Something's not right here translate Turkish
154 parallel translation
There's something not right here, Frank.
Burada doğru olmayan bir şey var, Frank.
! Something's not right here.
Burada bir şeyler yolunda değil.
- Something's not right here.
Şüpheli. Sessiz ol!
- Something's not right here.
Burada bir şeyler doğru değil.
There's something not right here.
Burada bir tuhaflık var.
All right, the thought has crossed my mind, if something should happen, I'll go along with it, but if it doesn't, it's no thing to me, because that's not what I'm out here for.
Pekala, bişeyler olduğunda, kafamdan bişeyler geçerse, Onunla birlikte gideceğim, ama o olmazsa, benim için ifadesi olmaz, çünkü o yok ve ben burda yaşıyorum.
Something's not right here.
Burada bir terslik var.
Yeah... something's not right here.
Evet... bir şeyler yanlış gibi.
Something's not right here.
Burada bir yanlış var.
Something's not right here.
Burada ters bir şey var.
Jess, here's the deal. Something tells me I'm not going to find who I'm looking for down here, right?
Jessie, aradığım şeyi aşağıda bulamayacağımı biliyorum.
Something's not right here, Salmoneus.
Bir şeyler yolunda değil, Salmoneus.
Something's not right here.
Burada doğru olmayan bir şeyler var.
Something's not right here.
Bir yalnışlık var.
You've got to admit, there's something not right here.
Kabul et ama tuhaf olan bir şeyler var.
Something's not right here.
Olmuyor çocuklar. Biraz dinlenin.
Something's not right here, man.
Burada doğru olmayan bir şeyler var, dostum.
My instincts keep telling me something's not right here.
İçgüdülerim bu hikayede bazı şeylerin açık olmadığını söylüyor bana.
Something's not quite right here.
Burada yolunda gitmeyen bir şeyler var.
Something's not right here.
Bunda doğru olmayan bir şey var.
Wait a second. Something's not right here.
Burada doğru olmayan bir şeyler var.
Something's not right here.
Burada doğru gitmeyen bir şeyler var.
Something's just not right here.
Burada bazı şeyler doğru gitmiyor.
Something's not right here.
Burada yolunda olmayan birşey var.
Something's not right here.
Burda bir terslik var.
There's something not right here.
Burada doğru olmayan bir şeyler var.
Sara, if you hadn't noticed, something's not quite right here.
Sara, farkındaysan burada yanlış olan birşeyler var.
Something's not right here, Kaiba, and you know it.
Burada doğru olmayan bir şey var.
I got strange feeling. Something's not right here.
İçimde, burada bir şeylerin ters gittiğine dair garip bir his var.
Something's not right here.
Bir yanlışlık var.
Something's not right here.
Bir şeyler ters gidiyor.
in Northern California you begin to believe something's not smelling right here.
başka bir şirketin yapması ; insanları başka sebepler aramaya itiyor.
Your not wanting to dose, it's proving something to me right here.
Denemek istememen bana bir şey ispatlıyor.
Something's just not right here.
Burada ters giden bir şeyler var.
in Northern California you begin to believe something's not smelling right here.
... başka bir şirketin yapması ; ... insanları başka sebepler aramaya itiyor.
Something's not right here.
Burada ters giden bir şeyler var.
Something's not right here.
Burada bir şeyler ters gidiyor.
Something's not right here.
Burada doğru olmayan bir şey var.
Until something happens. He's not gonna come out with us right here.
Biz burada dururken buraya gelmeyecek.
Something's not right here.
Burada birşeyler olmuş.
There's something not right here, Alex.
Burada yolunda gitmeyen bir şeyler var Alex.
There's something not right up here.
Burada bir terslik var.
Something's not right here.
Şey burada değil.
Enough that I can tell something's not right here.
Burada ters bir şeyler olduğunu söyleyebilecek kadarını.
Okay, something's not right here.
Mary Tyler Moore bu dergide tam bir fahişe gibi.
Maybe we did but something's not right here.
Etmiş olabiliriz, fakat doğru olmayan bir şey var.
Something's not right here.
Burada yanlış bir şey var.
Harry, something's not right here. Harry.
Harry, burada yanlış bir şey var.
Something's not right here.
Bazı şeyler doğru değil.
Here, something is not right.
Yanlış bir şey var.
- Something's not quite right here.
Burada birşey tam doğru değil.
something's not right 271
right here 3759
something went wrong 81
something 1990
sometimes 3655
sometime 130
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something like that 1529
right here 3759
something went wrong 81
something 1990
sometimes 3655
sometime 130
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something like that 1529
something on your mind 83
something special 67
something bad happens 16
something's wrong 881
something is wrong 141
something's wrong here 34
something wrong 855
something's coming 64
something bad 90
something's bothering you 28
something special 67
something bad happens 16
something's wrong 881
something is wrong 141
something's wrong here 34
something wrong 855
something's coming 64
something bad 90
something's bothering you 28