They were murdered translate Turkish
229 parallel translation
- We continue with the disappearances. - We believe they were murdered.
Sizi ağırlamak bizim için büyük onur.
They were murdered.
Öldürüldüler.
They were murdered?
- ÖIdürdüler mi?
They were murdered by poachers.
Avcılar tarafından öldürüldüler.
- They were murdered.
- cinayete kurban gitmisler.
Do you think they were murdered?
Onların öldürürldüğünü mü düşünüyorsunuz?
They were murdered.
Onlar öldürüldü.
They were murdered
Öldürülmüşler.
Actually Saw Ray And His Wife The Day They Were Murdered.
Aslında Ray ve karısını öldürülmeden bir gün önce gördüm.
They were murdered.
Öldürülmüşler.
- They were murdered.
Öldürüldüler.
Are you saying... they were murdered?
Yani sizce öldürüldüler mi?
How do you explain your DNA on the bedsheets they were murdered in?
- Hayır. O zaman üstünde öldürüldükleri çarşaflarda DNA'nın bulunmasını nasıl açıklıyorsun?
If you'll run the trace record on his side arm... you will find that it was he... who was with the sweeper team when they were murdered.
Silah kaydına bakarsanız ekibi onun öldürdüğünü anlayacaksınız.
Ma'am. Know how they were murdered?
Bayan, nasıl öldürüldüklerini biliyor musunuz?
Yeah, they were murdered.
öldürüldüler.
They were murdered.
Onları öldürdüler.
So you knew they were murdered.
Yani öldürüldüklerini biliyordun.
If they were already dead when the container hit the dock... then they were murdered on board ship.
Konteynır limana indiği zaman zaten ölmüşlerse... demek ki gemide öldürülmüşlerdir.
And apparently they were murdered in your room
Sizin kaldığınız odada öldürülmüşler. Evet.
Mr Llewellyn and the Major, they were murdered, they died, right in front of me while you were sleeping.
Bay Llewellyn ve binbaşı öldürüldü. Sen uyurken, gözlerimin önünde öldüler.
There were at least 10,000 in India, and they murdered 30,000 people a year.
Hindistan'da en az 10,000 müridi vardı, ve yılda 30,000 kişi öldürüyorlardı.
But one by one they were ambushed and murdered even before they got chance to get back to town.
Savaş bitti ve çağrılanlardan hiçbiri henüz geriye dönmedi.
When the monasteries in England were dissolved... And the occupants tortured, beheaded in public or murdered secretly, some went into hiding to worship as they pleased.
İngiltere'deki manastırlar dağıtıldığı ve... içindekiler işkence gördüğü, halkın önünde kafalarının vurulduğu veya gizlice öldürüldüğünde... bazıları da, memnun bir şekilde ibadetlerini gizlemeye başladılar.
Does he think that they were all murdered?
Hepsinin öldürüldüğünü mü düşünüyor?
They were all murdered
Hepsi öldürüldü mü?
When people began to understand what was happening, they were appalled, and they commented privately that since the world began, no one had ever murdered so many people that way.
İnsanlar ne olup bittiğini anlamaya başladıklarında dehşete düştüler, ve dünya var olduğundan beri hiç kimse bu şekilde bu kadar çok insanı katletmedi diye gizlice yorumlarda bulundular.
I had a booking for a Christmas show at Sally's, and the D.T.S came to me with a picture of her murdered, and they were about to cremate her'cause nobody had came to verify the body,
Sally'deki Noel gösterisinde çalışacaktım, dedektifler onun fotoğrafıyla çıkageldi, öldürülmüştü. Cesedi teşhis etmeye kimse gelmediği için onu yakacaklardı.
They also suggested that Hodges and Kozinski were murdered.
Hodges ve Kozinski'nin olduruldugunu iddia ettiler.
I am trying to check where they all were when Sir Reuben was murdered.
Sör Reuben öldürüldüğünde herkesin nerede olduğunu belirlemeye çalışıyorum.
They were in the White House when Carla was murdered!
Carla öldüğünde saraydaydılar.
They were my agents, murdered by Mark Roberts in cold blood at the U.N. last January.
OnIar ajanIarımdı ve M. Roberts tarafından öIdürüIdü soğukkanIıca, BM binasında, Ocak ayında.
