The phone's ringing translate Turkish
137 parallel translation
Hey, Pa, the phone's ringing.
Baba, telefon çalıyor.
The phone's ringing.
Telefon çalıyor.
Daddy, the phone's ringing.
Baba, telefon çalıyor.
Hard to keep my bluffer's composure... with the damn phone ringing.
Sen otur. Kahrolası telefon çalarken... bir blöfçünün sükunetini göstermek çok zor.
The phone's been ringing off the hook.
Sonunda çalıp duran şu telefonlardan kurulduk.
Honey, the phone's ringing.
Tatlım, telefon çalıyor.
I'm locked in here, gagged out, with the phone ringing all day... and wild rumors spreading in town.
Burada sıkışıp kalmışım. Özgürlüğüm kalkmış ortadan. Durmadan çalan telefon.
I remember the phone ringing, and my secretary said, "Marty's had a heart attack, and Francis doesn't want to admit it."
Telefonun çaldığını ve sekreterimin bana "Marty kalp krizi geçirdi ve Francis bunu kabullenmek istemiyor." dediğini hatırlıyorum.
The phone's been ringing off the hook.
Telefonlar kilitlendi.
- The phone's ringing.
- Telefon çaliyor.
lance, the goddamn phone's ringing.
Lanet olası telefon çalıyor.
Your cellular phone's been ringing off the hook.
Telefonun sürekli çalıyor.
My phone's been ringing off the hook with job offers.
Sürekli iş teklifleri yağıyor.
- The phone's ringing, Momma!
- Relefon çalıyor anne!
To, at... what's the difference? ( phone ringing ) Hello.
de, a, ne farkeder ki? Alo.
The phone's ringing off the hook.
Affedersiniz, bayım? Merhaba!
Woman : The phone's been ringing, Dennis.
- Telefon çalıyor Dennis.
Emily is used to the phone ringing in the middle of the night.
Dert etme. Emily telefonun gecenin yarısı çalmasına alışık.
Phone's ringing off the hook here.
Telefon durmadan çalıyor.
Have you noticed the way Steve's phone has been ringing lately?
Hiç Steve'in son zamanlarda telefonunun nasıl çaldığına dikkat ettin mi?
STACEY : The ringing, that's his phone.
Çalıyor, bu onun telefonu.
Phone's ringing off the hook, and they keep answering it.
Telefonlar çalıp duruyordu. Onlar da cevap veriyorlardı.
All-State's phone is ringing off the hook and...
Basketçinin telefonu çalıyor...
That's when the phone starts ringing.
Tam bu sırada telefon çalmaya başlıyor.
Man, the goddamn phone's been ringing off the hook for the last couple of hours.
Son bir kaç saattir lanet olası telefonun susmak nedir bilmedi.
Even the phone's ringing now!
telefonun çalıyor!
The other phone's ringing.
Diğer telefon çalıyor.
Hey, the phone's ringing.
Telefon.
The press is rummaging through the trash, the phone is ringing off the hook, she's worried about exposure.
Basın çöp ile karıştırmak olduğunu, telefon açık çalıyor, o poz endişelenmektedir.
[Cell Phone Ringing] I'm thinking it's the shooter's.
Vuran kişiye ait olduğunu sanıyorum.
Gotta go, the phone's ringing...
Kapatmalıyım, telefon çalıyor...
More than one of these VIPs has the governor's home number, which is why my phone's been ringing with orders to let them go.
Bu seçkin konukların çoğunda Vali'nin telefonu var, ve bu yüzden telefonum konukları bırakmamı emreden aramalarla çalıp duruyor.
And the phone's ringing before I remember that, uh... family's everything, you know?
Ve telefon çalmaya başladığından birden aklıma- - Aile her şeydir.
I've been sitting by the phone. It's not ringing.
Oturmuş aramalarını bekliyorum ama aramadılar.
I couldn't hear my cell phone ringing at the party.
Partide cep telefonumu duymamışım.
So... the ringing phone we're looking for is the black market dealer, who bought the three guns.
Yani... çalan telefon üç silahı satın almış olan, karaborsa silah tüccarına ait.
What's the radar say? - [Phone Ringing]
Radar ne gösteriyor?
My phone's been ringing all the time.
Telefonum sürekli çalıyordu.
That's the sound of my phone not ringing for you.
Bu telefonumun senin için çalmamasının sesi.
My phone's been ringing off the hook with clients wanting to see you.
Telefonum seni isteyen müşteriler yüzünden susmak bilmedi.
Hey, the phone's ringing.
Telefon çalıyor.
The phone's ringing.
Zırrrr!
Phone's been ringing off the hook for you.
Seni arayıp duruyorlar.
Okay, well, who wants to make sure Aaron's dead and who wants to pick up the phone so that it stops ringing?
Tamam kim Aaron'nın öldüğünden emin olmak ister? Ve kim susması için telefona bakmak ister?
The phone's been ringing off the hook with offers.
Telefon susmak bilmedi. Teklif yağıyor.
Actually, I'm not even sure if the phone's finished ringing yet or not.
Telefonun çalması bitti mi onu da bilmiyorum.
Listen, let's take a run-out powder before the phone starts ringing again.
Telefon tekrar çalana kadar makyaj tazelememe izin ver.
The phone's ringing, I'm not answering it.
Telefon çalıyor ve ben açmıyorum.
Phone's ringing off the hook... with complaints!
Bir sürü şikayet... telefonları geliyor.
The phone's ringing, man!
Telefon çalıyor abi!
I imagine the phone's been ringing off the hook.
Telefonunun hiç susmadığını tahmin edebiliyorum.
phone's ringing 22
ringing 152
ringing continues 81
ringing tone 16
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
ringing 152
ringing continues 81
ringing tone 16
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
the plane 59
the police station 24
the point is 1527
the park 61
the phone rang 17
the prince 110
the party's over 96
the policeman 19
the party 90
the plane 59
the police station 24
the point is 1527
the park 61
the phone rang 17
the prince 110
the party's over 96
the policeman 19
the painter 35
the player 16
the people 229
the point 85
the phone rings 24
the patient 39
the phone 197
the princess 70
the police came 16
the package 31
the player 16
the people 229
the point 85
the phone rings 24
the patient 39
the phone 197
the princess 70
the police came 16
the package 31