That sounds fine translate Turkish
89 parallel translation
That sounds fine.
Kulağa hoş geliyor.
That sounds fine, but how?
İyi güzel de nasıl olacak?
That sounds fine with me.
Bana makul geliyor.
That sounds fine to me.
Bana olabilir gibi geliyor.
- I'd love you to meet my sister. - Well, that sounds fine.
- Kızkardeşimle tanışmanı çok isterim.
- That sounds fine.
- Kulağa hoş geliyor.
That sounds fine.
- Kulağa hoş geliyor.
That sounds fine.
Bu olabilir.
That sounds fine.
Uyar tabi.
That sounds fine, but to me it's meaningless.
Kulağa hoş geliyor ama bence anlamsız.
That-That-That sounds fine.
Çok sevinirim.
Yeah, that sounds fine.
Evet, gayet uygun.
Oh, that sounds fine.
Ah, ne kadar eğlenceli!
That sounds fine. Just fine.
Çok güzel görünüyor.
That sounds fine.
Tamam çok iyi.
- Well, that sounds fine! Just fine!
— Bu kulağa iyi geliyor, gayet iyi.
Well, that sounds fine, just fine. Fine, just fine.
— Bu kulağa iyi geliyor, gayet iyi.
Hey! That sounds fine!
Güzel birşeye benziyor!
About tonight, that sounds fine.
Bu gece görüşelim.
That sounds fine.
Gidelim.
Yeah. That sounds fine.
Kulağa hoş geliyor.
I think that sounds fine.
Bence bu iyi.
That sounds fine but...
Kulağa hoş geliyor...
Sure, sure. That sounds fine.
Tabii tabii.
Sure, that sounds fine.
Tabi, bana uyar.
That sounds fine.
Bu iyi olur.
That sounds fine.
Kulağa fena gelmiyor.
Sure. That sounds fine.
- Tabii, olabilir.
That sounds fine.
İyi fikir.
That sounds fine.
Ama geç kalma.
That sounds fine.
- Bu harika.
All right, that sounds fine.
Tamam, kulağa hoş geliyor.
Okay, yeah, tomorrow night - - that sounds fine.
Tamam. Evet, yarın akşam. Bana uyar.
That sounds just fine.
Kulağa hoş geliyor.
So the fine woman you've chosen to run around with turns out to be broke and a murderer as well. That sounds very likely.
Kulağa mantıklı geliyor.
That sounds just fine.
İyi gibi görünüyor.
Hey that sounds like a fine idea, Pinback.
Mükemmel bir fikir gibi geldi bana, Pinback.
Well, that sounds fine.
- İyi.
Oh, that sounds fine!
— Gayet iyi.
That sounds fine.
İyi fikir gibi görünüyor.
- Now sounds fine. - That's so terrific.
- Şimdi yapsak daha iyi.
That sounds fine.
- İyi fikir.
Well, that sounds fine.
- İyi fikir.
You know when "that's fine" sounds true?
"Sorun değil" ne zaman inandırıcı, biliyor musun?
That sounds fine.
Olur tabi.
A group therapy session sounds fine to me, but someone is confessing tomorrow, counselor, and that's all there is to it.
- Toplu terapi yapmak da uyar bana. Ama yarın biri itiraf edecek avukat efendi. İşin özü budur.
Well, that sounds like a fine idea.
İyi bir fikre benziyor.
That sounds like a fine idea.
İyi bir fikre benziyor.
- That sounds rather fine, doesn't it?
- Bu kulağa daha iyi geliyor, değil mi?
No, that's fine. Sounds good.
Hayır, bu olabilir.
That sounds just fine.
Gayet hoş geliyor.
that sounds good 394
that sounds great 436
that sounds fun 130
that sounds nice 140
that sounds 138
that sounds lovely 60
that sounds terrible 42
that sounds good to me 27
that sounds perfect 47
that sounds awesome 53
that sounds great 436
that sounds fun 130
that sounds nice 140
that sounds 138
that sounds lovely 60
that sounds terrible 42
that sounds good to me 27
that sounds perfect 47
that sounds awesome 53