If Parker's story is true and all those kids were murdered here... why haven't they torn down Stanley Hall?
Eğer Parker'ın hikayesi doğru ise, niçin Stanley Hall'u yıkmamışlar?
Those guys that were murdered there in 1886 - after they were gutted, their heads were arranged in the shape of a pentagram... like that.
Şu 1886 da ölen herifler... bağırsakları parçalandıktan sonra kafaları bu şekilde, bir pentagrama benzer sırayla dizilmişti.
If your whole family was murdered wouldn't you run to them to see if they were still alive?
Ailen öldürülmüş olsa, hâlâ yaşıyorlar mı diye bakmak için onlara koşmaz mıydın?
Assuming "K" is Kevin they were planning to meet three days after he was murdered.
K'nin Kevin olduğunu varsayarsak öldürüldükten üç gün sonra buluşmayı planlıyorlarmış. Jessica'ya 35 bin dolar verdi.
- They were crewmen. Murdered on their own ship.
Hepsi kendi gemilerinde öldürülen mürettebattı.
My brother was murdered like they were gonna murder me, right?
Tamam, efendim. Jake... Kevin öldürüldü!
Everyone in the Republic of Ireland remembers where they were when they heard that Veronica Guerin had been murdered on the Naas Road.
İrlanda Cumhuriyeti'nde herkes Veronica Guerin Nass yolunda öldürüldüğü sırada nerede olduğunu hatırlar.
They were both murdered.
Öldürülmüşlerdi.
They were right about Miles Holling being murdered.
Miles Holling'in öldürülmesi ile ilgili haklıydılar.
These included stories of sexual harassment stories that Clinton and his wife were involved in Whitewater a corrupt property deal stories that they had murdered their close friend Vince Foster and stories that Clinton was involved in smuggling drugs from a small airstrip in Arkansas.
Bunlar, taciz haberlerini Clinton ve eşinin karıştığı Whitewater'daki arazi yolsuzluğu haberlerini yakın arkadaşları Vince Foster'ı öldürdükleri haberlerini ve Clinton'ın Arkansas'daki küçük bir uçak pistinden uyuşturucu kaçırma olayına karıştığı haberlerini içeriyordu.
I didn't know they were gonna be murdered.
Öldürüleceklerini bilmiyordum.
In light of this, I need to ask the women present to tell me where they were between half-past seven and half-past eight this morning when Amy was murdered.
Babam, annemden ayrıldığında Fabricant olan adını da değiştirdi.
They are all lying about where they were on the day after the funeral. Each of them could have been in Lychett St Mary and murdered Cora Gallaccio.
İçlerinden herhangi biri Lychett St Mary'ye gidip, Cora Gallaccio'yu öldürmüş olabilir.
No, they were both murdered.
Hayır, ikisi de öldürüldü.
Well, you can tell him they were running an Internet sex site while their husbands were deployed and, as a result of that, they may have been murdered.
Kocaları görevdeyken, internette bir seks sitesinde çalıştıklarını ve bunun sonucu olarak öldürüldüklerini söyleyebilirsin.
A man gets murdered, the first person they want to talk to to see who his real enemies were- - the wife.
Bir adam öldürüldüğünde, gerçek düşmanının kim olduğunu öğrenmek için ilk olarak biriyle konuşurlar- - karısıyla.
You see, when they were alive, their husbands were unfaithful to them, and these women, basically suffering from temporary insanity, murdered their children.
Yaşadıklarını görebilirsin, kocaları onlara karşı sadakatsizdir, ve kadınlar, cinnet geçirerek çocuklarının öldürürler.
Neither the authorities in Guernsey nor in France knew that the Jews they handed over were to be murdered.
Ne Guernsey'deki, ne de Fransa'daki yetkililer teslim ettikleri Yahudilerin öldürüleceğini bilmiyordu.
They were loaded in and murdered there.
"İçeri tıkılıp, öldürülüyorlardı. Âdeta bir cehennemdi!"
they weren't there 24
they weren't 91
they were 560
they were together 21
they were good 30
they were best friends 18
they were right 58
they were beautiful 18
they were not 22
they were lovers 19
they weren't 91
they were 560
they were together 21
they were good 30
they were best friends 18
they were right 58
they were beautiful 18
they were not 22
they were lovers 19