The prince translate Turkish
5,987 parallel translation
The Prince is coming here too.
Prens de geliyor.
You'll get the Prince's heart... and I'll get the girl.
Siz Prens'in kalbini alın ben de kızı alayım.
I believe he's still at the Prince's Quarters.
Hâlâ Prens'in konağında olduğu kanaatindeyim.
So, have you told the prince his cause is hopeless?
Prense amacının ümitsiz olduğunu söyledin mi?
When I met the prince at the royal wedding, we fell madly in love.
Kraliyet düğününde prensle tanıştığımızda birbirimize delice aşık olduk.
Well, at the appointed hour, we started for the port, to set sail in the prince's yacht, but... .. my maid had betrayed us to the princess, who set out in pursuit.
Buluşma saatinde prensin yatıyla denize açılmaya limana gitmek için çıktık ama hizmetçim prensese karşı bize ihanet etti, o da peşimizden yola çıktı.
The Prince and the Pauper.
Prens ve Dilenci.
You're going to ba sing se with the prince.
Prensle beraber Ba Sing Se'ye gidiyorsun.
I guess I always pictured Maureen with some strapping blue-collar bloke who later turned out to be the prince of zamunda.
Sanırım Maureen'i Zamunda prensine dönüşecek mavi yaka tipli biriyle hayal ediyordum.
The Prince of Conde.
Conde Prensi.
You have summoned the prince of temptation for what purpose?
Günahların prensini hangi amaç için çağırdın?
When the prince signed the agreement to make a freemium game, he apparently made a deal with the Canadian devil.
Prens, mobil oyun anlaşmasını imzaladığında, anlaşılan şeytanla işbirliği yapmış oldu.
- [grunts] - Where's the prince?
Prens nerede?
- You wouldn't have to if you had guarded the prince Like you were supposed to.
Eğer Prens'i korusaydın... hislerime güvenmek zorunda kalmazdın.
- [moaning] - Mako, how dare you injure the prince?
Mako, nasıl olur da Prens'i yaralamaya cüret edersin?
With the king's blessing, it is my honor to announce the engagement of his beloved sister, the Princess Claude, to Louis, the Prince of Condé.
Kral'ın izniyle, size bunu duyurmaktan onur duyuyorum, Kral'ın kız kardeşi, Prenses Claude ile Conde Prensi Louis nişanlandılar.
The Prince told everyone : "The Kazym goddess doesn't allow it."
Prens herkese, Tanrıçanın izin vermediğini söyledi.
Here is the Prince!
İşte Prens!
Aunt Rachel always told that story the best, though... the shepherd's daughter who married the prince.
Ama bu hikâyeyi Râhil teyzemizden daha iyi anlatan yok. Prensle evlenen çoban kızının hikâyesi...
When we heard the Prince of Condé declared himself a Protestant, we thought you might like to meet some of your brethren.
Prens Conde'nin kendini Protestan olarak tanımlamasından sonra, bizimle görüşmek isteyeceğini düşündük.
The man I liked just happened to be a prince.
Sevdiğim adam bir prens çıktı.
I want... The girl who's admired by Prince Wolgang.
Ben Prens Wolgang'ın hayranlık duyduğu o kızı istiyorum.
- And all she wanted, ever since she was pretending to breast-feed her Baby All Gone, was to have her own baby. There is a quote from one of my favorite books, The Little Prince by Antoine de...
Burada çok sevdiğim bir kitaptan Küçük Prens'ten...
I know what the modern world looks like, and I bet you that kid's scamming you like that Nigerian Prince on the Internet or that Kenyan in the White House.
Modern dünya nasıl birşey biliyorum, ve bahse varım o çocuk seni Nijerya prensi gibi yada beyaz saraydaki bir kenyalı gibi dolandırıyor.
- What about the prince?
- Prens?
- And the prince?
- Prens?
You're the crown prince of parking lot muggers.
Sen otopark soyguncularının veliaht prensisin.
I once shared a ride with the man on a twin-engine prop from Port-Au-Prince to Baracoa.
Bir keresinde adamla çift motorlu uçakta Port-Au-Prince'den Barcelona'ya uçtum.
A prince and a princess on an adventure, but without the evil queen on our trail.
Prens ve prenses macera peşinde. Üstelik kötü kraliçe de ensemizde olmayacak.
Soon, prince Wu will take his rightful place on the Earth Kingdom throne, and thanks to our updated rail system,
Çok yakında, Prens Wu Toprak Krallığı Tahtındaki yasal yerini alacak, ve geliştirilmiş demiryolu sistemimiz sayesinde,
Prince Wu, I assure you Kuvira has the Earth Kingdom pretty much stabilized at this point.
