That sounds promising translate Turkish
48 parallel translation
That sounds promising.
Umut verici görünüyor.
That sounds promising.
Veri tabanında araştırıyorum.
Oh, that sounds promising.
Çok ikna edici.
- That sounds promising.
- İyiye benziyor.
- That sounds promising.
- Bu umut verici görünüyor.
- That sounds promising.
Umut vaat ediyor gibi
That sounds promising.
Tam altımdasın. - Umut verici.
Now that sounds promising!
Bu çok umut verici.
That sounds promising.
Kulağa umut vaat edici geliyor.
Well, now, that sounds promising, but how do I know I won't open your magazine and find I'm some kind of crackpot?
Kulağa hoş geliyor. Ama beni bir deli gibi göstermeyeceğinizden nasıl emin olurum?
That sounds promising.
Umut verici bir gelişme.
That sounds promising, right?
Kulağa ilişkimizin düzelmesi için umut veriyor gibi geliyor, değil mi?
- Well, that sounds promising.
- Yüreğime su serpildi birden.
That sounds promising.
Bu herşeyi açıklıyor.
That sounds promising.
Bundan bir şey çıkar. Evet.
Well, That Sounds Promising.
Neler buldun?
That sounds promising.
Umut verici duruyor.
That sounds promising.
Ümit verici bir şeye benziyor.
That sounds promising.
Gelecek vadeden bir şey gibi.
Oh, that sounds promising.
Umut verici duruyor.
Any access in the hospital after hours requires employees - to use their I.D. badge to gain entry. - That sounds promising.
Hastanede saatler sonra giriş yapmak için kimlik kartlarını kullanmalarını gerektiren birkaç kapı var.
That sounds promising.
İçim ne ferahladı.
Well, that sounds promising.
Umut verici konuştunuz.
That sounds promising.
Kulağa mantıklı geliyor.
That sounds promising.
Kulağa umut verici geliyor.
That sounds promising.
Umut vaad ediyor.
No arteries were hit. That sounds promising.
- Atardamarlarına zarar vermemiş.
That sounds promising.
Şarkın gelecek vaat ediyor.
Well, that sounds promising.
Eh, bu umut verici geliyor.
That sounds promising.
- Çok iyi duruyor.
That sounds promising.
- Alınabilir gibi duruyor.
That sounds promising.
Bu hoşuma gitti.
Sounds like that girl has a really promising future in porn.
Kız porno sektöründe gelecek vaat ediyor galiba.
Oh, that sounds much more promising.
İşte bu çok daha umut verici.
That sounds promising.
Kulağa hoş geliyor.
Well, that sounds very promising.
Bu epey umut vaat ediyor gibi.
I mean, so far, it sounds a lot like that bar napkin document you make one-night stands sign, promising not to get clingy.
Şu ana kadar daha çok, tek gecelik ilişkilerde bar peçetelerine yazılan "birbirimize yapışmayacağız" belgesi gibi geldi.
Okay, that sounds pretty promising.
Bu epey umut verici.
That sounds extremely promising. Oh, yes.
- Bu son derece umut verici görünüyor.
Well, that sounds... Promising.
Bu çok umut verici.
You should look into that cocaine-et-couture shop you mentioned- - sounds promising.
Şu bahsettiğin kokain-moda mağazasına bir göz atmalısın. Bir şeyler çıkabilir.
That sounds promising.
Umut verici bir durum.
Oh, that sounds promising.
- Bu ümit verici gibi.
that sounds great 436
that sounds good 394
that sounds fun 130
that sounds 138
that sounds nice 140
that sounds lovely 60
that sounds terrible 42
that sounds good to me 27
that sounds perfect 47
that sounds awesome 53
that sounds good 394
that sounds fun 130
that sounds 138
that sounds nice 140
that sounds lovely 60
that sounds terrible 42
that sounds good to me 27
that sounds perfect 47
that sounds awesome 53