English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Seriously now

Seriously now translate Turkish

616 parallel translation
You'll take it more seriously now?
Artık beni daha mı ciddiye alacaksın?
Speaking seriously now, one thing can't be denied...
Şimdi ciddi konuşursak, Bir şeyi inkâr edemeyiz...
- Seriously now.
- Gerçekten mi?
Seriously now, ladies and gentlemen, we have for you one of the most unique acts in the world today.
Şimdi ciddi olalım bayanlar, baylar. Sizlere günümüz dünyasının en eşsiz numaralarından birini sunacağız.
"'Surely you don't really mean, really and seriously now...
"'Yani gerçekten kastettiğiniz, bu zararları ve tazminatı...
Are you seriously talking about pie right now?
Şu anda pastalardan bahsetmek mi istiyorsun?
Seriously, I wish Lucy would go out and get some fun now and again.
Keşke Lucy ara sıra çıkıp biraz eğlense.
Now, seriously, Mr. Bennet, you must go and see Mr. Bingley!
Çok ciddiyim, Bay Bennet, bir an önce Bay Bingley'i ziyaret etmelisiniz!
Now, what is it you wish to say to me seriously?
Bana bahsetmek istediğin ciddi şey ne?
- Now let's get seriously to work.
- Haydi ciddi bir şeyler yapalım.
NOW, SERIOUSLY, WHAT I WANT TO SAY TO YOU IS THIS, THAT IT WAS YOU FELLAS- - YOU AND YOUR FAMILIES- - THAT REALLY PUT THIS THING OVER.
Şimdi, cidden, bunun hakkında sizlere ne demek istiyeceğimi bu sizin dostlarınız, siz ve sizin ailerinizdi bunu açıkça ifade ediyorum.
But, now, seriously, Dr, Manning,
Ciddi olalım Dr. Manning.
But now that I see you, I want to plunge right in and speak to you seriously.
Ama seni gördükten sonra, direk konuya girmeye ve seninle ciddi olarak konuşmaya karar verdim.
Now, Doctor... seriously.
Doktor... cidden...
Now, now, Scottie, Lee Kwan is 80 years old. A beautiful example of the survival of the unfit but don't tell me I have to take him seriously as an immortal soul.
Scottie, artık Lee Kwan, 80 yaşında biri olarak... pili bitmiş birinin hayatta kalmasına güzel bir örnek oluşturuyor... ama tutup da bana, onu ölümsüz bir ruh olarak kabul etmem gerektiğini söyleme.
He's been seriously hurt, and I'm sure now that you know, you'll wanna stop it.
Ciddi şekilde yaralandı, ve şimdi şuna eminim ki onu durdurmalısın.
Now don't tell me that you're taking all this seriously.
Bu işi ciddiye aldığını söylemeyeceksin, değil mi?
Now, do you seriously expect me to sacrifice all of that for a-a- - A field worker, who walks in here and tells me that he's a doctor? !
Bütün bunları biri... tarlada ırgatlık yapan biri buraya gelip doktor olduğunu söyledi diye feda edeceğime gerçekten inanıyor musun?
Now, Jenny, I want you to think very seriously about what you've seen, not what you've heard.
Şimdi Jenny duyduklarını değil gördüklerini anlat.
Now, really, seriously... isn`t this really a case of conning a lot of lonely people?
Şimdi, biraz ciddi olalım..... bu yalnızlık çeken insanların uydurduğu bir saçmalık değil mi?
Wait, wait. You don't seriously expect me to tell you anything now?
Cidden size birşey söylememi beklemiyorsunuz, değil mi?
The Leader of Yoshiwara is now seriously on the move.
Yoshiwara'nın lideri şimdi gerçekten harekete geçti.
Well, seriously... what I meant was that... since we do care for each other so much... and since we should really consider ourselves as adults now...
Şaka bir yana... demek istediğim şuydu... birbirimizi bu kadar sevdiğimize göre... ve artık kendimizi yetişkin olarak görmemiz gerektiği için...
Gentlemen, it's now quite apparent That the enemy are not only fighting this war on the cheap But they're also not taking it seriously.
Beyler, belli ki düşman sadece ucuz savaşmıyor aynı zamanda savaşı ciddiye de almıyor.
Seriously, I have to admit I don't know what's going on right now.
