The night is young translate Turkish
203 parallel translation
Connor, you're thirsty, and the night is young.
Connor, susamışsındır ve gece daha yeni başlıyor.
The night is young and our duty is clear.
Gece yeni başladı ve görevimiz kesin.
- The night is young.
- Gece henüz başladı.
Cha-cha-cha to the right The night is young
Sağa doğru ça ça ça Gece yeni başlıyor
The night is young Oh, don't be chicken
Gece yeni başlıyor Ne kadar çok korkuyor
The night is young and we also? N.
Gece yeni başlıyor, biz de uçabiliriz.
Remember, the night is young and he's not.
Unutma, gece taze ama o değil.
The night is young.
Gece daha yeni başlamıştı.
The night is young and the rose garden is already littered with my victims.
Gece daha erken ve gül bahçesi benim kurbanlarımla dolu.
The night is young.
Daha gece yeni başlıyor.
Easy does it... the night is young.
Kolay değil mi? ... Gece uzun.
- ♪ The night is young
# - Gece daha çok erken
The night is young.
Gece daha erken.
The night is young.
Gece yeni başlıyor.
Music is in the air, the night is young, and I'm so beautiful.
Müzik harika, gece yeni başlıyor ve ben çok güzelim.
THE NIGHT IS YOUNG
KÖTÜ KAN
The night is young, the men are gone the game is poker, and the only thing wild is me.
Gece yeni başlıyor, erkekler yok ve oyunun adı da poker. ve tek vahşi şey de benim.
The night is young.
Gece daha yeni başlıyor.
No, come on guys, the night is young.
Hadi, daha gece yeni başlıyor.
The night is young.
Gece yeni başladı.
The night is young, and you " re so beautiful.
Gece taze ve sen çok güzelsin.
The night is young
Gece taze
The night is young.
Gece uzun.
- The night is young.
- Hadi ama daha gece yeni başladı.
The night is young and full of promise, my boy.
Gece yeni başlıyor ve umutluyuz, evlat.
The night is young, and the sheets... are satin.
Gece genç, ve çarşaflar... saten.
The night is young yet, eh, Benny?
Gece daha yeni başIıyor, Benny.
Grab your coat. The night is young.
Ceketini al gece yeni başlıyor.
The night is young.
Gece yaklaşıyor.
The night is young- - filled with compensatory possibilities.
Gece daha uzun- - telafi edici fırsatlarla dolu.
- The night is young, Mr. Rous.
- Gece erken, Bay Rous.
The night is young.
Daha gece uzun.
The night is young and so am I.
Gece daha yeni başladı, ben de.
'Tonight is the first night of Cupid and Psyche,'a new opera by a young British composer Julian Craster,'whose only well-known work has been the score for The Red Shoes.
Bu gece, tek bilinen çalışması Kırmızı Ayakkabılar'ın partisyonu olan İngiliz besteci Julian Craster'ın yeni operası Eros ve Psyche'nin ilk gecesi.
The night is still young.
Vakit daha erken.
Young lady, this is your last night in the nursery.
Küçük hanım, bu çocuk odasındaki son gecen.
We'll see who the fool is when our young hero... tries to raise the curtain tomorrow night.
Genç kahramanımız yarın gece sahnenin perdesini kaldırdığında... kimin aptal olduğunu göreceğiz.
The night is still young!
Daha gecemiz uzun.
The night's young, the orchids are smelling, the meter is running.
Saat erken orkideler kokuyor ve taksimetre çalışıyor.
As the motives are obscure and the criminal appears to kill at random, the police are warning that he is likely to attempt further murders, and that young girls should avoid going out alone at night...
Her ne kadar, sebepleri anlaşılmasa ve failin tesadüfî öldürdüğü görülse de,... polis zanlının başka cinayetler de işleyeceği ve genç kızların geceleri tek başlarına çıkmamaları gerektiği konusunda uyardı.
The night is still young,
Daha hala gecenin başındayız,
[Radio] This is Big Phil Burrows with Night Sounds, and at 04 : 16 a.m. I wanna dedicate this next number to - to all of those young lovers who've, uh, hey, got that conquest almost in the bag.
[Radyo] Gecenin sesleriyle Phil Burrows saat dördü çeyrek gece bu şarkıyı - Bütün genç aşıklara - Hey, neredeyse zaferi çantaya attınız.
Well, michael, the night is still young.
Evet, Michael, gece daha yeni başlıyor.
It is known that Mr. Oldacre received a visitor last night, and the stick has been identified as belonging to that person, a young London solicitor, by the name of John Hector McFarland. "
Bilindiği üzere Bay Oldacre dün gece bir ziyaretçiyi konuk etti ve bastonun ziyaretçiye yani genç Londra avukatı John Hector McFarland'a ait olduğu belirlendi. "
The night is still young.
Gece yeni başlıyor.
This frivolous, this young Prince it is still surprised, when the young person disappears in the night with the jewel?
Bu aptal ve genç Prens, genç kadının mücevherle geceye karışmasına şaşırıyor mu?
Saturday night is for the young, not you.
Cumartesi gecesi gençler için senin için değil.
Hey! The night is young.
Gece yeni başlıyor!
The night is still young
Gece daha başlamadı.
The night is young.
Şimdi, dikkatli ol.
But the night is still young...
Gece deha yeni başlıyor.
the night of the murder 53
the night of the fire 17
the night before 47
the night shift 17
the night before last 20
the night she died 20
the night 83
the night he died 19
the night's still young 17
the new yorker 37
the night of the fire 17
the night before 47
the night shift 17
the night before last 20
the night she died 20
the night 83
the night he died 19
the night's still young 17
the new yorker 37