The drummer translate Turkish
407 parallel translation
The drummer of the company sounds like thunder
Kumpanyanın trampetçisinden gökgürültüsü gibi ses geliyor.
Ask the drummer for a jacket.
Davulcudan ceket iste.
Come spring, come the drummer man.
Bahar gelince satıcı da gelir.
You could hear the drummer halfway down the street.
Sokağın ortasında davulun sesi geliyordu.
The drummer?
- Davulcu mu?
Of course, you're the drummer boy.
- Davulcu çocuk sensin.
The drummer comes out to my house in the morning
Davulcu sabahları elimden çıkar.
To the drummer.
Darbukacıyla.
The drummer of the Blue Boys band.
Blue Boys grubunun bateristi.
- The drummer said if- -
- Davulcu dedi ki, eğer...
The drummer's not really with the band, but he has the car.
Baterist gruba dahil değil ama araba onun.
For I, Oskar the drummer... not only drummed my poor mama to her grave.
Bendeniz, trampetçi Oskar,... zavallı annemi mezara trampet çalarak yollamakla kalmadım.
Oskar the drummer!
Trampetçi Oskar!
The drummer boy from Illinois went crash, boom, bang
The drummerboy from lllinois went crash, boom, bang
What's wrong with the drummer?
Bateristin nesi var? Biraz delirmiş gibi görünüyor.
The drummer told me his wife wouldn't let him in the house... if he ever showed up again... with that little brown jug.
Davulcu eğer karısına o küçük kahverengi sürahiyi tekrar gösteremeseydi evden çıkmaya izin alamayacağını söyledi.
The drummer never divulges his name.
Davulcu adını asla söylemez.
We just play the bars with the drummer.
Barlarda sadece bir bateristle çalarız.
It's just that every time I've seen pictures of battlefield scenes and, uh, I always see the drummer boy lying dead next to his drum and, uh, if it's all the same to you, sir, I'd like to trade my rifle in for a drum.
Yani ne zaman bir savaş fotoğrafı görsem hep yanında davuluyla ölmüş bir davulcu görüyorum. Sizin için fark eden bir şey yoksa, davulumu verip tüfek almayı tercih ederim.
And that's just the drummer!
Bu daha davulcularıydı!
Joe Epstein, the drummer Gene Krupa, the bullfighter from Mexico...
Joe Epstein, ünlü davulcu Gene Krupa, -
He was the drummer for the Beatles.
Beatles grubunun davulcusuydu
# Kill the drummer
Bateristi öldür...
I was the drummer for the Osmonds.
Osmonds'un davulcusuydum.
- The part where the groom passed out - or the dog bit the drummer?
Damadın bayıldığı kısım mı yoksa köpeğin bateristi ısırdığı kısım mı?
Hey, guy, weren't You the drummer in the tempos?
- Tempos'da davulcu değil miydin?
Y-you're the drummer, Aren't ya?
Sen davulcusun, değil mi?
Look, guy, I keep telling ya. You are the drummer.
Guy, sana söylüyorum, sen davulsun.
Or are you just trying To look cool? Well, I am The drummer.
Numaralı mı yoksa havalı görünmeye mi çalışıyorsun?
I'm the drummer for Pearl Jam.
Ben Pearl Jam'in davulcusuyum.
Yes, sir. Drummer boy, play the drum.
Davulcu çocuk, davulunu çal.
Yes, I'm sore at you - the way I've always been sore at those fool drummer boys who stayed on to play "Last Retreat".
Evet, sana kızdım. Şu "Son Kaçış" ı çalmak için beklemeye devam eden aptal davulcu çocuklara kızdığım gibi.
Drummer, beat out the stroke but keep it easy.
Davulcu! Bize tempo ver! Ama yavaş olsun!
You ought to be tearing up the King's Road with that drummer boy of yours.
King's Road'da davulcunla kavga dövüş et sen!
Well, we were working this club in Detroit, and we were all clowning around in the dressing room, and this drummer comes up and says
Detroit'teki bir kulüpte çalışıyorduk ve hepimiz soyunma odasında soytarılık yapıyorduk. Sonra şu davulcu adam geldi ve "Hey, harika bir şey denemek ister misiniz?" dedi.
He has kindly consented to assist in the role of guest drummer.
Misafir trampetçi olarak yardım etmeyi nazikçe kabul etti.
* dit-Dit-Dit little drummer man * * now i am a real sickie * guess i'll have to break the news * * that i got no mind to lose
- Ne zaman burada olacaklar?
In the Flower People period, who was your drummer?
Çiçek İnsanlar dönemindeki davulcunuz kimdi?
And neither are you! You were never anything but a hard-working drummer who landed in the ashcan like all the rest of them.
Sen durmadan çalışıp, sonunda herkes gibi çöpe atılacak sıradan bir seyyar satıcısın!
That's the drummer.
O baterist.
Don't speak thus of Napoleon's drummer boy... when they carried their country on the soles of their shoes.
Ulkeyi ayakkabilarinin tabanlarinda tasidiklarindan konusuyoruz... Napolyonun davulcusundan degil.
It's the "fugitive drummer."
O "kaçak davulcu".
A drummer boy at the battle of Fontenoy... who had half his head shot off by a cannonball... managed to shout out...
Fontenoy savaşında bir trampetçi çocuk bir gülle nedeniyle kafasının yarısı yok olmuş vaziyette şöyle bir şey söylemeye çalışıyordu...
Del says I got the chops to make it As a drummer in l.a.
Del, LA'de davul çalacak vuruşların var diyor.
What, are you gonna stand out front and be the Little Drummer Boy?
Evinin önünde durup trampetçi oğlan çocuğu gibi mi davranacaksın?
Jimmy, remember the song "The Little Drummer Boy"?
Jimmy, "Küçük Davulcu Çocuk" şarkısını hatırlıyor musun?
"The Little Drummer Boy."
"Küçük Davulcu Çocuk."
Something about "The Little Drummer Boy."
"Küçük Davulcu Çocuk" ile ilgili bir şey.
Did Jesus ask the little drummer boy, "Did you get me anything?"
Kutsal İsa küçük trampetçi çocuğa "Bana bir şey aldın mı?" diye sormuş muydu?
So on stage, that was you being the little drummer boy?
O zaman dün gece sahnedeki küçük trampetçi çocuk sendin.
Oh, he definitely marched to the beat of his own drummer.
Kesinlikle görüşmelerde onun borusu ötsün istiyor.
the doors 46
the door is locked 37
the door was open 152
the day before yesterday 39
the door is open 55
the duke 46
the day 56
the duck 18
the day after tomorrow 108
the devil 179
the door is locked 37
the door was open 152
the day before yesterday 39
the door is open 55
the duke 46
the day 56
the duck 18
the day after tomorrow 108
the devil 179
the door is closed 18
the day before 49
the dress 56
the dog 197
the d 504
the door was locked 29
the dogs 39
the day after 57
the doctor 415
the door opened 17
the day before 49
the dress 56
the dog 197
the d 504
the door was locked 29
the dogs 39
the day after 57
the doctor 415
the door opened 17