Prens Wu, size garanti ederim ki Kuvira Toprak Krallığını neredeyse tamamen eski düzenine soktu.
Mako is a bodyguard for the future Earth King, prince Wu, while Bolin works for Kuvira, the Earth Kingdom's interim leader who has brought stability to a nation plagued by chaos.
Mako, geleceğin Toprak Kralı Prens Wu'ya korumalık yapmakta Bolin ise, kaos içinde yüzmekte olan bir ulusa düzeni getiren Toprak Krallığı'nın geçici lideri Kuvira ile çalışmaktadır.
I see the prince is becoming accustomed to the burdens of leadership.
Günlük yönetim işlerini yürütmeleri için tecrübeli danışmanlardan oluşan bir heyet göndereceğiz. Güven bana. Prensin liderliğin ağırlığına gittikçe alıştığını görüyorum.
Did you hear that we supposedly took the child right out of prince Viktor's hands here in Portland?
Güya çocuğu Portland'da Prens Viktor'un elinden aldığımızı da duydun mu? Çocuğu Viktor'a ben verdim.
What the hell? Duncan Prince... where is he?
Duncan Prince nerede?
You think he's catfishing, that he invented the girl to trigger Duncan Prince, push him over the edge?
Yılan balığı diyorsun yani. Duncan Prince'ı tetiklemek için yarattığı kız, onu sınırların dışına itti? - Evet.
But one prince knows what's going on, and he says : "Don't trust the technology!"
Ama bir tek prens neler döndüğünü biliyordur. Şöyle der. "Teknolojiye güvenme!"
And then, I become the loneliest prince of all, laughing in my golden tower.
Sonra ben en yalnız prens olurum ve altından kulemde gülerim.
Oh, I'm only the prince of Canada.
Siz kim olduğunuzu sanıyorsunuz?
- Hello there, prince wu, Rightful heir to the throne, and this guy's boss.
Merhabalar, ben Prens Wu... tahtın hak eden varisi ve bu adamın patronuyum.
Prince Wu, you work with the police to coordinate getting people out of the city.
Prens Wu, insanları çıkarmada işbirliği yapmak için polislerle çalış.
I'm sure Prince Wu could use Your help with the evacuation.
Eminim Prens Wu, tahliye sürecindeki yardımına hayır demeyecektir.
They're just innocent civilians caught in the crossfire, but I'm Prince Wu, rightful leader of the Earth Kingdom.
Onlar sadece iki ateş arasında kalmış, masum siviller. Ama ben Prens Wu'yum, Toprak Krallığı'nın meşru lideri.
You're a noble, and a Prince of the Blood.
Sen asilsin ve Kral'ın kanındasın.
Prince charming's saving his princess at the expense of his patient?
Büyüleyici prens, prensesini kurtarmak için hastasını tehlikeye mi atıyor?
Polina Schneider, daughter of prominent southern Russian cheese maker, stole the secret for making healing kefir from Karachay Prince Ben-Mirza.
Güney Rusya'nın önemli bir peynir üreticisinin kızı Polina Schneider Karaçay Prensi Ben-Mirza'dan şifa kefiri yapma sırrını çaldı.
The son you have brought to me and my family will be a prince of Egypt, and for that I will forever be grateful.
Benim ve ailem için doğurduğun bu oğlan çocuğu, Mısır prensi olacak ve bunun için hep müteşekkir olacağım.
Named for the demon Belphegor who was a prince of hell.
Seytan Belphegor adinda ki kendisi cehennemin prensiydi.
Condé is a Prince of the Blood, after all.
Conde, en nihayetinde bir Kan Prensi.
I am a noble, a Prince of the Blood.
Ben bir asilim. Kanınızdan olan bir Prensim.
I fought in the amphitheatre at Aegina a year ago - Prince Telemon was at his father's side.
Bir yıl önce Aegina'da arenada savaştım Prens Telemon babasının yanındaydı.
the princess 70
prince 457
princess 1275
princeton 71
prince charming 55
princesses 24
prince john 16
prince edward 18
the post 71
the power of christ compels you 31
prince 457
princess 1275
princeton 71
prince charming 55
princesses 24
prince john 16
prince edward 18
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
the police station 24
the plane 59
the park 61
the point is 1527
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
the police station 24
the plane 59
the park 61
the point is 1527
the phone rang 17
the party's over 96
the policeman 19
the painter 35
the player 16
the people 229
the phone rings 24
the point 85
the patient 39
the phone 197
the party's over 96
the policeman 19
the painter 35
the player 16
the people 229
the phone rings 24
the point 85
the patient 39
the phone 197