Relax a bit translate Turkish
188 parallel translation
Relax a bit.
Biraz rahatla.
I want to relax a bit, with you by my side.
Biraz dinlenmek istiyorum sen yanımda olunca.
You should relax a bit.
Evet, biraz oluruna bırakmalısınız.
Let's relax a bit.
Biraz dinlenelim.
Then mother can relax a bit.
Sana yardım eder anne.
Sit and relax a bit.
Otur ve biraz rahatla.
Can I just relax a bit here?
Peki, burada biraz dinlenebilir miyim?
Come on, we'll smoke a joint and relax a bit, all right?
Hadi, esrar içiçez ve biraz rahatlıcaz, tamam?
Come on, let's have a drink and relax a bit.
Haydi, biraz içelim ve rahatlayalım.
Paul needs to relax a bit. In your own time then.
Paul'ün biraz sakinleşmeye ihtiyacı var.
You gotta relax a bit man, you gotta take it easy.
Bunu sakin karsilaman gerek.
But you relax a bit.
Ama biraz rahatlamalısın.
Why don't you try to relax a bit?
Neden biraz rahatlamayı denemiyorsun?
I just thought it'd help us relax a bit, that's all.
Sadece bir parça rahatlamamıza yardımcı olacağını düşündüm, hepsi bu.
You should relax a bit
Biraz rahatlamalısın.
Tell him to relax a bit.
Ona biraz rahatlamasını söyle.
Now, Colonel, relax just a bit.
Biraz rahatlayın Albay.
Why not relax the reins a bit?
Neden dizginleri biraz salmıyoruz?
Could you relax that margin a little bit for me?
Bu payı benim için biraz esnetebilir misiniz?
You'd be smart to relax a little bit, while we wait for Mr. Folgen to return.
Bay Folgen'ın dönüşünü beklerken biraz dinlenmen iyi olur.
Now, relax. It won't hurt a bit.
Şimdi rahat ol hiç canın acımayacak.
Well, you just... Just relax a little bit.
Ama biraz sakin ol.
All right, maybe it will relax me a bit.
Pekâlâ, belki biraz rahatlatıcı olabilir.
You know where writers can come and relax, enjoy a bit of solitude.
Yazarların gelip rahatlayacağı, kafasını dinleyeceği bir yer diyelim.
Relax a little bit. This is not the UN.
Burası B.M. değil.
Can we stay here, have a drink and relax a little bit? Huh?
Burda kalıp bir içki içip birazcık rahatlayalım mı?
Why don't you try and relax a little bit?
Dene ve rahatla biraz.
I think she could relax a little bit.
Huzura kavuşturmak gerekiyor onu.
Well, you two can relax a little bit. We're gonna find her.
İkiniz biraz rahatlayabilirsiniz onu bulacağız.
- Relax! I just want a little bit.
- Sadece biraz rahatlamak istiyorum.
You should learn how to relax a little bit.
Ama biraz rahat davranmayı öğrenmen lazım.
Well, he said that, you know it helps his patients relax a little bit.
Dedi ki hastalarının rahatlamasını sağlıyormuş.
- You can relax a little bit.
Uzanıp biraz dinlenebilirsin. Sen git.
And I'd like to take you out and see you relax a little bit.
Ve seni dışarı çıkarıp biraz rahatladığını görmek isterim.
Now I think I'm entitled to relax and enjoy my life a little bit.
Şimdi artık ben de rahat bir hayatı hak ediyorum öyle değil mi?
Let's just say that you're of an age, you ought to start to relax a little bit.
Şöyle söyleyeyim, öyle bir yaşa geldin ki artık bir parça dinlenmen lazım.
I figure since you're here, it might be nice to relax into the place a bit.
Bence, burada kaldığınız süre içinde, biraz iyi vakit geçirebilirsiniz.
- Come on, we'll relax a bit.
- Ya gel bir kafamızı dağıtırız ya.
Should relax those eyes a bit.
O gözlerinin de biraz rahatlaması lazım.
Do that, or try to relax a little bit.
Ya öyle yap ya da biraz sakinleşmeye çalış.
Just relax here a little bit.
Tamam, sakin olalım.
- I've been saving lives all day, Honey, I want to sit down a relax a little bit, okay?
- Bütün gün hayat kurtarıp duruyorum, tatlım.
Well, we can relax for a bit.
Biraz sakin olabiliriz.
You need to relax a little bit because nobody's been arrested.
Sakin ol. Kimse tutuklanmadı.
Let's relax for a little bit.
Bir parça rahatlamaya bak.
To relax you a bit during procedure.
İşlem sırasında seni rahatlatmak için.
Hey, would you relax a little bit?
Biraz sakin olur musun?
Not even a little bit, so, you know, relax.
O kadar heyecanlı bir iş değil. - Rahat ol.
If you'd just relax a little bit things would come to you.
Eğer biraz rahatlarsan istediklerin sana gelir.
You gotta learn to relax a little bit.
Biraz sakin olmayı öğren.
Honey, I know you want the perfect day, but you need to relax a little bit and breathe.
Tatlım, biliyorum mükemmel bir gün olmasını istiyorsun ama biraz rahatlayıp nefes alman gerek.
a bitch 33
a bit more 98
a bit 477
a bit of both 20
a bit of everything 17
a bit higher 16
bite 112
bitch 4385
bitches 565
bitte 52
a bit more 98
a bit 477
a bit of both 20
a bit of everything 17
a bit higher 16
bite 112
bitch 4385
bitches 565
bitte 52
bite your tongue 31
biting 27
bite it 35
bite down 19
bite to eat 23
bits and pieces 23
bit of both 19
bit by bit 55
bit of advice 17
bit of that 19
biting 27
bite it 35
bite down 19
bite to eat 23
bits and pieces 23
bit of both 19
bit by bit 55
bit of advice 17
bit of that 19