English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Thirty years ago

Thirty years ago translate Turkish

163 parallel translation
Thirty years ago, I had your ideals.
Otuz yıl önce benim de ideallerim vardı.
Thirty years ago, the Navy had one airplane and two pilots.
Otuz sene önce, donanmanïn bir uçagï ve iki pilotu vardï.
Thirty years ago, the voice of God told me...
Oyunculuk sözleşmesi oyuncu olduğunu söyler.
It's the method the Chinese invented about thirty years ago in Pekingville
Yaklaşık 30 yıl önce Pekin-kent'teki Çinlilerin icat ettiği bir yöntem.
- Some thirty years ago.
- 30 yıl olmuştur.
That was thirty years ago.
Otuz yıl önceydi bu.
Thirty years ago, when your mother and I married, the sky was blue, but dark clouds were already looming on the horizon :
Otuz yıl evvel, anneniz ve ben evlendiğimizde sema masmaviydi ama ufukta kara bulutlar çoktan belirmeye başlamıştı.
Doctor, they have the same names as thirty years ago.
Doktor, 30 yıl öncekilerle aynı.
Thirty years ago.. I too was taught by Padres.
Otuz yıl önce, ben de rahiplerden eğitim aldım.
That's what I'd like to film, for example- - a variety show at the Barafonda Theatre... thirty years ago, at the beginning of the war.
İşte çekmek istediklerim bunlar, örneğin... Barafonda Tiyatrosunda değişik bir şov... otuz yıl öncesi, savaş yeni başlıyordu.
" Thirty years ago, the murderer, Dr. Grayson, was a prominent member of the Ballets Russes, dancing under the name of Oleg Graysinski.
" Otuz yıl kadar önce, katil Doktor Grayson Oleg Graysinski adıyla Rus Bale grubunda dans eden önemli bir üyeydi.
Thirty years ago, I made the mistake of slugging a fish bull.
Otuz yıl önce, hata ettim ve yanlış adamla takıştım.
Twenty, thirty years ago, we had standards.
Yirmi-otuz yıl önce, standartlarımız vardı.
Oh, you're right there, Obadiah. Who would have thought, thirty years ago, we'd all be sitting here drinking Château de Chaselet, eh?
30 yıl önce kimin aklına gelirdi burada oturup Chateau de Chasselas içeceğimiz?
Thirty years ago, lightning struck that clock tower and the clock hasn't run since.
Otuz sene önce Saat Kulesi'ne bir yıldırım düştüğünden beri saat çalışmıyor.
The spirit of a little boy who died about thirty years ago.
- 30 yıl önce ölen küçük bir çocuğun ruhuyla.
You remember that thing we had about thirty years ago... called the Korean conflict?
30 yıl önceki Kore anlaşmazlığını hatırlarsınız?
Thirty years ago, they were the best bank robbers in the whole godamn country.
30 yıl önce, ülkenin en büyük banka soyguncularıydılar.
A picture from thirty years ago
Otuz yıl öncesine ait bir fotoğraf.
Thirty years ago I hadn't a bad voice as voices go.
Bundan 30 yıl önce de sesim kötü sayılmazdı.
Thirty years ago, Park Row was Gotham City's most glamorous address but in recent years, the area has suffered a decline.
Otuz yıl önce Park Row, Gotham'ın en görkemli adresiydi ancak son yıllarda bölgede büyük bir düşüş yaşandı.
Thirty years ago today, May and I were married.
Tam otuz yıl önce bugün, May ve ben evlendik.
Thirty years ago. They're all middle-aged housewives now.
Şimdi hepsi orta yaşlı ev hanımları.
Thirty years ago, the Dilgar fell upon our worlds... bringing terror, slavery and death.
30 yıl önce Dilgarlar gezegenlerimizin üzerine çöktüler korku, kölelik ve ölüm getirdiler.
Thirty years ago.
Otuz yıl önce.
Even if you did kill Laius you can't be his son... because that child died thirty years ago.
Laius'u öldürmüş olsan bile onun oğlu olamazsın. Çünkü o çocuk otuz yıl önce öldü.