Şu an neler olup bittiğini bilmediğimi itiraf etmeliyim.
Now let's stop playing and talk a little seriously.
Oyunu bırakıp biraz ciddi konuşalım.
If we believe, if more than beginning we were treated seriously this phenomenon... leaving emotions aside now did to get here.
Eğer dinleseydik, eğer bu fenomene, duygularımızı katmadan, mantıklı şekilde yaklaşsaydık, bu aşamaya gelmezdik! ...
Now, Mr. Harker, come. We must talk seriously.
Şimdi Bay Harker sizinle ciddi meseleleri konuşalım.
Now many people lie dead or seriously injured beneath it.
Şu an çok daha fazla sayıda insan ölmüş veya yaralanmış durumda.
Then from now onwards you have to seriously protect her
O zaman onu derhal... ciddi bir şekilde korumamız gerek
Now that this is settled, I'd thought seriously of going back to India.
Bu konu hallolduğuna göre, Hindistan'a dönmeyi düşünüyorum.
Now, let's go and train seriously!
Artık gidip rahatça çalışalım!
So, now, we must set ourselves very seriously to finding this gentleman, and to ascertaining what part he had to play in this little mystery.
Öyleyse şimdi, kendimizi ciddi olarak bu centilmeni bulmaya ve bu küçük gizemde nasıl bir rol oynadığını bulmaya odaklamalıyız.
michael, now, you know how seriously Devon takes the annual Christmas banquet.
Michael, Devon'ın geleneksel Noel ziyafetini ne kadar ciddiye aldığını biliyorsun.
The few times we talk now, I can't take you seriously.
Şimdiki gibi konuştuğumuz anlarda, seni ciddiye almıyorum.
But seriously, I would like to thank right now...
Ama tüm ciddiyetimle Bay Cannata ve Doss'a..
Yeah, now, seriously, Richard...
Bak şimdi, Richard, cidden...
Now there's a receptionist who takes her job seriously.
İşte işini ciddiye alan bir resepsiyoncu.
2 police officers were seriously injured 3 suspects are wanted now
2 polis memuru ağır yaralandı Polis 3 şüphelinin peşinde
Now I may have seriously altered history.
Şimdi tarihi ciddi olarak değiştirdim işte.
Now women treat men like children because they can't take them seriously, but men like my father and grandfather women took very seriously.
Artık kadınlar, erkekleri çocuklar gibi ciddiye almıyorlar. Ama babam ve dedem gibi adamlar kadınları çok ciddiye alırlardı.
If we don't support her now, it could seriously set her back.
Onu şu anda desteklemezsek durumu çok ciddi şekilde bozulur.
She'd be better at selling'newspapers than gettin you work. Seriously, now what do you want...
Seni çalıştıracağına, gazete satsa daha iyi eder.
Can we seriously believe that now, with the future of the Empire in the balance, they are content to stand by and watch?
İmparatorluğun geleceği dengedeyken, olup bitenleri sadece oturup seyredeceklerine gerçekten inanalım mı?
Now, let's talk seriously for a moment.
Şimdi biraz da ciddi konulardan konuşalım.
Seriously, Kel, now, what are you doing outside?
Cidden Kell, dışarıda ne işin var?
And if we women don't show here and now that we're willing to fight and die, then our enemy will never take us seriously.
Ve eğer biz kadınlar bunu şimdi gösteremezsek... savaşarak ölmek istediğimizi... düşmanımız bizi bir daha asla ciddiye almaz.
Now I'd like to speak to you seriously for a moment.
Şimdi sizinle ciddi bir şey konuşmak istiyorum. Evet.
If you're not gonna take this seriously, perhaps we should disband the club now... before feelings get hurt.
Bunu ciddiye almayacaksan, kimse zarar görmeden... klubü belkide sonlandırmalıyız.
You seriously damaged my father's career... you insult me with that good-cop bad-cop routine... and now you have the gall to ask me if I still want to go on vacation.
Babamın kariyerine ciddi bir şekilde yara verdin,... beni de iyi polis-kötü polis oyunu ile aşağıladın ve hâlâ bana tatile çıkıyor muyuz diye soracak kadar küstâhsın.
But now I need you to listen carefully and take what I say very seriously.
Fakat simdi, beni dikkatle dinlemelisin ve söyleyeceklerimi çok ciddiye almalisin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]