English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sweet man

Sweet man translate Turkish

581 parallel translation
Hm. "Till she heard a sweet man say he'd come with her partway. So she kissed him, she smiled, and she cried."
Tatlı bir adam her zaman yanında olacağını söylediğinde onu öptü, gülümsedi ve ağladı.
My sweet man, I love him so
Benim tatlı erkeğim, onu çok severim
If sweet man should pass me by
Yanımdan geçen diğerleri
My sweet man is gonna go
Gidecek benim erkeğim
Her husband was a sweet man, but none of us paid much attention to him.
Kocası tatlı bir adamdı ama hiçbirimiz umursamazdık onu.
My sweet Man Friday.
Benim tatlı Cuma'm.
- Oh, he was such a sweet man!
- Oh, öyle tatlı bir adamdı ki!
He was such a sweet man when I met him.
Tanıştığımızda öyle tatlı bir adamdı ki.
Oh, he is such a sweet man.
Ne kadar tatlı bir adam.
You're a sweet man, Harry.
Ne sevimli adamsın, Harry.
Such a sweet man showed me in.
Çok hoş bir adam beni içeri aldı.
HEINTZ : Man, that is sweet.
- Dostum, bu çok güzel.
"as edification for man, as sweet scent for God."
"... ve Tanrı için hoş bir koku ortalığı saracak. "
A man like you knows the bitter and the sweet.
Senin gibi bir adam acı ve tatlıyı bilir.
Sweet words to make an old man happy?
Yaşlı bir adamı mutlu etmek için mi bu tatlı sözler?
Your man Michael told me he'd give me a nice fat commission if I can get our sweet Carrie to buy your colt, Challenger.
Adamın Michael bana dedi ki bana dolgun bir komisyon verecekmiş tabi eğer tatlı Carrie'mize senin tayını aldırtabilirsem, Challenger.
- White man's words are sweet, but heart bitter.
- Beyaz adamın sözleri tatlı ama kalbimizi yakıyor.
A sweet, dear, pure man that you can trust and believe.
Güvenip inanabileceğin tatlı, nazik ve saf bir adam.
I've seen how fine and sweet things can be between a man and a woman... how love can be calm and good.
Aşkın ne kadar da dingin ve güzel olabileceğini gördüm.
I shouldn't fret too much about that... not while old man Langford's daughter... is as sweet and pretty... as the sunrise on the mesa, I wouldn't.
Bu kadar endişelenme artık ne de olsa yaşlı Langford'un kızı o kadar güzel ve tatlı ki yeni doğan güneş gibi. İnan bana.
Send for the man and ask him. Sweet soul, take heed.
" Güzel ruhum, yalan söyleme, dikkat et.
You're a strange man, And a very evil one. And you're a sweet child,
Tuhaf bir adamsınız ve de çok belalı.
She'd have to be a terrible girl to be mean to a sweet, intelligent, generous man like you.
Senin gibi tatlı, zeki, cömert bir adama... ... kötülük etmek için korkunç bir kız olmak gerek.
But a man who can be gentle and sweet.
Ama nazik ve şefkatli olabilen bir erkek.
The sweet-seller told me about a dwelling near the Man Mandir
Şekerci bana Man Mandir'in yakınlarında bir evden bahsetti.
You're an awfully sweet old man.
Sen inanılmaz tatlı bir ihtiyarsın.
Hey, sweet patootie look who's home, your big papa man.
Hey, tatlı patatesim bak kim geldi, büyük büyük babacığın.
It was a sweet thought, your giving that poor, dear man the very plot they gave to you.
Size verdikleri o parseli bu zavallı saygıdeğer adama vermeniz hoş bir düşünceydi.
The first obligation we have is to love each other, to become man and wife and raise some clean, sweet children, and give them the very best that we know how.
Ama ilk zorunluluğumuz birbirimizi sevmek. Önce karı-koca olup sonra da temiz, akıllı, sevimli çocuklar yetiştirmek. Ve onlara bildiğimiz en güzel şeyleri vermek.
A nice, sweet old man.
Güzel, tatlı bir ihtiyar.
Such a sweet, gentle song for such a big, powerful man.
Böyle tatlı, nazik bir şarkı böyle iri, güçlü bir adamdan geliyor.
GERALD RAIGAN, A SWEET, UNHAPPY MAN,
Hayır.
And no sweet rolls today, Mr. Angry Little Man.
Ayrıca bugün top şeker de yok Öfkeli Küçük Adam.
That's the sweet smell of coal, man.
Bu, kömürün tatlı kokusu, dostum.
Oh, you dear man you dear, sweet, naive man.
Ah, seni tatlı adam... seni tatlı, şeker, saf adam.
He's a dear, sweet, wonderful, perfectly marvellous man.
O çok iyi, tatlı, harika ve son derece mükemmel bir erkek.
Yes but, sweet Gertrud, love alone is not enough in a man's life.
Tamam da, Gertrud, tatlım sadece aşk, bir erkeğin hayatı için yeterli değildir.
She got sweet on a man whose wife stayed in the country after the war.
Savaştan sonra karısı memleketinde kalan tatlı bir adama aşık.
He's such a sweet little man, and I couldn't stand to see him fail.
Öyle tatlı bir adamın başarısız olduğunu görmeye dayanamadım.
One day a tiny man entered a North Zone cafe and said, "l want a cup of very hot, sweet coffee..."
Birgün çelimsiz adamın teki bir Kuzey Bölgesi kafesine girmiş... "Bir bardak çok sıcak, şekerli kahve istiyorum..." demiş.
So, on the fourth day when the tiny man said, "l want a cup of very hot, sweet coffee..."
Böylece, dördüncü günde... çelimsiz adam, "Bir bardak çok sıcak, şekerli kahve istiyorum..."
"Well", says the tiny man, "Make that two cups of coffee very hot and sweet."
"Peki", der çelimsiz adam, "Şunu 2 bardak çok sıcak ve şekerli kahve yapalım o zaman!"
He's not always a sweet-tempered man.
Her zaman yumusak huylu bir adam degil.
A man's gotta have balls, a woman's gotta be sweet, and a priest better say his prayers.
Bir adamın topları vardır, bir kadın güzel olmalı, ve bir rahip daha iyi dualar eder.
A man's gotta have balls, a woman's gotta be sweet.
Bir adamın topları vardır, bir kadınınki güzel olmalı.
We both with grayish hair, old man and old woman, were tramping through the senility, babbling sweet nonsense.
İkimiz de küçülmüş bedenlerimizle birer yaşlı insandık artık. Bunamış ihtiyarlar gibi koşturup duruyor, tatlı ama anlamsız konuşmalar yapıyorduk.
What man will catch me and tempt me with sweet words?
# Hangi adam beni yakalayacak ve tatlı sözlerle kandıracak?
Felix Ungar... that sweet, tortured man who's in my flat at this moment pouring his heart out to my sister.
Felix Ungar... O tatlı, zavallı adam... Şu anda bizim dairede ve kız kardeşime içini döküyor.
Man, I smell as sweet as lilies off the valley right now.
Ovadaki çiçekler kadar güzel kokuyorum.
Sweet old man.
Seni tatlı moruk.
Sweet talking a man's lady as you beat her man out of his paycheck in the back room of a horse parlor?
Kadınlara hoş görünürken hipodromda kocalarını dövüp bütün maaşlarını ellerinden alırsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]