Should have known translate Turkish
1,704 parallel translation
I should have known you'd stop at nothing to get ahead.
İlerlemek için gözünün hiç bir şeyi görmeyeceğini bilmeliydim.
I should have known you were Clark's cousin from all the primary colors.
Kıyafetlerinin rengine bakılırsa, Clark'ın kuzeni olduğuna eminim.
I should have known he was too jolly to be a messiah.
Onun mesih olmak için fazla neşeli olduğunu daha önce düşünebilmeliydim.
Mommy issues. Should have known.
Annelik sorunları.
I should have known.
Bilmeliydim.
Should have known then something was brewing.
Bir şeylerin ters olduğunu o zaman anlamalıydım.
I should have known.
Bilmem gerekirdi.
Squeaky boots, I should have known.
Gıcırtılı botlar, bilmeliydim.
I should have known.
Bunu bilmem gerekirdi.
I should have known better.
Bunun yapmamam gerektiğini bilmeliydim.
I should have known better than to trust anyone in this family.
Aileden kimseye güvenilmeyeceğini bilmeliydim.
you knew. and you know me. and you should have known i didn't want to know!
Sen biliyordun ve beni de tanıyorsun ve bilmek istemediğimi bilmeliydin.
I should have known earlier that your one of them.
Evet öyle, onlardan biri olduğunu önceden anlamalıydım.
I should have known that, under this all, these past years you've been building new hate for me, piece by piece.
Geçen bunca sene boyunca, içinde bana karşı yavaş yavaş bir çeşit nefret büyüttüğünü bilmeliydim.
I should have known.
Anlamalıydım.
I should have known that you are like the rest, you I hoped not, but you're a woman, a useless, unnecessary cunt.
Fakat siz işe yaramaz, gereksiz pislik bir kadınsınız.
Oh, I should have known!
Bunu bilmeliydim!
I should have known you were right.
iyi olduğundan emin olmalıyım.
You don't think that's something that I should have known about?
Sence benim bunu bilmem gerekmiyor muydu?
I should have known you'd be a traitor.
Bir hain olduğunu sanabilirim.
They should have known that didn't smell right.
Sayın vali? Beni de bağışladığınız için teşekkür ederim.
You should have known what was coming for you!
Başına gelecekleri tahmin etmeliydin!
- You should have known better!
- Doğruyu sen bilmeliydin!
I should have known that.
Bunu bilmeliydim.
Should have known.
Tahmin etmeliydim.
I should have known sooner or later the bastard would walk out on me.
Er geç o alçağın terk edeceğini bilmeliydim.
I also should have known that you wouldn't call me back.
Senin geri aramayacağını da bilmeliydim.
- I should have known better.
- Daha iyi tanımalıydım.
Well, I should have known you, Miss Price.
Ben sizi tanırdım Bayan Price. Bağlayabilir miyim?
I should have known about it, but I didn't.
Bilmem gerekirdi, ama bilmiyordum.
Yeah, but I'm the one who should have known better.
Evet ama daha iyi bilmesi gereken bendim.
- I should have known better.
- Daha iyisini yapmalıydım.
I should have known it was you as soon as I saw you.
Sen olduğunu görür görmez anlamalıydım.
No, no one close to you should have known about this.
Hayır, size yakın olan kimse bunu bilmiyordu.
I should have known.
Tahmin etmeliydim.
I should have known better than to deal with low-level West Coast hood.
Batı Kıyısı'nın aşağılık tipleriyle işe girmemeliydim hiç.
My friend- - I should have known.
Arkadaşım... bilmeliydim.
I should have known you'd never be able to resist her.
Ona karşı gelemeyeceğini daha önceden bilmeliydim.
I should have known this was going to be a problem when I decided to mentor a woman.
Bir kadına akıI hocalığı yaptığımda bunun sorun yaratacağını düşünmeliydim.
I should have known you wouldn't have the sack.
Cesaretin olmadigini bilmeliydim.
I should have known that you would betray me.
Bana ihanet edeceğini tahmin etmeliydim.
My uncle insisted monsters were real, and he should have known because he was one.
Justin amcam ise ısrarla kendi canavarlarımız dışında bildiği bir canavar daha olduğunu söylerdi ; çünkü o da onlardan biriydi.
I should have known you would take their side.
Onların tarafına geçeceğini bilmeliydim.
I guess I should have known, huh?
Sanırım bilmeliydim.
I should have known better.
Olmadığını farketmeliydim.
I know we've only known each other for 6 months, but I should have told you this 5 months 29 days ago.
Biliyorum ki biz sadece 6 aydır birbirimizi tanıyoruz, Ama bunu, sana 5 ay 29 gün önce söylemeliydim.
I should never have known you!
Sizi asla tanıyamazdım!
Should have known you'd be taken.
Kapıldığını bilmem gerekirdi.
When Louisa asked him what he thought of you the other night he said you were so altered, he should not have known you again.
Geçen akşam Louisa senin hakkında ne düşündüğünü sorduğunda çok değişmiş olduğunu ve seni tanıyamadığını söyledi.
I should have known.
Akıl etmeliydim.
I should have known better.
Böyle olacağını bilmeliydim.
should have 18
known 107
known what 18
known associates 21
known fact 28
known as 31
should 158
shoulder 84
shoulders 41
shoulda 16
known 107
known what 18
known associates 21
known fact 28
known as 31
should 158
shoulder 84
shoulders 41
shoulda 16
shouldn't 30
shouldn't take long 23
should i be worried 118
shoulder arms 17
should i come back 18
shoulder to shoulder 24
shouldn't it 27
shouldn't we 66
should we 197
shouldn't you be in bed 20
shouldn't take long 23
should i be worried 118
shoulder arms 17
should i come back 18
shoulder to shoulder 24
shouldn't it 27
shouldn't we 66
should we 197
shouldn't you be in bed 20