On the roof translate Turkish
3,390 parallel translation
He's on the roof of the Chatelet Theatre.
Chatelet'in çatısında.
On the roof...
Çatıdan doğru.
you guys go down to 9, mac and i'll take 11, and we'll meet on the roof.
Siz dokuzuncu kata inin Mac ve ben on birinci katı tutarız. Çatıda buluşuruz.
Ben's up on the roof getting a massage, so I thought I'd finally come down and see the fabulous Atlantis Lounge.
Ben, yukarıda çatıda masaj yaptırıyor ve ben de nihayet inanılmaz Atlantis Salonu'nu göreyim diye düşünmüştüm.
Why would she be on the roof?
Neden çatıda olsun ki?
I lost my plane on the roof.
Uçağım çatıda kayboldu.
I did do Fiddler on the Roof, though, in high school.
Çatıdaki Kemancı'yı oynadım lisede ama.
Just the transmitter on the roof.
Verici sadece çatıda.
There's enough C-Four on the roof of this building to vaporize the top three floors.
Bu binanın 3 katını yok edecek kadar C-4 var çatıda.
It's on the roof.
Çatıda.
Are they working on the roof?
Hala çatıda mı çalışıyorlar?
Why are there trees growing on the roof?
Neden ağaçlar çatının üzerinde büyümüş.
♪ Getting down on the roof ♪
* Damda havaya girerek *
Snipers are in position on the roof.
Keskin nişancılar çatıda yerlerinde.
We got surveillance on the roof?
Biz çatıda gözetim var?
Dudes, fireworks on the roof!
Millet, havai fişek gösterisi çatıda.
Come on, fireworks on the roof!
Haydi, çatıda havai fişek gösterisi.
On the roof.
Çatıda.
You know, "Fiddler on the roof," audience or cast?
Bilirsin işte, "Damdaki Kemancı" daki * oyuncular kadar mı yoksa izleyenler kadar mı?
Hardwood floors, recycled glass windows, high-def tv, solar panels on the roof.
Parke zemin, geri dönüşümlü camlar yüksek çözünürlüklü televizyon çatıda güneş panelleri.
I've got M3 teams ready to go, hard cover on the roof... you have no grounds for a tactical response, and you know damn well know it!
M3 ekiplerim çatılarda hazır. Taktik saldırıya iznin olmadığını çok iyi biliyorsun!
He's on the roof!
Çatıda!
- One on the roof, one in a ditch.
- Biri tepede, biri hendekteydi.
Listen guys, there's gonna be snipers on the roof.
Dinleyin beyler, çatıda keskin nişancılar olmalı.
I went looking for her, and when I finally found her, she was on the roof, but she was already on the ledge and j-just... standing there, just sobbing.
Etrafta onu arıyordum, en sonunda çatıda buldum ama çoktan pervaza çıkmıştı ve öylece duruyordu, hıçkırıyordu.
Put a shooter up on the roof with a Barrett.
Otomatik silahlı birisi çatıya yerleşsin.
And then there was this party on the roof of the house where my friend lived.
Arkadaşımın evinin çatısında parti veriyorduk.
Team Orange abseils on the roof of the main building.
Team Orange ana binanın çatısına iniş yapacak.
Solomon's on the roof.
Solomon çatıda.
So, you know, I was just talking to Lloyd, and I was telling him that I think we need a vegetable garden on the roof.
Demin Lloyd'a çatıda bir sebze bahçesine ihtiyacımız olduğunu söyledim.
I was supposed to be asleep, but I crawled out on the roof to watch and lay down in the thatch.
Normalde benim uyumam gerekiyordu ama ben samanlığın arasında izleyebilmek için sürünerek çatıya çıktım.
I know. Hey, you wanna go outside on the roof and smoke?
- Dışarda sigara içelim mi?
You're sleeping all alone on the roof today.
Çatıda yapayalnız mı yatıyorsun?
And the bar's on the roof of the hotel.
Otelin çatı katında bir bar vardı.
I think about the baby, and I just wanna climb up on the roof and throw myself off.
Bebeği düşünüyorum. Ve çatıya çıkıp kendimi aşağı atasım geliyor.
- Come on, get down, off the roof.
- Hadi, in arabanın üstünden.
I'm hoping if a lot of people buy the game I can slap a bow on the top of the roof. And say :
Umuyorum ki bir çok insan oyunu alırsa Çatıya bir fiyonk takarım ve derim ki :
Come on, we're jumping off the roof.
- Hadi, çatıdan atlayalım.
♪ Before the roof caught on fire ♪
İşin temelleri henüz alevlenmeden önce
I'm putting my snipers on the roof.
- Nişancılarımı çatıya çıkaracağım.
What should we do? Too many eyes on us here. Lure him up to the roof, and then beat the stuffing out of him.
Burada çok fazla insan var. onu dışarı çıkar.
We need to get men on that roof without the gunmen hearing a thing and then down the front and back and through the windows.
Saldırganların ruhu duymadan adamlarımızın şu çatıya çıkması gerekiyor. Ve sonra ön ve arka pencerelerden içeri girecekler.
I have to pull them out before the roof crash on top of them.
Çatı, başlarına yıkılmadan önce onları oradan çıkarmalıyım.
Just come on up here so I can push you off the roof.
Yukarı gel de Seni çatıdan aşağıya iteyim.
And I fell asleep on that roof in a lawn chair, with views of the city.
Çatıda sandalyeye yığılıp kendimden geçmiştim.
So, after the egg creams, she didn't take you to the roof of the gym, where it was nice and dark, and she didn't kiss you and get your clothes off, and the lights didn't pop on,
Yani sıcak çikolata içtikten sonra sizi spor salonunun kuytu ve karanlık çatısına çıkarmadı sizi öpüp soymadı, sonra birden ışıklar yanmadı ve futbol takımı orada değildi.
But come on, Malcolm! I have lived in this house under the same roof with Andrew
Hadi ama Malcolm, bu evde Andrew ile aynı çatı altında sağ salim bir biçimde aylarca yaşadım.
You don't know the half of what goes on under its roof!
Bu çatının altında olanların yarısını bilmiyorsunuz!
You don't know the half of what goes on under its roof.
Bu çatının altında olanların yarısını bilmiyorsunuz.
Construction site on the roof.
- Çatıda inşaat var.
Got a hit on our SUV from the roof.
SUV'yi buldum.
on the whole 55
on the tv 16
on the other hand 1607
on the table 116
on the plus side 107
on the 426
on the floor 300
on the way home 32
on the ground 440
on the contrary 1002
on the tv 16
on the other hand 1607
on the table 116
on the plus side 107
on the 426
on the floor 300
on the way home 32
on the ground 440
on the contrary 1002
on the other side 107
on the bench 17
on the right 145
on the beach 77
on the other 48
on the dot 66
on the internet 51
on the house 231
on the surface 75
on the record 70
on the bench 17
on the right 145
on the beach 77
on the other 48
on the dot 66
on the internet 51
on the house 231
on the surface 75
on the record 70
on the one hand 116
on the side 64
on there 23
on the street 102
on the inside 58
on the sidewalk 17
on their own 19
on the back 61
on their way 28
on the phone 192
on the side 64
on there 23
on the street 102
on the inside 58
on the sidewalk 17
on their own 19
on the back 61
on their way 28
on the phone 192