English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / One woman

One woman translate Turkish

4,041 parallel translation
You should see the thing growing on this one woman's ass.
Kadının kıçında büyüyen o şeyi görmeniz lazım.
So far we believe he has spared the one woman that he still has in captivity.
Şu ana kadar elinde sadece bir kadın kurbanı tuttuğunu düşünüyoruz.
Although all of the women in the palace are yours to have, don't you know there is one woman you can't touch?
Saraydaki her kadın sizindir, biri hariç. O kadına asla dokunamazsın.
"It's like hell on earth," said one woman when she fled with her three children for the border.
Sınırdan üç çocuğuyla kaçan bir kadın "Yeryüzünde cehennemi yaşıyoruz" diye söylemde bulundu.
The case of one woman was dropped, and then reopened.
İsveç tecavüz suçlamasından vazgeçti Bir kadının dosyası kapatıldı, daha sonra yeniden açıldı.
Oh, no. How many pictures can one woman have?
Bir kadının kaç resmi olabilir?
One woman's opinion.
Bu kadının fikri de böyle.
- One woman was shot.
- Kadının biri tabancayla vurulmuş.
Am I only worth of one woman? What?
Olaya bu kadının bakması bana müstahak mı nedir?
To do all this for the love of one woman.
Bütün bunları bir tek kadına olan aşkın için yapamazsın.
Only one woman shares my bed, Sheriff.
Ben bir kadın şerifle birlikte yatağı paylaştım.
The assailant went on a shooting spree, killing two and leaving one woman critically injured.
Saldırgan çılgınca etrafa ateş ederek 2 kadını öldürüp, birini ağır yaraladı.
The assailant went on a shooting spree, killing two, and leaving one woman critically injured.
Saldırgan çılgınca etrafa ateş ederek 2 kadını öldürüp, birini ağır yaraladı.
Bank patron, Jim Rogers was here and then he rushed one of the gunmen after they took a woman hostage.
Banka müşterisi Jim Rogers buradaymış soyguncu kadını rehin alınca üstüne saldırmış.
At least one of them saved a woman's life.
En azından bir tanesi bir kadının hayatını kurtardı.
It is a kindness to every other woman at that wedding that you are just one tiny bit less beautiful. Mm-hmm.
Birazcık daha az güzel olman o düğündeki diğer kadınlara bir lütuf.
Liz Lemon, I haven't seen anything in the news about attitudes towards marriage changing forever because of one brave woman. Is everything okay?
Liz Lemon, haberlerde cesur bir kadın sayesinde evlilik hakkındaki düşüncelerin sonsuza kadar değişmesi hakkında bir şey görmedim.
A super expensive period piece starring a middle aged woman. No one's going to want to see it.
Orta yaşlı bir kadının başrol olduğu süper pahalı bir dönem filmi.
It says here Donnelly's girlfriend comes in ripping him a new one about a third woman.
Burada yazana göre Donnelly'nin sevgilisi sözlü tacizden dolayı üçüncü bir kadından bahsetti.
That woman... the one I hate, the one who thinks the world's gotta stop because she's having a baby. Like she's the first one to ever do it.
Hamile kaldığı için tüm dünyanın durması gerektiğini düşünen ve sanki ilk kez kendisi hamile kalmış gibi davranan kadınlar.
Six? Against one old woman.
İhtiyar bir kadına karşı?
Holmes faces one of his deadliest enemies in the shape of love, and it comes in the form of Irene Adler, who's this extraordinary dominatrix, this incredibly daring professional woman who's utterly independent, fiercely smart
Holmes, aşk şeklinde gelen en ölümcül düşmanlarından biriyle yüzleşiyor ve düşman Irene Adler şeklinde ortaya çıkıyor. Olağanüstü bir Dominant Kadın olan bu akıl almaz derecede cesur olan kadın tamamıyla bağımsız, aşırı derece zeki ve oldukça becerikli biri.
Once that woman picks anything, she never lets that one get away.
O kadın birini seçtiği zaman asla peşini bırakmaz.
One imagines a... well, the bosom of a woman and the hindquarters of...
Şöyle bir hayal ettiğinizde... kadının göğüsleriyle poposu...
Tell me, Dr. Jaafari, how a beautiful, intelligent woman, pampered by her husband and her friends, most of whom are Jews, could get up one day and blow herself up in a restaurant and kill 17 people who still had food in their mouths?
