English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Rock and roll

Rock and roll translate Turkish

1,277 parallel translation
Rock and roll!
Rock'n Roll Partiiii!
Doughy likes to rock and roll, a hot dog makes him lose control.
Dowey ise Rock'n Roll'dan hoşlanır, hotdog ile de kendinden geçer
Let's rock and roll.
Rock'n Roll yapalım.
Let's rock and roll.
Haydi rock'n roll yapalım.
"Let's rock and roll."
"Haydi rock'n roll yapalım" mı?
Rock and roll!
Rock and roll!
- # We built this city on rock and roll # - [Booing]
Bu kenti Rock'n'roll! üzerine kurduk!
# Rock and roll #
Rock'n'roll.
One that will rock and roll your senses.
Bu devrim duyularınızı kaynatacak.
Dig just needs a little music. Rock and roll, baby!
Dig biraz müzik, rock and roll, ister.
Rock and roll.
Hadi hadi... canlı.
Cut out all that fear and anxiety stuff and just rock and roll.
Tüm korku ve kaygı şamatasını kesip at, sadece gevşe ve salın.
Rock and roll!
İşte oluyor!
I don't wanna talk about betrayal, I don't wanna talk about my lawsuit against a certain rock and roll "icon,"
ihanet hakkında konuşmak istemiyorum, mahkemeler hakkında konuşmak istemiyorum, rock'n roll "ikon" u ile,
One day, in the late mid-80s... I was in my early late 20s,
bir gün, 80lerin ortalarının sonunda... ben yirmili yaşlarımdaydım henüz üniversiteden, rock and roll'da agresif alman felsefesinin etkileri konusunda
I had just been dismissed from university after delivering a brilliant lecture on the aggressive influence of German philosophy on rock and roll, entitled, "You, Kant, Always Get What You Want."
"her zaman istediğini alamazsın." başlıklı zekice bir çalışma, yapıp çıkarıldığımda..
Oh, the thrill of control Like the rush of rock and roll It's the sweetest taste I've known
Oh, kontrol edebilme hissi rock and roll heyecanı gibi bildiğim en tatlı tattı.
Your rock and roll
rock roll'unuz
All right, ladies. Are we ready to rock and roll? [Guns cocking]
Bayanlar, hazır mısınız?
Rock and roll!
Uçuyoruz!
So this is what's become of rock and roll?
Rock and roll'un son durumu bu mu?
So you're sex, drugs and rock'n roll together?
Öyleyse seks, uyuşturucu ve rock and roll'un birleşimi misiniz?
At first we wanted to call it Twist and Burn - little too obvious so we settled on Rock and Roll.
Önceleri, adını "Twist Burn" koymak istedik - biraz fazla aleniydi biz de "Rock Roll" da karar kıldık.
Very rock and roll.
Çok karişti.
And we was playing that rock and roll After school for you know who
And we was playing that rock and roll After school for you know who
It's the Rock and Roll Hall of Fame Induction.
Rock'n Roll Şöhretler Kulübü'nün tanıtımı bu.
Rock and roll!
Yaşasın!
Third prize is a rock and roll record.
Üçüncülük ödülü bir rock kasedi.
This is Jerry Thunder... Comin'your way on The Sound... where we are enjoying lots of sex, drugs and rock and roll.
Ben, Jerry Thunder seks, ot ve RockRoll ile keyfimize baktığımız sesiyle size ulaşan kişi.
- Sex, blood and rock and roll.
- Seks, kan ve rock'n'roll.
Let's rock and roll.
- Haydi dans edelim.
Let's rock and roll. This Gordon guy's going to need to be quarantined for about a year.
Gordon denen adam bir yıl boyunca karantina altına alınacak.
And rock'n'roll?
Ve Rock'n'Roll?
If we hadn't had the squats - A, for a place to live, and B, we could set up a rock'n'roll group and practise in them.
İzinsiz oturduğumuz bir daire bile yoktu. Yani bir, oturacak bir evimiz ve iki, bir rock'n roll grubu kurup, çalışacağımız bir yer yoktu.
There's a rule of rock'n'roll and it says
Bateri çalmaya başladığım ilk andan beri tek istediğim bu oldu. Rock'n Roll'da bir kural vardır.
And Mikey expanded the range of music from rock'n'roll to what he had to offer Which was genuine Jamaican dub.
Ve Mikey, müzik yelpazesini rock roll'dan...
See, school's doing this kinda rock'n'roll version of Romeo and Juliet, and, well...
Okulda Romeo ve Juliet'in rock n roll versiyonunu yapıyorlar ve...
You think it's all sex, drugs and rock'n'roll?
Her şey seks, uyuşturucu ve Rock'N Roll mu?
It was before you boys and that rock'n'roll music corrupted me, man.
Bu, siz ve şu Rock'N Roll beni yoldan çıkartmadan önceydi.
The vacuous, empty world of sex and drugs and rock'n'roll is not the message I want to send out.
Rock'N Roll'un seks ve uyuşturucu dolu boş hayatı vermek istediğim mesaja uymuyor.
And that is the essence of rock'n'roll.
Rock'N Roll'un özü budur.
This is Butane. All clear and ready to rock'n'roll.
Radyoda güzel bir Rock'n Roll var.
- Clear and ready to rock'n'roll!
Radyoda güzel bir Rock'n Roll var.
- 40 years ago a rock-and-roll revolution was launched in this town.
40 sene önce bu şehirde bir rock devrimi patladı.
Each treatment hit him as a blinding white light and therein lies his genius. To embrace his own psychic carnage and create some of the greatest rock'n'roll the world has ever heard.
Her şok, kör eden beyaz bir ışık gibi ona vururken yeteneği sayesinde ruhsal kıyımı kucaklıyor ve dünyanın en iyi rock'n'roll'cularından biri ortaya çıkıyordu.
The greatest rock-and-roll singer, and I'm the world's greatest boxer.
En büyük rock-and-roll şarkıcısı, Ve ben de dünyanın en iyi boksörüyüm.
And to whom I taught everything he knows, and has apparently forgotten, about rock roll!
Busch Stadyumunda komşum olan, bildiği herşeyi benim öğrettiğim, ve rock roll'u unutan, Tommy Gnosis!
And you're spinning Like a 45 Ballerina
ve hızla dönüyorsun bir 45'lik gibi bir balerin gibi rock roll dansçısı gibi... işte Patti'ye giden ve Tina ve Yoko
- Winter's got him on rock-and-roll detail.
Winter ona taş taşıtıyor.
It's a leather jacket and a typewriter... which you could have used when you became... a globe-trotting rock-and-roll journalist.
Deri bir ceket ve bir de daktilo ki bunlar Rock müzik gruplarıyla yapacağın yolcukluklarda gazeteci olmanı sağlardı.
I rock... and roll...
Ben tüm günboyunca rock'n roll...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]