English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Open that door

Open that door translate Turkish

1,329 parallel translation
I want you to open that door right now.
Kapıyı hemen şu an açmanızı istiyorum.
- Dr Puvogel, are you sure he can't open that door from the inside?
Kapıyı içeriden açamayacağından emin misiniz?
Oh, don't open that door.
Hayır, o kapıyı açma.
Let's open that door.
Kapıyı açalım.
- Would you open that door now, please?
- Şu kapıyı açarmısın, lütfen?
I keep dreaming one day I'll open that door... and there he'll be just the way he was.
Bir gün o kapıyı açacağımı ve eskisi gibi olacağını hayal ediyorum.
So if you go ahead with this, if you open that door you're walking through it alone.
Ve eğer bu olayı gerçekleştirirsen, o kapıyı açarsan tek başına kalacaksın.
You kill him, they'll never open that door.
Onu öldürürsen asla kapıyı açmazlar.
We were friends of Dante's then, but you just have to open that door to travel through time,
Ah, evet O zamanlar Dante ile arkadaştık. Zamanda yolculuk etmek için yalnızca kapıyı açık tutman yeterli aynen bir peri masalı gibi.
All right. If Max is right, why don't you go and open that door?
Pekala, eğer Max haklı ise, niye gidip de o kapıyı açmıyor?
Trust me, you open that door, and these students will eat you alive.
Güven bana buna bir kez izin verirsen bu öğrenciler seni canlı canlı yer.
Could you open that door, please?
Kapıyı açar mısınız?
Think you can open that door?
Kapıyı açabilir misin?
You must open that door.
Kapıyı açmalısın.
You open that door and we lose this bet and I am not gonna lose!
Annesini nasıl razı getirdin?
Soon as they open that door, it's all over.
O kapıyı açtıkları anda her şey bitecek.
Now, we can't open that door for you.
Kapıyı sizin için açamayız.
Are you ready to open that door, Mr. DoIeman?
Bu kapıyı açmaya hazır mısınız, Bay Doleman?
Open that door, for Christ's sake!
Açın şu kapıyı haydi!
You have 30 seconds to open that door.
Kapıyı açmak için 30 saniyeniz var.
No, I must have missed that. I'll open the door.
Hayır, bunu umutmuş olmalıyım, hemen açıyorum.
Leave the front door open a little bit... and put that key right there.
- Ön kapıyı biraz aralık bırak. Anahtarı da tam şuraya koy.
First of all, we have to get that door open
Önce şu kapıyı açmamız lazım.
While I find that fascinating, Data, we really need that door open!
Data, bunu çok enteresan bulsam da o kapıyı gerçekten açmamız gerek.
Then last week... a door that had always been shut swung wide open.
Fakat geçen hafta sonsuza kadar kapalı olan kapı sonuna kadar açıldı.
And the question is, when you go to your refrigerator in your home, and you open the door, and you see a bottle of beer, do you take that bottle of beer, and pour it into a glass and drink it, or do you drink it from the bottle?
Ve sorum şu... evde buzdolabına gidiyorsun... ve kapısını açıyorsun ve buzdolabında bir şişe bira görüyorsun... birayı alıp... bardağa koyup mu içersin... yoksa birayı şişeden mi içersin?
You turn me down, and that just leaves the door open for him to come walking back into your life, don't it?
Bana kapıları açtınız ama içeri girmeme izin vermediniz.
And the door will be open. - Don't worry about that.
Size kapıyı açacaklar.
A door that will open one day to a wide wide desert.
Bir gün geniş bir çöle açılacak bir kapının ardında.
That door is open.
- Kapı açık.
Get that hangar door open.
Şu hangar kapağını aç.
And I do expect to see that engine part before I open the door.
Ben de kapıyı açmadan önce motor parçasını görmeyi bekliyorum.
All right, first off, when she is up here, that door stays open.
Öncelikle, o buraya geldiğinde bu kapı açık kalacak.
Just want you guys to know that my door's always open.
Bilmenizi isterim ki kapım size daima açıktır.
So the door's open, that's all I'm saying.
Kapım her zaman açık.
- You always leave your door open like that?
- Kapını hep böyle açık mı bırakıyorsun?
Only the One can open the door and only during that window can the door be opened.
Kapıyı sadece Seçilmiş açabilir ve kapı sadece o pencere sırasında açılabilir.
It has long been their belief... that a whistle pitched at the precise resonant frequency of a metal lock... will vibrate the levers in such a way that the door will simply swing open.
Çok uzun zamandır... doğru frekansta çalınan bir ışlığın çınlamasıyla metal kilitlerin... sürgülerinin titreşeceğine ve kapının açılacağına inanıyorlar.
If I slide this door open... at the same time that you slide that door open... we can jump out while the dog hops in. - OK? - OK.
Ben bu kapıyı açarsam, sen de aynı anda o kapıyı açarsan biz bu taraftan çıkarken köpek de öbür taraftan içeri atlar.
Get that door open.
Kapıyı açın.
♫ I'll open up that door ♫
# Bu kapıyı açacağım #
If I know that in this hotel room they have food every day, and I'm knocking on the door every day to eat, and they open the door, Iet me see the party, let me see them throwing salami all over, I mean, just throwing food around, but they're telling me there's no food.
Eğer bu otel odasında her gün yemek olduğunu biliyorsam ve her gün yemek için kapıyı çalıyorsam ve bana kapıyı açıp içerideki ziyafeti gösteriyorlarsa, etrafa salam saçışlarını gösteriyorlarsa, yani yiyecekleri ziyan ediyorlar, ama bana yiyecek yok diyorlarsa...
Great house that now surrounds us... open your door.
Bizi çevreleyen büyük ev... aç kapını.
The door that I know will never open... I won't knock on it eternally.
Asla açılmayacağını bildiğim kapıları ilelebet çalmayacağım bundan böyle.
Open the door that I come in.
Kapıyı aç, içeri gireyim.
Delko, that door over there is open!
Delko, oradaki kapı açık!
- Yes, our floor. The way it works is that anyone who wants to be... a part of the party will just leave their door open... so people can just wander in and out.
Partinin bir parçası olmak isteyen insanlar kapılarını açık bırakacakmış.
We're the open-door room. That's it.
Beni kapıyı açmaya zorladın zaten.
They open the door that most people keep locked.
Çoğu kişinin kilitli tuttuğu kapıları açıyor.
Anyway, when you went to go to the pool that Sunday, you left the door open, and, uh, well... that's how we lost Rocky III. Yes.
Evet.
But... if you walk out that door... it'll never be open to you again.
Ama eğer o kapıdan çıkarsan bir daha sana asla açılmayacaktır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]