Cevap ver, Dr. Caferi. Kocası ve Yahudi arkadaşları tarafından şımartılan güzel ve akıllı bir kadın nasıl oluyor da bir gün kalkıp restoranda kendini patlatıyor ve lokmaları ağızlarında 17 kişiyi öldürebiliyor? !
What I mean is the cheapest woman tends to be the one you pay for.
En az para harcadığın kadın parayla satın aldığın kadındır demek istedim.
but you got one thing that every woman loves.
Ama sende her kadının sevdiği bir şey var.
This one is my kind of woman.
Bu bir kadının benim türüdür.
There has been a rumour for many years that one of the people Salinger arrested and interviewed was a woman by the name of Sylvia.
Yıllardır süregelen bir dedikodu var. Salinger'ın tutukladığı ve yargıladığı kadınlardan birisi Sylvia adında bir kadınmış.
Salinger attended a party one night where he met this captivating, attractive, personable young woman who was 19 years old.
Salinger bir gece partiye gider ve orada aklını başından alan on dokuz yaşında genç bir kadınla tanışır.
Tarzan found the one thing more powerful... than all the energy in the universe... the love of a woman.
Tarzan evrenin tüm enerjilerinin toplamından bile güçlü olan bir şey buldu... bir kadının aşkını.
You gotta do a one-woman show.
Tek kişilik gösteri yapmalısın sen.
I'm the one who won't live to see my daughter grow into a woman who won't be able to protect her from the world.
Kızımın büyüyeceğini görecek kadar yaşamayacak olan benim. Onu dünyadan koruyamayacak olan benim.
Well, then you can go on one with this woman. And then you could tell me all about it.
Öyleyse bu hatunla da çıkabilirsin.
Andrew's wife walked into his studio one day and found, like, 240 paintings of this other woman.
Andrew'un eşi bir gün stüdyoya girdi ve 240 tane diğer kadının resimlerini buldu.
When you're walking with a woman or standing next to one, you wanna put your hand on their lower back, not the ass...
Bir kızla yürürken veya yan yana dururken, elini beline koymaya çalışırsın, götüne değil.
You one of those guys who loses interest in a woman once he realises she can't wear white to her wedding?
Kendi nikahında beyaz giyemeyeceğini öğrendiğinde bir kadına olan ilgini kaybedenlerden misin?
There's one about the lost coin, a woman who was preparing for a wedding and she had to have so many coins, and she lost one.
Son bozuk parayla ilgili bir tane var... Kadın evlilik hazırlığı yapıyormuş. Çok bozuk parası olması gerekiyormuş ama bir tanesini kaybetmiş.
Yeah, and that other one with the woman who was high and her baby crawled out the window.
Evet, biri kadınla esrarı çekti.. onun bebeğini pencerenin dışında emekletti.
You're the one who broke that woman's neck against the wall, right?
Sen şu kadının boynunu duvarda kıran kişisin, değil mi?
no one can understand woman
hiç bir kadın anlayabilir
Oh, she is her own woman, and a good one too, Hastings.
Oh, o kendine özgü bir kadın ve de iyi bir tanesi, Hastings.
There is evidence to suggest, Madame Olivier, that one of the members of the Big Four is a woman, a French woman.
Büyük Dörtlü'nün üyelerinden birinin kadın, bir Fransız bayan olduğuna ilişkin kanıt var, Madam Olivier.
Except this one was piloted by a man who not only expected a woman in disguise, but also had a real bad case of face blindness.
Fakat bu seferkinin kaptanı, sadece kılık değiştirmiş birini bekleyen biri değildi. Aynı zamanda cidden ağır bir yüz körlüğüne sahip biriydi.
Exactly, he made a film about a woman who skinned one!
Kesinlikle, teni çekilen bir kadın hakkında film yaptı!
You're an amazing woman, and I don't want you to waste one ounce of your time waiting for me.
Mükemmel bir kadınsın ve beni bekleyerek bir dakikanı bile harcamanı istemiyorum.
WOMAN : You should have one of these.
Bunlardan biri olmalıdır.
WOMAN : That you were the one.
Eğerbir olduğunu.
And if there's a woman that can work with the Joint Chiefs, she's the one.
Eğer kurmaylarla çalışabilecek bir kadın varsa, o da Durant'dır. Durant olması gereken kişidir.
Must be one hell of a par - ( woman screaming ) ( crash )
Çok büyük bir part...
A little kid, a woman, a girl and a one-legged old man.
Küçük bir çocuk, bir kadın, bir kız ve tek bacaklı bir ihtiyar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]