English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / That ain't happening

That ain't happening translate Turkish

61 parallel translation
That ain't been happening around here lately.
Bu son zamanlarda burada görülen birşey değildi.
Just'cause it ain't up in my f ace, that don't mean it's not happening.
Yüzüme vurulmaması, bunun olmadığı anlamına gelmez.
That shit ain't happening again. Good.
Bu yine olmayacak.
That ain't happening, missy.
Bu olmayacak, küçük hanım.
That ain't happening!
Böyle birşey olmayacak!
If we cancel this, I'm gonna have to go... to some stupid-ass birthday party with Jill... and that shit ain't happening.
Eğer bu programı iptal edersek Jill ile birlikte aptal bir doğumgünü partisine gitmem gerekecek. Böyle bir felaket olmamalı.
- That ain't happening.
- Olmaz.
Come on, P, you know that ain't happening.
Hadi, P, böyle bir şey yapmayacağımı biliyorsun.
Well, I'd like to sleep with Beyoncé instead of my wife tonight, but that ain't happening either, you know what I'm saying! ?
Ben de bu akşam karım yerine, Beyoncé ile yatmak istiyorum, ama bu da gerçekleşmeyecek, ne demek istediğimi anlıyor musunuz?
That ain't happening'on my Watch.
Bu benim gözetimim altında olamaz.
That ain't happening, either.
Bu da gerçekleşmiyor.
That ain't happening.
Bu is böyle olmaz.
We agreed that I would sing, and I'm telling you, that ain't happening.
- Benim "And I'm telling you" parçasını söyleyeceğime anlaştık. Ama artık mümkün değil.
- That ain't happening'.
Böyle bir şey olmadı.
That ain't happening.
Bu asla olmayacak.
You know that ain't happening.
Bunu yapmayacağını biliyorsun.
And I wanna bang the Queen of England, but that ain't happening either. Get back in there and run the play.
Ben de İngiltere Kraliçesini sikmek istiyorum ama öyle bir şey olmuyor, geç yerine de oyun kur!
Yeah, but that ain't happening.
Evet, ama bu olmayacak.
Look, I don't know what the hell you just said, but that ain't happening.
Bak, az önce ne dedin bilmiyorum. Ama bu olmayacak.
The only way you're getting to that orchid Artie is through us and that ain't happening.
Orkideye ancak bizi geçersen ulaşabilirsin ve bu gerçekleşmeyecek.
That ain't happening again.
Bir daha olmasına izin vermeyeceğim.
You got to let go of fightin and scratchin and lookin'for loopholes,'cause that ain't happening'.
Savaşmayı, tırmanmayı ve boşluklar aramayı bırakmalısın çünkü bu olmayacak.
And that ain't happening.
Ve bu gerçekleşmeyecek.
- That ain't happening'.
- Silahını yere bırak!
I was supposed to go have some extra special Sammy time with Elsa this weekend, but that ain't happening.
Bu haftasonu Elsa'yla birlikte ekstradan özel bir şeyler yapacaktık.
That ain't happening, pal.
Öyle bir şey olmayacak dostum.
That's bankruptcy, people, and it's on its way, if it ain't already happening.
Bu iflas millet. Şimdiye kadar olmadıysa da şimdi oluyor.
That ain't happening either.
O da olmaz.
That ain't happening.
Olmuyor bu.
So go wonka-fy someone else coz that ain't happening.
O yüzden git başkasına Wonka'lık yap, çünkü buna izin vermeyeceğim.
That ain't happening.
Bu olmaz.
'Cause that ain't happening.
Çümkü böyle bir şey olmayacak.
That ain't happening.
Olmayacak ya.
Well, that ain't happening, so she can take me or leave me, warts and all. Look like you?
Sana benziyorsa?
Listen, I can tell you right now that ain't happening.
Böyle bir şey olamayacağını yüzüne söylüyorum.
Sounds like you're getting some fuzzy intel, Edwin,'cause that ain't happening.
Görünüşe göre istihbarat hakkında pek bir şey bilmiyorsun Edwin.
That ain't happening.
Hayatta olmaz.
That ain't happening, sweetheart.
- Maalesef indiremeyiz hayatım.
That ain't happening twice.
Öyle bir şey olmayacak bir daha.
Was gonna build a house over by that pecan grove, but that ain't happening now.
Şuradaki ceviz korusunun oraya bir ev inşa edecektim, ama artık böyle bir şey olmayacak.
Yeah, that ain't happening'.
İşte bu olmaz.
- No, that ain't happening.
- Hayır, asla olmaz.
That ain't happening That ain't happening
Asla olmaz Asla olmaz
Don't tell me about forgetting you,'cause that ain't happening, either.
Seni unutmaktan da bahsetme bile çünkü öyle bir şey olmayacak.
That ain't happening.
Böyle bir şey olmuyor.
( laughs ) That ain't happening.
Bu hiç olmamış gibi.
That ain't happening today.
Bugün öyle bir şey olmasını istemiyorum.
You wanna go to Brazil, but believe me, that ain't happening.
Sen de Brezilya'ya gitmek istiyorsun ama inan bana öyle bir şey olmayacak.
That shit ain't happening today, scumbag.
Bu bok bugün olmayacak, pislik.
- That ain't happening.
- Bu olmuyor. - Lütfen?
Uh-uh, that ain't happening.
Bu olmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]