmiyoruz.
With all due respect, you're not going anywhere just yet.
Sen de kusura bakma ama henüz hiçbir yere gitmiyorsun.
We're not going anywhere without that Holo.
O Holo olmadan hiçbir yere gitmiyoruz.
We're not going anywhere.
Hiçbir yere ayrılmıyoruz.
We're not going anywhere!
Hiçbir yere gitmiyoruz.
I'm not going anywhere with you, and even if I did, I'm not capable of sending you to Heaven or Hell, so you're just gonna have to get help with your problem from someone else.
Seninle hic bir yere gitmiyorum, ve hatta eger yapabilseydim, mumkun olsaydi seni Cennete veya Cehenneme yollardim, boylece sorunlarin icin baskasindan yardim alirdin.
Well, she's not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyor.
He's not going anywhere.
Hiç bir yere gitmiyor.
I'm not going anywhere.
- Hiçbir yere gitmiyorum.
I'm not going anywhere, so that papacito not turn away me of you.
bu yüzden hiçbir yere gitmiyorum Burası beni açmıyor, Papacito.
And you're not going anywhere.
- Sen bir yere gitmiyorsun ama.
No, I'm not going anywhere!
- Hayır benim bir yere gittiğim yok!
Well... I'm not going anywhere without wheels.
Pekâlâ araba olmadan ben de bir yere gidemem.
Looks like I'm not going anywhere.
- Yazı. Sanırım hiçbir yere gitmiyorum.
I'm not going anywhere without my molds.
Kalıplarımı almadan hiçbir yere gitmem.
They're not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorlar.
We're not going to put up with fighting on the playground or anywhere else around here.
Okulda ve ya okula.. yakın yerlerde kavga etmek.. yasaktır.
not going to happen 42
not going 34
anywhere 593
anywhere but here 66
anywhere you want to go 16
anywhere you like 27
anywhere you want 39
anywhere else 38
not gonna lie 27
not good enough 209
not going 34
anywhere 593
anywhere but here 66
anywhere you want to go 16
anywhere you like 27
anywhere you want 39
anywhere else 38
not gonna lie 27
not good enough 209
not good at all 44
not good 875
not gonna happen 331
not guilty 381
not gay 29
not god 47
not great 331
not gonna work 17
not gonna do it 17
not good 875
not gonna happen 331
not guilty 381
not gay 29
not god 47
not great 331
not gonna work 17
not gonna do it 17