Too fast translate Turkish
3,374 parallel translation
I was too fast.
Çok hızlıydım.
Too fast?
Hızlı mıydın?
I stood up too fast.
Ayağa hızlı kalktım.
Don't move too fast.
- Hızlı hareket etme.
Remember we went diving and that guy came up too fast?
- Evet, güzel yapmışlar. - Çok iyi olmuş.
I'm smoking too fast.
Çok hızlı sigara içiyorum.
Last thing I want in the world is for Janey to grow up too fast.
Janey'nin hızlı büyümesi dünyada onun için en son istediğim şey.
It's all happening too fast.
Her şey çok hızlı gelişiyor.
Don't smoke it too fast.
Hızlıca çekme.
Kid, you're going too fast.
Ufaklik, fazla hizli gidiyorsun.
I dump the fucking car... and I don't go too fast and I wear my fucking seat belt.
Lanet arabayi terkedecegim... fazla hizli gitmeyecegim ve lanet emniyet kemerimi takacagim.
- They say I drive too fast.
- Çok hızlı araba kullandığımı söylüyorlar.
Not too fast.
Çok hızlı gitme!
- Too fast.
Çok hızlı, çok hızlı.
We're getting ready to jump a Big Wheel at way too fast of a speed.
Üç Teker'le çok hızlı atlamaya hazırlanıyorum.
Oh, my God! - Way too fast.
- Aman Tanrım!
I pinned all the way there, and I had to do a couple of corrections on the way. "Oh, I'm going way, way too fast... and I don't know how to slow down."
Yol boyunca açıyı ayarladım, yolda birkaç düzeltme yapmam gerekti, çok hızlı gidiyordum ve nasıl yavaşlayacağımı bilemedim.
He was trying to show me that, you are too fast.
Sizin çok hızlı olduğunuzu bana göstermeye çalışıyordu.
It's too fast and choppy and there's not really a proper melody to it.
Çok hızlı, zor ve oturtamadık müziği.
Please, it's too fast!
Bu çok hızlı oluyor.
Not too fast. Not too fast
Çok hızlı gitme.
They took a curve too fast.
Çok hızlı bir şekilde çöktüler.
- Am I going too fast for you?
- Senin için çok mu hızlı gidiyorum?
I just come too fast.
Çok çabuk geldim.
I really want to fuck you, but I just come too fast.
Seni gerçektne becermek istedim, ama çok hızlı geldim.
Do not go too fast.
Çok hızlı gitme.
You're way too fast for this rough air!
Bu sert hava için hızınız çok yüksek!
I'm too fast.
Çok hızlıyım.
- Too fast.
- Çok hızlı.
He's too fast for you.
O sana göre çok hızlı.
I don't want to mess everything up by moving too fast.
Her şeyin bu kadar hızlı ilerlemesini istemiyorum.
â ™ ª Fill the glass â ™ ª â ™ ª'Cause the last few days have gone too fast â ™ ª â ™ ª So let's give'em hell â ™ ª â ™ ª Wish everybody well â ™ ª
* Çünkü son günler çok hızlı geçti * * Gösterelim onlara günlerini * * Herkese güzellikler dile *
â ™ ª'Cause the last few nights have gone too fast â ™ ª â ™ ª If they give you hell â ™ ª â ™ ª Tell them forget themselves â ™ ª â ™ ª Here's to us â ™ ª
* Çünkü son günler çok hızlı geçti * * Eğer zorluk çıkartırlarsa sana * * Söyle boş versinler *
â ™ ª All the times that we messed up â ™ ª â ™ ª Here's to you â ™ ª â ™ ª Fill the glass â ™ ª â ™ ª'Cause the last few days have gone too fast â ™ ª
* Hata yaptığımız seferler şerefine * * Senin şerefine, doldur kadehini * * Çünkü son günler çok hızlı geçti *
MAN : Well, when you move too fast, without enough manpower, shit happens.
Sen yeteri kadar insan gücü kullanmadan hızlı hareket edersen, olur böyle şeyler.
It's too fast.
Çok hızlı.
I mean, you've gone far too fast with him far too soon.
Demek istediğim onunla çok kısa sürede hızlı gittin.
They're coming up too fast.
Hadi! Hızla yaklaşıyorlar!
She's headed in too fast.
Çok hızlı kalktı.
I don't want to ruin anything by moving too fast, you know? 'Cause sometimes, when you...
Ve hızlı davranarak ilişkimizi berbat etmek istemiyorum.
I think I... just stood up too fast.
Çok hızlı kalktım galiba.
Do you always drive too fast?
Her zaman çok hızlı mı sürersin?
"Yeung, Sean shoots too fast."
Yeung, Sean çok hızlı ateş ediyor.
Am I speaking too fast or too slow?
Çok hızlı ya da çok yavaş mı konuşuyorum?
Marty, you're going too fast.
Marty, çok hızlı gidiyorsun.
The appendix will bleed too much and he will die fast.
Apandis çok kanar ve çok çabuk ölür.
If you hold it too tight, you get tired right away, and can't move fast
Sıkı tutarsan bileğin çabuk yorulur, hızlı hareket edemezsin.
I didn't think it was gonna roll at first. Then it started rolling so fast, and you were flying. Look at how much it spins before it caught too.
Önce yuvarlanmayacak sandım, sonra son hız yuvarlanmaya başladı, sonra uçtun.
Sorry, no. - I went too fast?
Üzgünüm ama olmaz.
I'm gonna say this fast because, if I take my time, I might get too angry to make my point.
Hemen konuya gireceğim çünkü eğer öyle yapmazsam demek istediğimi söyleyene kadar fazla sinirlenmiş olabilirim.
'When I'm spinning so fast that I can't bring my arms in, that's too much of a spin.
Yeteri kadar hızlı mıydı? 'Ellerimi içeri alamayacak kadar hızlı döndüğümde, bu bir dönme için çok fazladır.
fast 937
faster 1890
fasten your seat belts 21
faster and faster 20
fasten your seat belt 23
fast as you can 38
fast forward 42
fast cars 26
fast asleep 26
too far 122
faster 1890
fasten your seat belts 21
faster and faster 20
fasten your seat belt 23
fast as you can 38
fast forward 42
fast cars 26
fast asleep 26
too far 122