English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / The doctors

The doctors translate Turkish

4,856 parallel translation
So, what do the doctors say?
Doktorlar ne diyor?
The doctors rushed me into the operating room.
Doktorlar hemen ameliyathaneye aldı.
What'd the doctors tell you?
Doktorlar ne demiştim?
She's lost a lot of blood, but the doctors won't tell us anything.
Çok kan kaybetmiş ama doktorlar birşey söylemiyor.
The doctors are coming.
Doktorlar geliyor.
That's what the doctors say, but none of them will operate on him.
Doktorlar da böyle diyor ama hiçbiri operasyona yanaşmıyor.
See, I-I don't... she was with the doctors this whole time.
Yanında sürekli doktorlar vardı.
I'm asking, did the doctors explore all of the alternatives with you?
Doktorlar sana bütün seçeneklerini açıkladılar mı?
Sweetie, the doctors are here.
Doktorlar geldi tatlım.
Did the doctors find any drugs in her?
- Hayır. - Doktorlar uyuşturucu buldular mi?
The doctors hate that.
Doktorlar bunu sevmiyor.
A few days the doctors thought she would survive.
Birkaç gün boyunca, doktorlar kurtulabileceğini söylediler.
Well, it's in the hands of the doctors now.
Her şey şu anda doktorların elinde.
The doctors weren't aware of her medical history.
Doktorlar onun sağlık durumunu bilmiyorlardı.
T / N the doctors totally being ignore hahaha Satsuki!
Satsuki!
The doctors said he wouldn't symptomatic for another year.
Doktorlar bir yıl daha semptomların belirmeyeceğini söylemişti.
It's progressing a lot quicker than the doctors anticipated.
Doktorların öngördüğünden çok daha hızlı ilerliyor.
Half the doctors say you're doomed.
- Doktorlarin yarisi ölüme mahkûm oldugunu söylüyor.
He'll be as much use as the doctors.
Doktorlar kadar faydali olacaktir.
The doctors were at a loss to explain it.
Doktorlar ne şekilde açıklayacaklarını şaşırmış hâldelerdi.
The doctors don't think she's gonna make it.
Doktorlar kurtulabileceği konusunda pek umutlu değiller.
I mean, I'm just so glad you're okay and that the doctors were wrong.
Yani, doktorların yanılmış olması ve senin iyi olman beni çok mutlu ediyor.
Had a really bad fall, fractured his spine, and the doctors said he'd never ride again.
Çok kötü düştü, omurgasını kırdı ve doktorlar bir daha binemeyeceğini söyledi.
The doctors did all they could, but... It was too late.
Doktorlar ellerinden geleni yaptı, ama çok geçti.
It would start with the doctors and the nurses. The ones caring for you.
Önce doktorlarla ve sizinle ilgilenen hemşirelerle başlar.
And what the doctors are saying is that there really is nothing they can do.
Ve doktorlar yapabilecekleri hiçbir şeyin olmadığını söylüyorlar.
The doctors, and my lawyer, Ryan's firm.
Doktorların, avukatımın ve Ryan'ın firmasının.
The doctors said his chest pains were caused from anemia.
Göğüs ağrılarının sebebi kansızlıkmış.
The doctors notes say that she was four months pregnant, but the baby died.
Doktor notunun söylediğine göre dört aylık hamileymiş ancak bebek ölmüş.
The doctors had to put him in a coma Just to keep his brain - -
- Doktorlar sırf beyni durmasın diye komaya aldılar.
Once the doctors make them presentable, a guard contingent will arrive and transfer them upstairs for the dog-and-pony.
Doktorlar onları kendilerine getirince bir askeri koruma birliği gelecek ve onları kanıt olarak göstermek için yukarıya götürecek.
The doctors, fertility tests.
Doktorlar, doğurganlık testleri.
By the time the doctors are finished running their tests, he'll be long gone.
Ama doktorlar testlerini bitirdiklerinde çoktan ölmüş olacak.
The doctors will run tests as soon as we get him to the ICU.
Hastaneye varır varmaz doktorlar testlere başlayacak.
Let the doctors crack that thick skull of yours and just fix what needs fixing.
Doktorların, o kalın kafatasını kırıp düzeltilmesi gereken şeyi düzeltmelerine izin ver.
- My God. One of the doctors was shot.
Doktorlardan biri vuruldu.
Have you spoken to the doctors?
Doktorlarla konuştun mu?
The doctors will know what to do with him.
Doktorlar ne yapacaklarını bilir.
The doctors aren't saying much.
Doktorlar pek bir şey söylemiyor.
Immediately after Coke's announcement, a group of 20 doctors who helped make up the American Academy of Family Physicians publicly resigned.
Kola'nın ilanından hemen sonra Amerikan Aile Doktorları Akademisi'ni kurmaya yardım eden 20 doktor istifa etti.
But not all doctors see it the same way, particularly those whose research is funded by the industry.
Ama özellikle araştırmaları şirket tarafından finanse edilen doktorlar, bu konuya aynı şekilde bakmadı.
Dr. Radler, honey, you know, I know sometimes doctors like to get into the free prescription samples and go a little cuckoo crazy pants.
Dr. Radler, tatlım, bilirsin, bazen doktorlar beleş reçete örneklerine dalmayı sevdiklerini ve çılgına döndüklerini biliyorum.
We doctors are in the dark about this.
Bu konuda pek bir fikre varamadık.
How are the, like, hot doctors-to-be?
Yakışıklı doktorlar kim bilir nasıldır.
Local doctors attributed the epidemic to miasma, or bad air and they responded to it by burning incenses and promoting the sale of fragrant flowers.
Bölgedeki doktorlar salgını miyazmaya, diğer adıyla kötü havaya dayandırdılar. Duruma tütsüler yakarak ve güzel kokulu çiçeklerin satışını arttırarak müdahale ettiler.
That's why doctors call it the black box.
Bu yüzden doktorlar ona kara kutu diyorlar.
A sweet chocolate shell for the bitter medicines our doctors insist on giving us to... To sweeten the pill?
Doktorlarımızın bize vermekte inat ettikleri acı ilaçlar için tatlı çikolata kaplaması hapı tatlandırmıyor mu?
We'll see the finest doctors in the entire world.
- Dünyadaki en iyi doktorları bulacağım.
Bitches can be doctors, bitches can be astronauts, bitches can even be the President of the United States,
Kaltaklar doktor olabilir,... kaltaklar astronot olabilirler,... hatta kaltaklar Amerika Birleşik Devletleri başkanı bile olabilirler.
Our three missing doctors, Tracey, Raver and DeKlerk, no one has seen them since they fled the sunroom.
Kaybolan üç bilim insanımız Tracey, Raver ve DeKlerk. Güneş odasından kaçtıklarından beri kimse onları görmemiş.
I wanted to sue, doctors, the hospital, everyone.
Doktorları, hastaneyi, herkesi dava etmek istedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]