"I WAS BORN SOME THIRTY YEARS AGO IN A PRISON IN LONDON. " BUT MY BODY, A FEMALE, AND MY STATION... "...
Otuz yıl önce Londra'da bir hapishanede doğdum.
Thirty years ago he was a highly trained SAS operative.
Otuz yıl önce iyi eğitimli bir SAS ajanıydı.
Thirty years ago I vowed I wouldn't die in this toilet.
Otuz yıl önce bu bok çukurunda ölmeyeceğime yemin ettim.
Thirty years ago, there were so many that if you stared at the ground it seemed to be moving.
30 sene önce, onlardan o kadar çok vardı ki yere baktığında hareket ettiğini sanırdın.
And one Solstice eve, about thirty years ago...,... Queen Inalia suddenly died.
Ve bir Gündönümü Arifesi'nde, yaklaşık otuz yıl önce... - Kraliçe Inalia aniden öldü.
Ever since it was carved in China, nearly thirty years ago it has passed to several owners, all of them died prematurely.
Yaklaşık otuz yıl önce, Çin'de oyulduğundan bu yana, pek çok el değiştirmiş, hepsi de zamansız ölmüşler.
Thirty years ago we came to an agreement.
30 yıl önce bir anlaşma yaptık
Thirty years ago, the town of point pleasant, west Virginia, Was terrorized for over a year by something. Killing livestock, terrorizing the people.
30 yıl önce, Batı Virginia'daki Point Pleasant Kasabası'nda bir yıl boyunca yiyecek kaynaklarını tüketen ve insanları korkutan olaylar yaşandı.
Thirty years ago, ten years from now, you'll be at a conference in Zurich.
Otuz yıl önce, yani şu andan on yıl sonra, Zürih'te bir konferansta olacaksın.
You see when my father opened this store thirty years ago, he cared about only one thing making a great cup of coffee.
Mesele şu ki babam bu dükkânı 30 sene önce açarken tek bir şeyi önemsiyordu : enfes bir fincan kahve yapmak.
Thirty years ago?
Otuz yıl önce mi?
A hundred and thirty years ago, towns like Concord and Manchester were the center of American industry.
1 30 yıl önce Manchester ve Concorde Amerikan sanayinin merkeziymiş.
I saw the first game of the 1969 World Series... right here in this house thirty years ago.
1969 dünya kupasının ilk maçını burada 30 yıl önce bu evde izledim.
When did that happen, thirty years ago?
Öyle mi? Bu ne zaman oldu? 30 yıl önce mi?
Thirty-seven hundred years ago!
3700 yıl önce!
Thirty-four years ago. Prism... you left Lord Bracknell's house... Number 104.
34 yıl önce bir gün, Lord Bracknell'in Yukarı Grosvenor Caddesi 104 numaralı evinden - içinde erkek bir bebek bulunan bir bebek arabası ile ayrıldın.
Thirty-five years ago in Brooklyn.
Otuz beş yıl önce Brooklyn'de.
Thirty-five years ago fate squeezed the trigger.
Otuz beş yıl önce kader tetiğini çekti.
Thirty-five years ago I come from Sicily.
Sicilya'dan geleli 35 yıl oldu.
They had six hundred years of civil war in this country, until about thirty-five years ago when Goroda conquered half of Japan and made himself ichi-ban lord of the country.
Bu ülkede, altı yüzyıI boyunca iç savaş varmış, otuzbeş yıI kadar önce, Goroda Japonya'nın yarısını ele geçirene ve kendini ichi-ban, ülkenin efendisi ilan edene kadar.
There's just one little problem... thirty-six years ago, some lady gave birth to a man named HomerJ.
Ama ufak bir sorun var. 36 yıl önce, bir kadın, bir erkek çocuk doğurdu, adını Homer J. Simp...
Thirty, thirty five years ago.
Otuz, otuz beş yıl olmuştur.
It was thirty five years ago.
Otuz beş sene öncedir.
Thirty-two years ago it was only luck that kept me in France.
32 yıl önce benim Fransa'da kalmam yalnızca şanstı.
Yeah, thirty years ago.
30 yıl önce!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]