Text me translate Turkish
1,394 parallel translation
Once it tells you where the rest of the Jackals are hiding, you'll text me immediately.
Çakalların geri kalanının nerede saklandığını öğrenir öğrenmez derhal bana mesaj atacaksınız.
You gonna text me for a hook up?
Takılalım diye mesaj mı atacaksın?
Yeah, well, he could fucking text me more often.
Evet, o bana daha mesaj yazabilirdi.
- Well, she just sent me a text message saying that she doesn't want me or my friends anywhere near her.
- Az önce mesaj attı. Ne beni ne de arkadaşlarımı yakınında görmek istemiyormuş.
And now she's sending me nasty text messages and I don't know why.
Şimdiyse bana bilmediğim bir nedenden ötürü ağır laflar ettiği mesajlar atıyor.
Okay, text me if you get a street address.
Tamam, adresi öğrenirsen mesaj at.
He's trying to taunt me with text messages, as if I'm gonna come crawling to find him or something.
İnanmıyorum. Mesajlarında benimle alay ediyor. Sanki sürünerek onu aramaya çıkacağım.
You text me to rush over here and now you want me to wait.
Buraya koşturmam için mesaj atıyorsun şimdi de beklememi söylüyorsun.
TEXT ME!
Mesaj at!
And text me the names of her girls.
Ve kızların isimlerini bana mesaj at.
Why'd you text me, Matty?
Neden mesaj attın, Matty?
Just text me the address.
Adresi mesaj atın.
You didn't even text me.
Bir mesaj bile atmadın.
Well, can you just text me when you find the dress?
Peki, elbiseyi bulunca bana mesaj atar mısınız?
Haley, text me his address.
Haley, adresi mesaj at.
Text me when you find it.
Bulunca bana mesaj atın.
I need you to text me every 30 seconds
Her 30 saniyede bir bana herşeyin güzel olacağına
Leaving me a single text message. "I'LL SEND SOMEONE FOR MY THINGS."
"Eşyalarımı alması için birini yollarım." diye mesaj atıp kayboldu.
Just because it's the end, He didn't even text me to see if I got home safe.
Her şey bitmiş olabilir ama insan en azından eve sağ salim gittin mi diye mesaj atar.
I said, "Why did you send me a text message?"
"Madem öyle neden mesaj attın?" dedim?
You didn't call or text me.
Beni aramadın veya mesaj atmadın.
Text me.
Mesaj at.
You can call me, you could send me a text message.
Beni arayabilir, mesaj gönderebilirsiniz.
You can text on your own time.Right now you work for me.
İşin bittiği zaman mesajlaşırsın. Şu an benim için çalışıyorsun.
Donna, the address for that fundraiser at the gallery last month, I need you to text it to me, and clear my afternoon.
Donna, geçen ay galerideki bağış gecesini düzenleyenin adresini yolla ve öğleden sonraki görüşmelerimi ertele.
Now if you'll just let me text your pretend wife that I just made senior partner, I--what?
Şimdi müsaadenle senin sahte karına terfii aldığımı mesaj yazayım. Ne?
Her text said she'd relented and agreed to talk to me for my "Spectator" article.
Mesajında yumuşayıp benimle "Seyirci" makalem hakkında konuşmayı kabul ettiği yazılıydı.
Your text said you got something for me.
Mesajında bir haber vereceğini yazmışsın.
You could have told me about the truck in your text.
Kısa mesajda tırı da yazabilirdin.
Next thing I know, I'm being hunted, and then she sends me a text to, to meet her here.
Bildiğim tek şey, peşimde birinin olduğu. Mesajı gördüm ve buraya geldim.
Your text seemed urgent. That extra exclamation point gets me every time.
Ekstra ünlem işaretleri bana bunu düşündürür.
When you sent me that text, I told him it was from my mom.
Bana mesaj attığında, mesajın annemden geldiğini söyledim.
The text "A" sent me in the church said she was about to run out of air.
"A" nın kilisedeyken gönderdiği mesajda oksijeninin bitmek üzere olduğu yazıyordu.
Your 400th text started to convince me.
400. mesajın beni ikna etmeye başladı.
[text alert beeps] OH, MORE GOOD NEWS FOR ME.
Benim için daha iyi haber.
Billy Garrity wants me to text him my picture.
Billy Garrity bir fotoğrafımı göndermemi istiyor.
That is just a text telling me I have an e-mail asking me if I would like to continue the service that sends me a text every time I get an e-mail.
Her e-posta geldiğinde mesaj atan servise devam edip etmeyeceğimi soran bir e-posta geldiğini mesaj atmışlar.
Oh, my God, guys, look at this text she just sent me.
Aman Tanrım, çocuklar yakın zamanda gönderdiği şu mesaja baksanıza.
- Did you send me a text?
- Bana mesaj attın mı?
She sent me a cryptic text.
Bana gizli bir mesaj gönderdi.
Sent me a cryptic text.
Bana gizli bir mesaj gönderdi.
He sent me a text to meet him here.
Onunla burada buluşmamız için bana mesaj attı.
You broke up with with me in a text.
Bana mesaj atarak ayrıldın benden.
My mom tells me it's "Xmas" in a text?
Annem mesaj atıp "Noel bgn" demiş.
Wyatt sent me a kiss with a video text.
Wyatt, video mesajla öpücük gönderdi.
I need one of you to take my phone later today, and if Theresa calls, pretend to be me and text her back that I'm stuck in a meeting.
Bugün biriniz telefonumu almalısınız ve eğer Theresa ararsa benim gibi davranıp "Bir toplantıda takıldım." diye mesaj atmalısınız.
Marshall keeps asking me to text him pictures of my boobies.
Marshall sürekli göğüslerimin resmini mesaj atmamı istiyor.
Can you text it to me?
Bunu bana mesaj atar mısın?
And when you arrive, just send me a simple text, "arrived."
Ve vardığında bana "vardım" diye ufak bir mesaj at.
Just send me a text. I need you!
Sonra bana mesaj gönderirsin.
But I do not go out with guys who ask me via text.
Ama bana mesajla soran kişilerle çıkmam.
text me the address 41
text messages 19
text message 19
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
metres 235
text messages 19
text message 19
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
metres 235